Öneri Formu
Hadis Id, No:
2512, M004796
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ وَقَالَ ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ قَالَ سَمِعْتُ عَرْفَجَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"إِنَّهُ سَتَكُونُ هَنَاتٌ وَهَنَاتٌ فَمَنْ أَرَادَ أَنْ يُفَرِّقَ أَمْرَ هَذِهِ الأُمَّةِ وَهْىَ جَمِيعٌ فَاضْرِبُوهُ بِالسَّيْفِ كَائِنًا مَنْ كَانَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Nafi' ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Gunder (lakaplı) Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ziyad b. İlaka, ona da Arfece, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Gerçek şu ki pek çok fitne ve fesat meydana gelecektir. Birlik içinde olduğu hâlde bu ümmetin durumunu bölmek isteyen kim olursa olsun onun (boynunu) vurun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4796, /794
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Fitne, Tefrika, fitneye karşı tedbir
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31750, B004627
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَفَاتِحُ الْغَيْبِ خَمْسٌ إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ ، وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ ، وَيَعْلَمُ مَا فِى الأَرْحَامِ ، وَمَا تَدْرِى نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًا ، وَمَا تَدْرِى نَفْسٌ بِأَىِّ أَرْضٍ تَمُوتُ ، إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ » .
Tercemesi:
Bize Abdurrezzâk, ona Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah, ona da babasının (Abdullah b. Ömer) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Gaybın anahtarı beş tanedir: O vaktin bilgisi Allah'ın katındadır. Yağmuru indiren O'dur. Rahimlerde olanı bilen O'dur. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse nerede öleceğini bilmez. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 1, 2/183
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2486, M004784
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ حَدَّثَنِى بُسْرُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ حُذَيْفَةَ بْنَ الْيَمَانِ يَقُولُ كَانَ النَّاسُ يَسْأَلُونَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْخَيْرِ وَكُنْتُ أَسْأَلُهُ عَنِ الشَّرِّ مَخَافَةَ أَنْ يُدْرِكَنِى فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا فِى جَاهِلِيَّةٍ وَشَرٍّ فَجَاءَنَا اللَّهُ بِهَذَا الْخَيْرِ فَهَلْ بَعْدَ هَذَا الْخَيْرِ شَرٌّ قَالَ:
"نَعَمْ." فَقُلْتُ هَلْ بَعْدَ ذَلِكَ الشَّرِّ مِنْ خَيْرٍ قَالَ:
"نَعَمْ وَفِيهِ دَخَنٌ." قُلْتُ وَمَا دَخَنُهُ قَالَ:
"قَوْمٌ يَسْتَنُّونَ بِغَيْرِ سُنَّتِى وَيَهْدُونَ بِغَيْرِ هَدْيِى تَعْرِفُ مِنْهُمْ وَتُنْكِرُ." فَقُلْتُ هَلْ بَعْدَ ذَلِكَ الْخَيْرِ مِنْ شَرٍّ قَالَ:
"نَعَمْ دُعَاةٌ عَلَى أَبْوَابِ جَهَنَّمَ مَنْ أَجَابَهُمْ إِلَيْهَا قَذَفُوهُ فِيهَا." فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ صِفْهُمْ لَنَا. قَالَ:
"نَعَمْ قَوْمٌ مِنْ جِلْدَتِنَا وَيَتَكَلَّمُونَ بِأَلْسِنَتِنَا." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا تَرَى إِنْ أَدْرَكَنِى ذَلِكَ قَالَ:
"تَلْزَمُ جَمَاعَةَ الْمُسْلِمِينَ وَإِمَامَهُمْ." فَقُلْتُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ لَهُمْ جَمَاعَةٌ وَلاَ إِمَامٌ قَالَ:
"فَاعْتَزِلْ تِلْكَ الْفِرَقَ كُلَّهَا وَلَوْ أَنْ تَعَضَّ عَلَى أَصْلِ شَجَرَةٍ حَتَّى يُدْرِكَكَ الْمَوْتُ وَأَنْتَ عَلَى ذَلِكَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Büsr b. Ubeydullah el-Hadramî, on Ebu İdris el-Havlânî, ona da Huzeyfe b. Yeman şöyle rivayet etmiştir: İnsanlar Rasulullah'a (sav) hayrı soruyorlar ben ise bana ulaşır endişesinden ötürü şerri soruyordum. Ya Rasulullah! Biz cahiliye ve şer içindeydik de Allah bize bu hayrı (İslâm) getirdi. Bu hayırdan sonra şer olacak mı dedim.
