Bu hadisi bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amre, onlara da Âişe rivayet etmiştir.
İlim ehli nezdinde amel bu hadise göre olup, kişi itikâfa girdiğinde sadece insani ihtiyacından dolayı itikâf mahallinden çıkabilir. İlim ehli, kişinin büyük ya da küçük abdest ihtiyacı için itikâf mahallinden çıkabileceğinde icma etmiştir. Yine ilim ehli, itikâfta olan kimsenin hasta ziyaretinde bulunması, cuma namazına katılması ve cenazede hazır bulunmasında ise ihtilaf etmişlerdir. Nebî'nin (sav) ashabından olan ve diğer bir kısım ilim ehli, eğer şart koşmuşsa kişinin hasta ziyaretinde bulunabileceğini, cenazeye katılabileceğini ve cuma namazına iştirak edebileceğini benimsemiştir ki bu, Süfyân es-Sevrî ve İbn Mübârek'in görüşüdür. Bir kısmı ise, bunlardan hiçbirini yapamayacağını ifade etmiştir. Onlar, itikâfa girecek kimsenin cuma namazı kılınacak kadar büyük bir şehirde olması halinde, sadece cuma namazı kılınan camide itikâfa girmesini uygun görmüşlerdir. Zira onlar, itikâfa girmiş kimsenin itikâf mahallinden çıkarak cuma namazına gitmesini doğru bulmamışlardır. İtikâftaki kişinin cuma namazını terk etmesini de benimsemedikleri için 'Kişi, sadece cuma kılınan bir camide itikâfa girebilir. Böylece, insani bir ihtiyacı dışında itikâf mahallinden çıkmamış olur' demişlerdir. Çünkü insani ihtiyacı dışında itikâf mahallini terk etmesi, onlar nezdinde itikâfı bozan bir durumdur. Bu, Mâlik ve Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel) de 'İtikâfa giren kişi, Âişe hadisi gereğince hasta ziyaret edemez, cenazeye de katılamaz' demiştir. İshâk (b. Râhûye) ise 'Bunları yapmayı şart koşmuşsa, cenazeyi de takip edebilir, hasta da ziyaret edebilir' demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14435, T000805
Hadis:
حَدَّثَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ وَعَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ.
وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ إِذَا اعْتَكَفَ الرَّجُلُ أَنْ لاَ يَخْرُجَ مِنِ اعْتِكَافِهِ إِلاَّ لِحَاجَةِ الإِنْسَانِ، وَاجْتَمَعُوا عَلَى هَذَا أَنَّهُ يَخْرُجُ لِقَضَاءِ حَاجَتِهِ لِلْغَائِطِ وَالْبَوْلِ. ثُمَّ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى عِيَادَةِ الْمَرِيضِ وَشُهُودِ الْجُمُعَةِ وَالْجَنَازَةِ لِلْمُعْتَكِفِ. فَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنْ يَعُودَ الْمَرِيضَ وَيُشَيِّعَ الْجَنَازَةَ وَيَشْهَدَ الْجُمُعَةَ إِذَا اشْتَرَطَ ذَلِكَ. وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَابْنِ الْمُبَارَكِ. وَقَالَ بَعْضُهُمْ لَيْسَ لَهُ أَنْ يَفْعَلَ شَيْئًا مِنْ هَذَا. وَرَأَوْا لِلْمُعْتَكِفِ إِذَا كَانَ فِى مِصْرٍ يُجَمَّعُ فِيهِ أَنْ لاَ يَعْتَكِفَ إِلاَّ فِى مَسْجِدِ الْجَامِعِ. لأَنَّهُمْ كَرِهُوا الْخُرُوجَ لَهُ مِنْ مُعْتَكَفِهِ إِلَى الْجُمُعَةِ وَلَمْ يَرَوْا لَهُ أَنْ يَتْرُكَ الْجُمُعَةَ فَقَالُوا لاَ يَعْتَكِفُ إِلاَّ فِى مَسْجِدِ الْجَامِعِ حَتَّى لاَ يَحْتَاجُ إِلَى أَنْ يَخْرُجَ مِنْ مُعْتَكَفِهِ لِغَيْرِ قَضَاءِ حَاجَةِ الإِنْسَانِ لأَنَّ خُرُوجَهُ لِغَيْرِ قَضَاءِ حَاجَةِ الإِنْسَانِ قَطْعٌ عِنْدَهُمْ لِلاِعْتِكَافِ. وَهُوَ قَوْلُ مَالِكٍ وَالشَّافِعِىِّ. وَقَالَ أَحْمَدُ لاَ يَعُودُ الْمَرِيضَ وَلاَ يَتْبَعُ الْجَنَازَةَ عَلَى حَدِيثِ عَائِشَةَ. وَقَالَ إِسْحَاقُ إِنِ اشْتَرَطَ ذَلِكَ فَلَهُ أَنْ يَتْبَعَ الْجَنَازَةَ وَيَعُودَ الْمَرِيضَ .
