251 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona Hişam b. Ğâz, ona Amr b. Şuayb, ona babası (Şuayb b. Muhammed), ona da (Amr'ın) dedesi (Abdullah b. Amr es-Sehmî) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte Ezâhir (denilen) Seniyye (tarafından) indik. (Derken) namaz vakti girdi. Hz. Peygamber (sav), biz arkasında (cemaat olduğumuz) halde kıble (ile kendi arasında sütre edindiği) bir duvara doğru namaza durdu. (O esnada) bir kuzu gelip onun önünden geçmeye çalıştı. Nebi (sav), karnı duvara değene dek kuzuya engel oldu. Kuzu da onun arkasında geçti." [(Ebu Davud şöyle demiştir): Ya da Müsedded, buna benzer bir rivayette bulundu.]
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav)'in bir çocuğa, sırf mezkur durumdan dolayı beddua etmiş olması açıklanmaya muhtaçtır.
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona İsmail b. Ümeyye, ona Ebu Amr b. Muhammed b. Hureys, ona dedesi Hureys, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri namaz kıldığında önüne bir şey koysun. Şayet bulamazsa bir asa diksin. Yanında bir asa yoksa da bir çizgi çizsin. (Böylece) önünden geçen şey (namazına) zarar veremez."
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Ali b. Medînî, ona Süfyan, ona İsmail b. Ümeyye, ona Ebu Muhammed b. Amr b. Hureys, ona Uzre oğullarından biri (racul) olan dedesi Hureys, ona da Ebu Hureyre, Ebu Kasım'dan (sav) rivayette bulunmuştur. (Ali b. Medînî, Süfyan b. Uyeyne'nin) (yere) çizgi çekme (ile alakalı önceki) hadisi nakletmiştir. [Süfyan b. Uyeyne şöyle demiştir: Bu hadisi destekleyecek başka bir tarik (şey) bulamadık. (Bu hadis), sadece bu tarikten nakledilmiştir. ] [Ali b. Medînî şöyle demiştir: Süfyân b. Uyeyne'ye, (insanlar, Ebu Muhammed b. Amr b. Hureys'in isminde) ihtilaf ediyorlar dedim. Süfyan ise bir an düşündü, ardından, (onun adını) ancak Ebu Muhammed b. Amr olarak ezberledim dedi.] [Süfyân şöyle demiştir: İsmail b. Ümeyye vefat ettikten sonra buraya bir ravi (racül) gelip Ebu Muhammed (olarak bilinen) bu raviyi (şeyh) sordu. Ta ki onu bulup (bu hadisi rivayet etmesini) istedi (ancak) o, hadisi karıştırdı.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel'in birçok kez bu çizginin vasfı hakkında sorulduğunu işittim de İbn Hanbel, işte böyle hilal gibi, enlemesine (çilir) demiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Müsedded'den işittiğime göre İbn Dâvud, çizgi, uzunlamasına (çizilir)'' demiştir. [Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel'i birçok kez çizginin vasfı hakkında hilal gibi; enlemesine, kavisli olarak (çizilir) derken işittim.]
Bize Musa b. İsmail, ona Süleyman b. Muğîra, ona da Humeyd b. Hilal şöyle rivayet etmiştir: Ebû Salih (es-Semmân), sana Ebu Said'den gördüğüm ve ondan işittiğim bir şeyi rivayet edeceğim dedi ve Ebu Said'in Mervan'ın huzuruna girip Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden biri insanlara (karşı) kendisine sütre olacak bir şeye doğru namaz kıldığında (ve birisi de) önünden geçmeyi istediğinde onu göğsünden itsin. Eğer diretirse onunla mücadele etsin. Çünkü o, şeytandır." [Ebu Davud şöyle demiştir: Süfyân es-Sevrî, ben namaz kılarken böbürlenerek önümden geçen birine engel olurum ama zayıf bir kimse geçerse ona mâni olmam demiştir.]
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube; (T) Bize Abdüsselam b. Mutahher ve İbn Kesir -mana aynı olmak üzere- onlara Süleyman b. Muğîra, (üçüne) Humeyd b. Hilal, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet ederken (Abdüsselam ve İbn Kesir, hadisi mevkuf olarak) Ebu Zer'den aşağıdaki gibi nakletmişlerdir: "Erkeğin namazını, şayet önünde bineğin semerinin arkası (boyutunda bir sütre olmaksızın namaz kılarsa) eşek, kara köpek ve kadın bozar." Humeyd, Ebu Zer'e, kara köpeğin kırmızıdan, sarıdan ve beyazdan farkı nedir diye sordum demiş, Ebu Zer de ey kardeşim oğlu! Senin bana sorduğun gibi ben de Rasulullah'a (sav) sordum, o, "kara köpek, şeytandır" buyurdu.
Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona (Abdülmelik'in) dedesi (Leys b. Sa'd), ona Yahya b. Eyyüb, ona Muhammed b. Ömer b. Ali, ona Abbas b. Ubeydullah b. Abbas, ona da Fadl b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), beraberinde Abbas olduğu halde bize ait bir araziye gelip önünde sütre olmaksızın çölde namaz kıldı. Eşeğimiz ve köpeğimiz ise, onun önünde oynuyorlar(dı). (Ancak) Hz. Peygamber (sav), buna aldırış etmedi."
Bize Muhammed b. İsmail el-Basrî, ona Muaz, ona Hişam, ona Yahya, ona İkrime, ona da İbn Abbas -ravi, hadisin Rasulullah'tan (sav) rivayet edildiğini sanmaktadır- Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sütre olmaksızın namaz kıldığında köpek, eşek, domuz, Yahudî, Mecûsî ve kadın onun namazını bozar. Bunlar (onun) önünden geçtiğinde bir taş atımlık (mesafede olmaları namaz kılan için) yeterlidir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisten dolayı içimde bir huzursuzluk vardı. Bunu İbrahim ve başkaları ile müzakere ederdim (ancak), bu hadisi ne Muaz'dan başkasının Hişam'dan rivayet ettiğini ne de bunu bileni gördüm. Hişam'dan başkasının bu hadisi aktardığını görmedim. Zannediyorum ki yanılgı, İbn Ebu Semîne (diye bilinen) Haşim oğullarının azadlı kölesi Muhammed b. İsmail el-Basrî'den kaynaklanmadır. Hadisteki münker (olan husus), Mecûsî, "bir taş atımlık (mesafe) ve domuz ifadelerinin zikredilmesidir." (Ayrıca hadiste) nekâret vardır.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi sadece Muhammed b. İsmail'den işittim ve zannediyorum ki o, yanılmıştır. Çünkü o, bizlere ezberinden rivayette bulunurdu.]