"Evet" buyurdu. Bu şerden sonra hayır olacak mı dedim.
"Evet ve onda bir kusur olacaktır" buyurdu. Onun kusuru nedir dedim.
"Yolumdan başka bir yol tutturan, (gönderildiğim) hidayetten başkası ile amel eden (ve birtakım işlerini) benimseyip (bazılarını) hoş görmediğin bir topluluk" buyurdu. Bu hayırdan sonra şer olacak mı dedim.
"Evet! Cehennem kapılarında davetçiler! Onlara icabet edeni oraya atarlar" buyurdu. Ya Rasulullah! Onları bize tanıtıver dedim.
"Tabii; bizim içimizden insanlardır ve bizim dilimizle konuşurlar" buyurdu. Ya Rasulullah! Bu (zaman) bana rast gelirse (ne yapmamı uygun) görürsün dedim.
"Müslümanların topluluğuna ve yöneticisine yapış" buyurdu. Onların ne topluluğu ne de yöneticisi yoksa (ne yapayım) dedim.
"Ağaç köküne yapışsan ve sen bu hâl üzere ölüm sana gelse o toplulukların hepsinden uzak dur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4784, /792
Senetler:
()
Konular:
Bid'at, bid'at çıkarmak
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Cemaat, birlik olma
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Sünnet, ihya etmek
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2488, M004785
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَهْلِ بْنِ عَسْكَرٍ التَّمِيمِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ أَخْبَرَنَا يَحْيَى - وَهُوَ ابْنُ حَسَّانَ - حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَلاَّمٍ - حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ سَلاَّمٍ عَنْ أَبِى سَلاَّمٍ قَالَ قَالَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا بِشَرٍّ فَجَاءَ اللَّهُ بِخَيْرٍ فَنَحْنُ فِيهِ فَهَلْ مِنْ وَرَاءِ هَذَا الْخَيْرِ شَرٌّ قَالَ نَعَمْ. قُلْتُ هَلْ وَرَاءَ ذَلِكَ الشَّرِّ خَيْرٌ قَالَ:
"نَعَمْ." قُلْتُ فَهَلْ وَرَاءَ ذَلِكَ الْخَيْرِ شَرٌّ قَالَ:
"نَعَمْ." قُلْتُ كَيْفَ قَالَ:
"يَكُونُ بَعْدِى أَئِمَّةٌ لاَ يَهْتَدُونَ بِهُدَاىَ وَلاَ يَسْتَنُّونَ بِسُنَّتِى وَسَيَقُومُ فِيهِمْ رِجَالٌ قُلُوبُهُمْ قُلُوبُ الشَّيَاطِينِ فِى جُثْمَانِ إِنْسٍ." قَالَ قُلْتُ كَيْفَ أَصْنَعُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ أَدْرَكْتُ ذَلِكَ قَالَ:
"تَسْمَعُ وَتُطِيعُ لِلأَمِيرِ وَإِنْ ضُرِبَ ظَهْرُكَ وَأُخِذَ مَالُكَ فَاسْمَعْ وَأَطِعْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sehl b. Asker et-Temîmî, ona Yahya b. Hassan; (T)
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Yahya b. Hassan, ona Muaviye b. Sellam, ona Zeyd b. Sellam, ona Ebu Sellam, ona da Huzeyfe b. Yeman şöyle rivayet etmiştir: Ya Rasulullah! Biz bir şer içindeydik de Allah bize hayrı (İslâm) getirdi. Biz (şimdi hayır) içindeyiz. Bu hayrın ardından şer olacak mı dedim.
"Evet" buyurdu. Bu şerrin ardından hayır olacak mı dedim.
"Evet" buyurdu. Bu hayrın ardından şer olacak mı dedim.
"Evet" buyurdu. Nasıl dedim.
"Benden sonra (gönderildiğim) hidayet üzere iş tutmayan ve yolum üzere yol almayan yöneticiler olacaktır. Onların içinde kalpleri şeytanların kalpleri (gibi olup) insan suretinde kimseler de çıkacaktır" buyurdu. Ya Rasulullah! Bu (zamana) erişirsem nasıl davranayım dedim.
"Yöneticiyi dinler ve itaat edersin. Sırtına vurulsa, malın alınsa da dinle ve itaat et" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4785, /792
Senetler:
()
Konular:
Bid'at, sonradan dini bir uygulama olarak uydurulan şeyler
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Sünnet, ihya etmek
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2520, M004800
Hadis:
حَدَّثَنَا هَدَّابُ بْنُ خَالِدٍ الأَزْدِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ ضَبَّةَ بْنِ مِحْصَنٍ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"سَتَكُونُ أُمَرَاءُ فَتَعْرِفُونَ وَتُنْكِرُونَ فَمَنْ عَرَفَ بَرِئَ وَمَنْ أَنْكَرَ سَلِمَ وَلَكِنْ مَنْ رَضِىَ وَتَابَعَ." قَالُوا أَفَلاَ نُقَاتِلُهُمْ قَالَ
" لاَ مَا صَلَّوْا."