Tercemesi:
Bu hadisi bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amre, onlara da Âişe rivayet etmiştir.
İlim ehli nezdinde amel bu hadise göre olup, kişi itikâfa girdiğinde sadece insani ihtiyacından dolayı itikâf mahallinden çıkabilir. İlim ehli, kişinin büyük ya da küçük abdest ihtiyacı için itikâf mahallinden çıkabileceğinde icma etmiştir. Yine ilim ehli, itikâfta olan kimsenin hasta ziyaretinde bulunması, cuma namazına katılması ve cenazede hazır bulunmasında ise ihtilaf etmişlerdir. Nebî'nin (sav) ashabından olan ve diğer bir kısım ilim ehli, eğer şart koşmuşsa kişinin hasta ziyaretinde bulunabileceğini, cenazeye katılabileceğini ve cuma namazına iştirak edebileceğini benimsemiştir ki bu, Süfyân es-Sevrî ve İbn Mübârek'in görüşüdür. Bir kısmı ise, bunlardan hiçbirini yapamayacağını ifade etmiştir. Onlar, itikâfa girecek kimsenin cuma namazı kılınacak kadar büyük bir şehirde olması halinde, sadece cuma namazı kılınan camide itikâfa girmesini uygun görmüşlerdir. Zira onlar, itikâfa girmiş kimsenin itikâf mahallinden çıkarak cuma namazına gitmesini doğru bulmamışlardır. İtikâftaki kişinin cuma namazını terk etmesini de benimsemedikleri için 'Kişi, sadece cuma kılınan bir camide itikâfa girebilir. Böylece, insani bir ihtiyacı dışında itikâf mahallinden çıkmamış olur' demişlerdir. Çünkü insani ihtiyacı dışında itikâf mahallini terk etmesi, onlar nezdinde itikâfı bozan bir durumdur. Bu, Mâlik ve Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel) de 'İtikâfa giren kişi, Âişe hadisi gereğince hasta ziyaret edemez, cenazeye de katılamaz' demiştir. İshâk (b. Râhûye) ise 'Bunları yapmayı şart koşmuşsa, cenazeyi de takip edebilir, hasta da ziyaret edebilir' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 80, 3/168
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
İtikaf, itikaflının yapıp yapamayacağı şeyler
KTB İTİKAF
KTB, CUMA
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالاَ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنْ يَعْلَى بْنِ الْحَارِثِ الْمُحَارِبِىِّ عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"كُنَّا نُجَمِّعُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ ثُمَّ نَرْجِعُ نَتَتَبَّعُ الْفَىْءَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1644, M001992
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالاَ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنْ يَعْلَى بْنِ الْحَارِثِ الْمُحَارِبِىِّ عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"كُنَّا نُجَمِّعُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ ثُمَّ نَرْجِعُ نَتَتَبَّعُ الْفَىْءَ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve İshak b. İbrahim, o ikisine Veki', ona Ya'la b. Haris el-Muharibi, ona İyas b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Sinan b. Amr b. Abdullah) şöyle rivayet etmiştir:
"Güneş tepe noktasına çıktığında Rasulullah'la (sav) birlikte Cuma namazı kılar sonra (da altında serinleyebileceğimiz) bir gölge arayarak geri dönerdik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cumu'a 1992, /333
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. Ya'la b. Haris el-Muharibi (Ya'la b. Haris b. Harb b. Cerir)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, Cumadan sonra gündelik işler
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
Cuma namazı, zamanı
KTB, CUMA
Namaz, vakti
عبد الرزاق عن معمر عن عبيد الله بن عمر أن سالم بن عبد الله خرج من مكة يوم الجمعة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69376, MA005539
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن عبيد الله بن عمر أن سالم بن عبد الله خرج من مكة يوم الجمعة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cum'a 5539, 3/251
Senetler:
1. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
Cuma Namazı, Seferi / Yolcu olanın
KTB, CUMA
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5855, M001609
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ الْحَضْرَمِىُّ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ - قَالَ وُهَيْبٌ لَمْ يَسْمَعْهُ مِنْهُ - قَالَ
"أَمَرَ ابْنُ عَبَّاسٍ مُؤَذِّنَهُ فِى يَوْمِ جُمُعَةٍ فِى يَوْمٍ مَطِيرٍ." بِنَحْوِ حَدِيثِهِمْ.
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ahmed b. İshak el-Hadrami, ona Vüheyb (b. Hâlid b. Aclân), ona Eyyüb (b. Keysân), ona da Abdullah b. Haris -Vüheyb, Eyyüb'ün hadisi doğrudan Abdullah b. Haris'ten işitmediğini söylemiştir-,
"(Abdullah) b. Abbas yağmurlu bir cuma günü müezzinine talimat verdi..." demiş ve hadisi önceki ravilerinkine benzer lafızlarla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1609, /276
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Haris el-Ensari (Abdullah b. Haris b. Muhammed)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu İshak Ahmed b. İshak el-Hadrami (Ahmed b. İshak b. Yezid b. Abdullah)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs