98 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi teyzem Meymûne bt. Hâris'in evinde gecelemiştim. O gece Hz. Peygamber (sav) de orada idi. Rasûlullash (sav) yatsıyı kıldırdı, ardından evine geldi. Dört rekât namaz kıldı, sonra da uyudu. Ardından kalktı, "Çocukcağız uyudu mu?" diye, ya da buna benzer bir şey söyledi. Sonra namaza durdu, ben de onun sol tarafında durdum, ama beni sağına aldı. Beş rekât namaz kıldı, ardından iki rekât daha kıldı. Sonra uyudu, öyle ki horultusunu -yahut aynı manaya gelen "hatît" kelimesini zikretmiştir- işittim. Ardından mescide çıktı.
Bize Yahya b. Habib el-Harisi, ona Halid b. el-Haris, ona Şube, ona da Katade, Enes'in (ra); "Raslullah'ın (sav) ashabı uyukluyor, sonra da abdest almadan namaz kılıyorlardı dediğini işittiğini söylemiştir. Şube, Katade'ye bunu gerçekten Enes'ten işitin mi? diye sormuş o da Allah'a yemin olsun ki evet diye cevap vermiştir."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivâyet etti: Hz. Peygamber (sav) bir gece uyudu, hatta horladı. Sonra namaz kıldı. -Bu sözü İbn Abbas'ın, "Uzanıp horladı, sonra kalkıp namaz kıldı" tarzında söylediği de rivayet edilir-. (Ali b. el-Medînî şöyle dedi:) Sonra Süfyan bu hadisi bize Amr'dan, o Küreyb'den, o da İbn Abbas'tan olmak üzere birçok defalar tahdîs etti. İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir gece teyzem Meymûne'nin (ra) yanında kaldım. Geceleyin Hz. Peygamber (sav) kalktı. Gecenin ilerleyen bölümünde asılı duran küçük bir tulumdan hafif bir abdest aldı. -Râvî Amr, abdesti hafif alıyor, yani suyu az döküyordu, dedi-. Arkasından namaza durdu. Ben de kalkıp onun aldığı gibi abdest aldım, sonra gidip sol tarafında namaza durdum. -Râvî Süfyân bazen 'sol' anlamına gelen 'yesâr' kelimesi yerine, yine aynı manaya gelen 'şimâl' kelimesini kullanıyordu-. Hz. Peygamber (sav) benim yerimi değiştirdi, beni sağ tarafına geçirdi. Sonra Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra uzanıp uyudu, hatta horladı. Sonra müezzin gelip namaz vaktinin girdiğini haber verdi. Birlikte namaza çıktılar, Hz. Peygamber (tekrar) abdest almadan namazı kıldırdı." [(Süfyan dedi ki:) Amr'a, “İnsanlar, 'Rasûlullah’ın (as.) gözleri uyur, ama kalbi uyumaz' diye söylüyorlar, ne dersin? diye sordum. Amr, şöyle dedi: "Ben, Ubeyd b. Umeyr’in; ‘Peygamberlerin rüyaları da vahiydir’ dediğini, sonra da; ‘Ben, rüyada kendimi, seni boğazlarken gördüm’ (es-Saffât, 37/102) meâlindeki âyeti okuduğunu işittim.]
Bize Şâz b. Feyyaz, ona Hişam ed-Destevâî, ona Katade b. Diame es-Sedûsî, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) ashabı, yatsı namazını beklerlerdi. Hatta başları öne düşer, sonrasında abdest almadan namaz kılarlardı." [Ebu Davud şöyle dedi: Şube, Katâde'den naklen biz, Rasulullah zamanında, (yatsı namazını beklerken) başımız öne düşerdi' ibaresini ilave etmiştir.] [Katade'den farklı bir lafızla İbn Ebu Arûbe de, bu hadisi rivayet etmiştir.]
Bize Hayve b. Şurayh el-Hımsî -Ebu Davud'a başkaları da rivayet etti-, ona Bakiyye, ona Vezîn b. Ata, ona Mahfuz b. Alkame, ona Abdurrahman b. Aiz, ona da Ali b. Ebu Talib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Dübürün bağı gözlerdir. Kim uyursa abdest alsın."
Bize Yahya b. Main, Hennâd b. Serî ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Abdüsselam b. Harb -hadisin lafzı Yahya'ya aittir-, ona Ebu Halid Yezid b. Abdurrahman Dâlânî, ona Katade, ona Ebu Âliye Rüfey' b. Mihrân, ona İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) secde ediyor, nefes alışı duyulacak kadar uyuyor, sonra abdest almadan namaza devam ediyordu. Kendisine uyuduğun halde abdest almadan namaz kıldın, dediğimde. O (sav) şöyle buyurdu: "Abdest, sadece uzanarak uyuyan kişi için gereklidir." [Osman ve Hennâd (rivayetlerinde) "Çünkü insan, uzanarak uyuduğu zaman mafsalları gevşer" ibaresini ilave ettiler.] [Ebû Davud şöyle dedi: Abdest, uzanarak uyuyan kişi için gereklidir sözü münker bir hadisdir. Onu Katade'den, Yezid Dâlânî'den başkası rivayet etmemiştir. Hadisin baş tarafını İbn Abbas'tan bir topluluk rivayet etmiş ancak bu durumla alakalı hiçbir şey zikretmemişlerdir. İbn Abbas, Rasulullah (sav) korunmuştur, dedi. Hz. Aişe de Rasulullah'ın, benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz dediğini nakletmiştir.] [Şube şöyle demiştir: Katade, Ebu Âliye'den dört hadis işitmiştir. Bunlar, Yunus b. Mettâ hadisi, İbn Ömer'den rivayet ettiği namazla ilgili hadis, kadılar üçtür hadisi, İbn Abbas'ın güvenilir kişiler bana bu hadisi nakletti. Onlardan biri ve en güvenilir olanı Hz. Ömer'dir diye başlayan hadisidir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Yezid Dâlânî'nin hadisini Ahmed b. Hanbel'e sordum. Yezid'in hadisini yadırgayarak beni azarladı ve Yezid Dâlânî'ye ne oluyor? Kendisini Katade'nin ashabı arasına mı sokuyor? diyerek onun hadisine önem vermemiştir.]
Bize Ali b. Abdullah, ona İbn Mehdî, ona Süfyan, ona Seleme, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: "Ben bir gece (teyzem) Meymûne'nin yanında kalmıştım. Geceleyin Rasûlullah (sav) kalktı, ihtiyacını giderdi, yüzünü ve ellerini yıkadı, sonra uyudu. Bir müddet sonra tekrar kalktı, su tulumunu aldı, tulumun ağzındaki bağı çözdü. Sonra orta yollu bir abdest ortası, yani suyu çok kullanmadan ve onu organlara da tam ulaştırarak bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalktım ve Hz. Peygamber'in (sav) benim kendisini takip ettiğimi görmesini istemediğim için uykudan yeni uyanıyormuş gibi gerindim. Abdest aldım. Rasûlullah (sav) namaza durdu, ben de onun sol tarafında namaza durdum. Efendimiz (sav) benim kulağımdan tuttu ve sağ tarafına geçirdi. Tam on üç rekât namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Kendisi uyuduğu zaman horlardı. Sonra Bilâl gelip namaz vaktini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) bu sefer abdest almadan namaz kıldı. Duasında şunları söylüyordu: "Allah’ım! Kalbimde bir nur kıl, gözümde de bir nur, kulağımda da bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur kıl. Ve benim için nur yarat!" Ravi Küreyb şöyle demiştir: Bu kelimelerden (veya nurlardan) yedisi tâbuttadır (yani kalbin tabutu gibi olan bedendedir). Sonra ben İbn Abbâs'ın oğullarından bir adamla karşılaştım. O bana bu duâ kelimelerini rivayet etti, ayrıca, "Sinirlerimde, etimde, kanımda, saçımda ve cildimde" kelimelerini de zikretti, bunun dışında iki haslet daha (kemik ve ilik) söyledi.
Bize Musa b. İsmail ve Davud b. Şebib, onlara Hammad b. Seleme, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Yatsı namazı için kamet getirildiği esnada bir adam Ey Allah'ın Rasulü! Benim bir problemim var dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla baş başa konuştu. Konuşma o kadar uzadı ki cemaat veya bir kısmı uyuklamaya başladı. Daha sonra Hz. Peygamber, onlara namazı kıldırdı." [Sabit el-Bünânî, (Uyuklayanların) abdest alıp almadıkları ile ilgili herhangi bir şey zikretmedi.]
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Amr, ona da Küreyb, İbn Abbas’ın şöyle anlattığını rivayet etti: "Bir gece Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi teyzem Meymûne’nin evinde kaldım. Rasûl-i Ekrem (sav) yatıp uyudu. Gecenin bir kısmı geçince kalktı. Asılı duran küçük bir tulumdan hafif bir abdest aldı. -Ravi Amr b. Dinar, Rasulullah’ın (sav) bu abdesti pek hafif (abdest organlarını çok ovalamadan) ve az (bir kereden fazla yıkamadan) aldığını söyledi.- Rasûl-i Ekrem (sav) daha sonra kalkıp namaza durdu. Ben de kalktım ve O'nun aldığı abdest gibi bir abdest aldım. Sonra geldim ve Hz. Peygamber'in (sav) sol tarafında namaza durdum. Peygamber Efendimiz (sav) benim yerimi değiştirdi, beni sağ tarafına durdurdu. Sonra Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra yan üstü yatıp uyudu, hatta horladı. Nihayet birisi gelip O'na namaz vaktini haber verdi. Resûl-i Ekrem (sav) kalktı, onunla beraber namaza gitti ve abdest almadan namaz kıldırdı." (Süfyan dedi ki:) Biz Amr b. Dinar'a “İnsanlar, Hz. Peygamber’in (sav) gözleri uyur, amma kalbi uyumaz diyorlar (ne dersin?)” diye sorduk. Amr, “Ben Ubeyd b. Umeyr'in, Peygamberlerin rüyaları vahiydir” dediğini duydum. Ubeyd daha sonra da "Ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm" (es-Saffât 37/ 102) meâlindeki âyeti okudu.