Tercemesi:
Bize Heddâb b. Hâlid el-Ezdî, ona Hemmam b. Yahya, ona Katade, ona Hasan, ona Dabbe b. Mihsan, ona da Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav); "(bazı işlerini) bilip (razı olacağınız), bazılarını da hoş görmeyeceğiniz idareciler olacaktır. Bilip (razı olmayan onlardan) uzak olmuş ve hoş görmeyen de kurtulmuştur. Ama (günah ve sorumluluk), razı olan ve tâbi olan (üzerinedir)" buyurdu. (İnsanlar), Onlara karşı savaşmayalım mı dediler. Nebî (sav); "namaz kıldıkları sürece hayır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4800, /795
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2521, M004801
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو غَسَّانَ الْمِسْمَعِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ جَمِيعًا عَنْ مُعَاذٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى غَسَّانَ - حَدَّثَنَا مُعَاذٌ - وَهُوَ ابْنُ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىُّ - حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ عَنْ ضَبَّةَ بْنِ مِحْصَنٍ الْعَنَزِىِّ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ:
"إِنَّهُ يُسْتَعْمَلُ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ فَتَعْرِفُونَ وَتُنْكِرُونَ فَمَنْ كَرِهَ فَقَدْ بَرِئَ وَمَنْ أَنْكَرَ فَقَدْ سَلِمَ وَلَكِنْ مَنْ رَضِىَ وَتَابَعَ." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلاَ نُقَاتِلُهُمْ قَالَ:
"لاَ مَا صَلَّوْا."
[أَىْ مَنْ كَرِهَ بِقَلْبِهِ وَأَنْكَرَ بِقَلْبِهِ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Ğassân el-Mismai ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muaz, -lafız, Ebu Ğassân'a aittir- ona Muaz b. Hişam ed-Destevâî, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Katade, ona Hasan, ona Dabbe b. Mihsan el-Anezî, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav); "gerçek şu ki birtakım idareciler başınıza atanacak (ve sizler onların birtakım işlerini) bilip (razı olacak bazılarını da) hoş görmeyeceksiniz. Hoş görmeyen (onlardan) uzak olmuş, inkâr eden de kurtulmuştur. Ama (günah ve sorumluluk), razı olan ve tâbî olan (ın üzerinedir)" buyurdu. (İnsanlar), Ya Rasulullah! Onlara karşı savaşmayalım mı dediler. Nebî (sav); "namaz kıldıkları müddetçe hayır" buyurdu.
[(Ravilerden biri), Yani kalbiyle hoş görmeyen ve kalbiyle inkâr eden demektir açıklamasında bulunmuştur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4801, /795
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2524, M004804
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْحَنْظَلِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَزِيدَ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ عَنْ رُزَيْقِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ مُسْلِمِ بْنِ قَرَظَةَ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"خِيَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُحِبُّونَهُمْ وَيُحِبُّونَكُمْ وَيُصَلُّونَ عَلَيْكُمْ وَتُصَلُّونَ عَلَيْهِمْ وَشِرَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُبْغِضُونَهُمْ وَيُبْغِضُونَكُمْ وَتَلْعَنُونَهُمْ وَيَلْعَنُونَكُمْ." قِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ نُنَابِذُهُمْ بِالسَّيْفِ فَقَالَ:
"لاَ مَا أَقَامُوا فِيكُمُ الصَّلاَةَ وَإِذَا رَأَيْتُمْ مِنْ وُلاَتِكُمْ شَيْئًا تَكْرَهُونَهُ فَاكْرَهُوا عَمَلَهُ وَلاَ تَنْزِعُوا يَدًا مِنْ طَاعَةٍ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona İsa b. Yunus, ona el-Evzâî, ona Yezid b. Cabir, ona Züreyk b. Hayyan, ona Müslim b. Karaza, ona da Avf b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav); "idarecilerinizin en hayırlıları kendilerini sevdiğiniz, onların da sizi sevdiği, size dua eden ve sizin de onlara dua ettiğiniz kimselerdir. İdarecilerinizin en şerlileri de kendilerine buğz ettiğiniz, onların da size buğz ettiği, onlara lanet ettiğiniz ve onların da size lanet ettiği kimselerdir" buyurdu. Ya Rasulullah! Onlara karşı kılıçlarımızı kuşanmayalım mı denildi. Nebî (sav); "içinizde namazı kıldırdıkları müddetçe hayır! Yöneticilerinizden hoşlanmadığınız bir şey gördüğünüzde onun işini hoş görmeyin ve itaatten az (yed) da olsa ayrılmayın" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4804, /795
