204 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar, 'Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor' diyorlar. (Halbuki) Allah'ın kitabındaki şu iki ayet olmasaydı hiç hadis rivayet etmezdim. Ardından 'İndirdiğimiz apaçık delilleri gizleyenler' ayetinden 'Rahîm'dir (Bakara, 2/159-160) kısmına kadar okudu. Muhacir kardeşlerimiz çarşı-pazarda (alış-verişle); Ensar kardeşlerimiz de ziraat ile meşgul iken Ebu Hureyre ise karın tokluğuna Rasulullah'ın (sav) yanında durur, onların bulunmadıkları (yerlerde) bulunur ve onların ezberlemediklerini ezberlerdi."
Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona İbn Ebu Zi'b, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'tan (sav) iki kap (dolusu ilim) ezberledim. Birisini yaydım, diğerini ise yayarsam şu boğazım kesiliverir."
Ve Ebû Seleme der ki: Ebu Hureyre "hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur" hadisini rivayet ettikten bir zaman sonra Hz. Peygamber'in (sav) "bir kimse hasta develeri, sağlam develerin arasına karıştırmasın" buyurduğunu rivayet etti. Bunun üzerine biz Ebu Hureyre'ye “vaktiyle sen "hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur" hadisini rivayet etmedin mi?” dedik. Ebu Hureyre (bunu reddetti ve öfkelenerek) Habeş diliyle anlaşılmaz bir şeyler söyledi. Ebu Seleme der ki: Ben Ebu Hureyre'nin bu hadis dışında başka bir hadis unuttuğunu görmedim.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B005770.
Bize Ebu Mus'ab Ahmed b. Ebu Bekir, ona Muhammed b. İbrahim b. Dînâr, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Ben 'Ey Allah’ın Rasulü! Senden birçok hadis duyuyorum ama (bazılarını) unutuyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'cübbeni yere ser' buyurdu, ben de serdim. Rasulullah (sav) elleriyle (bir şey) topladı (alır gibi yaptı) ardından 'onu topla' buyurdu. Ben de onu topladım ve ondan sonra hiç bir şeyi unutmadım." [Bize İbrahim b. Münzir, ona da İbn Ebu Füfeyk bu şekilde rivayette bulunmuş ve ‘Peygamber (sav) elini o serili örtüye uzattı ve sanki oradan bir avuç alıyormuş gibi yaptı’ demiştir.]
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Amr b. Ebu Amr, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre 'ey Allah'ın Rasulü, kıyamet gününde senin şefaatinle insanların en mesudu olacak kişi kimdir' diye soruldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ebu Hureyre, hadis elde etmeye olan hırsını gördüğümden dolayı, bu hadisi senden önce hiç kimsenin sormayacağını tahmin ediyordum. Kıyamet gününde şefaatimle insanların en mesudu (olacak kişi), can-ı gönülden, samimi bir şekilde 'Allah'tan başka ilah yoktur' diyen kimsedir."
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Nafi, ona İbn Ömer şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) Hendek gazvesinden dönünce bize 'Hiç kimse ikindi namazını, Kurayza oğulları yurduna ulaşmadan kılmasın' buyurdu. Sahabeden bir kısmı yolda iken ikindi namazının vakti girdi (Güneş batmak üzereydi. Bunun üzerine ashâb ikiye ayrıldı.) Bazısı 'biz oraya varmadan namazımızı kılmayız' dedi. Bir kısmı da 'hayır, Hz. Peygamber'in maksadı bu değildi. Biz namazımızı kılacağız' dediler. Durum Hz. Peygamber'e (sav) anlatılınca, onların hiçbirisini kınamadı."
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Halef -İbn Halife-, ona da Ebu Malik el-Eşca'î'nin naklettiğine göre, Ebu Hazim şöyle demiştir: Ebu Hureyre namaz için abdest alırken onun arkasında bulunuyordum. Kollarını koltuk altlarına kadar yıkıyordu. Ona 'Ey Ebu Hureyre! Bu abdest te ne?' diye sordum. Ebu Hureyre: 'Ey İbn Ferruh! Siz burada mıydınız? Eğer burada olduğunuzu bilseydim bu şekilde abdest almazdım. Ben, dostumu (sav): "Müminin ziynetleri (süsleri), abdestin ulaştığı yerlere kadar uzanır." buyururken işittim (Bu yüzden böyle yapıyorum).
Bana İbrahim b. Münzir, ona İbn Ebu Füdeyk, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'e (sav) “ey Allah'ın Rasulü, Sen'den birçok hadis işittim, ama onları unutuyorum” dedim. Rasulullah (sav) "cübbeni yere ser" buyurdu. Ben de serdim. Hz. Peygamber (sav) eliyle bir şeyi avuçlar gibi yapıp cübbenin içine attı, sonra "topla" buyurdu. Ben cübbemi topladım, ve ondan sonra artık hiçbir hadisi unutmadım.
Bize Ebu Mus'ab Ahmed b. Ebu Bekir, ona Muhammed b. İbrahim b. Dînâr, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Ben 'Ey Allah’ın Rasulü! Senden birçok hadis duyuyorum ama (bazılarını) unutuyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'cübbeni yere ser' buyurdu, ben de serdim. Rasulullah (sav) elleriyle (bir şey) topladı (alır gibi yaptı) ardından 'onu topla' buyurdu. Ben de onu topladım ve ondan sonra hiç bir şeyi unutmadım." [Bize İbrahim b. Münzir, ona da İbn Ebu Füfeyk bu şekilde rivayette bulunmuş ve ‘Peygamber (sav) elini o serili örtüye uzattı ve sanki oradan bir avuç alıyormuş gibi yaptı’ demiştir.]