396 Kayıt Bulundu.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Eyyub, ona da Nâfi şöyle rivâyet etmiştir: İbn Ömer’in (r.anhumâ) oğlu Abdullah b. Abdullah içeri girdi, o sırada (hac yolculuğu için hazırlanan) bineği de evin içinde idi. Abdullah (babasına) “bu yıl insanlar arasında bir savaş olacağından dolayı, ben senin Kâbe’ye varmana engel olacaklarından endişe ediyorum. Keşke kalıp gitmesen” dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer “Rasulullah (sav), umre yapmak üzere yola çıktı, Kureyş kâfirleri O'nun Kabe'ye varmasına engel oldular. Eğer Kabe'ye varmama engel olunursa ben de Rasulullah’ın yaptığı gibi yaparım” dedi, sonra da "And olsun Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) ayetini okudu ve “ben umre ile birlikte bir hac yapmayı kendime vacip kıldığıma (niyet ettiğime) sizi şahit tutuyorum” dedi. (Oğlu Abdullah) der ki: Sonra Mekke’ye geldi, her ikisi için bir tek tavaf yaptı.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona da Amr b. Dinar şöyle demiştir: Biz, İbn Ömer'e (ra) “bir adam umre niyetiyle Kabe'yi tavaf edip Safa ve Merve arasında sa'y yapmadan eşine yaklaşabilir mi?” diye sorduk. İbn Ömer de şöyle cevap verdi: Peygamber (sav) (umre için) Mekke'ye gelmişti. Kabe'yi yedi defa tavaf etti. Makam-ı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıldı sonra da Safa ile Merve arasını da yedi kere dolaştı. "Sizin için Rasulullah’ta güzel bir örneklik vardır." (Ahzab, 21)
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer (r.anhumâ) Haccac’ın İbn Zübeyir’i kuşatma altına aldığı sene hac yapmak istedi. Ona “insanlar arasında bir savaş var, bu sebeple onların seni (hac etmekten) alıkoymalarından korkarız” denilince, O da "And olsun ki sizin için Allah’ın Rasulü’nde güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) ayetini okuyp sonra da “o zaman ben de Rasulullah’ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Ben kendim için umre yapmayı vacip kıldığıma sizi aynıdır. Sizi umrem ile birlikte bir haccı yapmayı da kendime vacip kıldığıma şahit tutarım” dedi ve Kudeyd’den satın aldığı bir hayvanı hedy (kurbanlık) olarak beraberinde götürdü. Bundan fazla da bir şey yapmadı ve Kurban Bayramı gününe kadar kurban kesmedi, ihram yasaklarına uyup ne traş oldu, ne de saçlarını kısalttı. Kurban Bayramı günü kurbanını kesti, saçlarını tıraş etti ve ilk yaptığı tavafın hem hac hem de umre tavafı yerine geçtiğine hükmetti. İbn Ömer (r.anhumâ) “İşte Rasulullah (sav) da böyle yapmıştı” dedi.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Nâfi‘in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Abdullah b. Ömer (r.anhum) babası İbn Ömer'e “Burada kal, gitme. Ben senin Kabe'ye varmana engel olunmayacağı konusunda emin değilim” dedi. Abdullah b. Ömer de şöyle cevap verdi: O halde ben de Rasulullah’ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Zaten yüce Allah da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzab, 21) buyurmuştur. Sizleri, kendime umre yapmayı vacip kıldığıma şahit tutuyorum” diyerek umre niyetiyle ihrama girdi ve yola çıktı. Beydâ denilen yere varınca hem hac hem umre yapmak niyetiyle ihrama girdi ve “Hac ile umrenin durumu ancak aynıdır” dedi, ardından Kudeyd’den hediyelik kurbanlığını satın aldı ve daha sonra (Mekke’ye) varıp, her ikisi için bir tek tavaf yaptı. Her ikisinin ihramından birlikte çıkacağı vakte kadar da ihramdan çıkmadı.
Bize Abdurrezzâk, ona İsa b. (Hafs b.) Asım, ona da babası (Hafs b. Asım) şöyle demiştir: Bir seferde İbn Ömer bize gündüz namazlarından (öğle ya da ikindi) birinin farzını kıldırdı. Sonra bazılarının vaktin sünnetini kıldığını görüp “bunlar ne yapıyor?” dedi. Kendisine “namazın sünnetini kılıyorlar” denildi. Bunun üzerine şöyle dedi: Eğer ben vaktin sünnetlerini kılacak olsaydım, hiç şüphesiz farz namazımı tam olarak kılardım. Ben Rasulullah (sav) ile hac yaptım, o (seferde) gündüz namazlarının sünnetini kılmazdı. Ebu Bekir ile birlikte ile hac yaptım, o (seferde) gündüz namazlarının sünnetini kılmazdı. Ömer ile de beraber bulundum, o (seferde) gündüz namazlarının sünnetini kılmazdı. Sonra Osman o (seferde) gündüz namazlarının sünnetini kılmazdı. Sonra İbn Ömer "And olsun ki sizin için Rasulullah'ta güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) ayetini okumuştur.
Bize Hasan b. Müdrik, ona Yahya b. Hammâd, ona Ebu Avâne, ona da Asım el-Ahvel şöyle demiştir: Ben Enes b. Mâlik'in yanında Peygamber'in kadehini gördüm, çatlamış hâldeydi ve Enes onu gümüşle bağlayıp kenetlemişti. Bu Nudâr ağacından yapılmış, enli, güzel bir kadehti. Enes “hiç şüphesiz ben bu kadehle Rasulullah'a (sav) defalarca su sundum” dedi. İbn Sîrîn der ki: Bu kadehin üzerinde demirden yapılmış bir halka vardı. Enes b. Mâlik bu halkanın yerine altın yahut gümüşten bir halka geçirmek istedi. Fakat Ebu Talha “Rasulullah'ın (sav) yapmış olduğu bir şeyi değiştirme” dedi. Bunun üzerine Enes vazgeçti.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nafi şöyle rivayet etmiştir: Haccac'ın Mekke'de İbn'üz-Zübeyr'i kuşattığı zaman İbn Ömer hac yapmak istedi. Bunun üzerine kendisine “Onlar orada savaş yapıyorlar senin hac yapmana engel olmalarından korkarım” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer "Allah'ın Rasulünde sizin için güzel örneklik vardır." (Ahzâb, 21) okudu ve “Allah'ın Rasulü ne yapmışsa bizde onu yaparız, umre yapacağıma sizi şahit tutuyorum” dedi. Daha sonra da yola çıktı. Beyda sırtlarına gelince “Hac'da umrede aynı şeydir dolayısıyla hacla umreyi birlikte yapacağım” dedi ve Kudeyd'den satın aldığı kurbanı Mekke'ye gönderdi. Kendisi de umre ve hac yapmak için ihrama girerek yola çıktı. Mekke'ye gelince, Kâbe'yi tavaf etti. Safa ile Merve arasında da sa'y ettikten sonra başka bir şey yapmadı. Ne kurban kesti ne de tıraş oldu ne de saçlarını kısalttı. Bayram gününe kadar ihramlıya haram olan hiçbir şeyi yapmadı. Bayram günü kurbanını kesti, tıraş oldu haccın ve umrenin tavafını bir sefer de yaptı. İbn Ömer “Rasulullah (sav) da (sav) böyle yapmıştı” dedi.