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat
Yönetim, imametin yöneticinin adil olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2525, M004805
Hadis:
حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ رُشَيْدٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ - يَعْنِى ابْنَ مُسْلِمٍ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ أَخْبَرَنِى مَوْلَى بَنِى فَزَارَةَ - وَهُوَ رُزَيْقُ بْنُ حَيَّانَ - أَنَّهُ سَمِعَ مُسْلِمَ بْنَ قَرَظَةَ ابْنَ عَمِّ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ يَقُولُ سَمِعْتُ عَوْفَ بْنَ مَالِكٍ الأَشْجَعِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"خِيَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُحِبُّونَهُمْ وَيُحِبُّونَكُمْ وَتُصَلُّونَ عَلَيْهِمْ وَيُصَلُّونَ عَلَيْكُمْ وَشِرَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُبْغِضُونَهُمْ وَيُبْغِضُونَكُمْ وَتَلْعَنُونَهُمْ وَيَلْعَنُونَكُمْ." قَالُوا قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ نُنَابِذُهُمْ عِنْدَ ذَلِكَ قَالَ:
"لاَ مَا أَقَامُوا فِيكُمُ الصَّلاَةَ لاَ مَا أَقَامُوا فِيكُمُ الصَّلاَةَ أَلاَ مَنْ وَلِىَ عَلَيْهِ وَالٍ فَرَآهُ يَأْتِى شَيْئًا مِنْ مَعْصِيَةِ اللَّهِ فَلْيَكْرَهْ مَا يَأْتِى مِنْ مَعْصِيَةِ اللَّهِ وَلاَ يَنْزِعَنَّ يَدًا مِنْ طَاعَةٍ."
[قَالَ ابْنُ جَابِرٍ فَقُلْتُ - يَعْنِى لِرُزَيْقٍ - حِينَ حَدَّثَنِى بِهَذَا الْحَدِيثِ آللَّهِ يَا أَبَا الْمِقْدَامِ لَحَدَّثَكَ بِهَذَا أَوْ سَمِعْتَ هَذَا مِنْ مُسْلِمِ بْنِ قَرَظَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ عَوْفًا يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَجَثَا عَلَى رُكْبَتَيْهِ وَاسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ فَقَالَ إِى وَاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ لَسَمِعْتُهُ مِنْ مُسْلِمِ بْنِ قَرَظَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ عَوْفَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Davud b. Rüşeyd, ona Velid b. Müslim, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Fezâre oğullarının Mevlası Rüzeyk b. Hayyan, ona Avf b. Malik el-Eşcaî'nin amcasının oğlu Müslim b. Karaza, ona da Avf b. Malik el-Eşcaî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "idarecilerinizin en hayırlıları kendilerini sevdiğiniz, onların da sizi sevdiği, size dua eden ve sizin de onlara dua ettiğiniz kimselerdir. İdarecilerinizin en şerlileri de kendilerine buğz ettiğiniz, onların da size buğz ettiği, onlara lanet ettiğiniz ve onların da size lanet ettiği kimselerdir" buyurdu. (İnsanlar), Ya Rasulullah! Bu durumda onlara karşı savaşmayalım mı dedik dediler. Nebî (sav); "içinizde namazı kıldırdıkları müddetçe hayır! İçinizde namazı kıldırdıkları müddetçe hayır! Dikkat edin! Başına bir idareci atanan onun Allah'a karşı günah işlediğini görürse Allah'a karşı işlenen bu günahı kerih görsün ve itaatten az (yed) da olsa sakın çıkmasın" buyurdu.
[İbn Cârûd şöyle demiştir: Bu hadisi bana rivayet ettiğinde Züreyk'e, Allah aşkına ey Ebu Mikdam! Bu hadisi sana Müslim b. Karaza, Avf'tan, o da Rasulullah'tan (sav) mı rivayet etti dedim. (Ebu Mikdam) dizleri üzerine çöküp kıbleye yöneldi (ve) kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin olsun ki evet! Onu Avf b. Malik kanalıyla Rasulullah'tan (sav) nakilde bulunan Müslim b. Karaza'dan işittim dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4805, /795
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.