64 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara İbn Nümeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün hutbe verip (Semûd kavmini anlatırken) deveden ve onu boğazlayandan bahsetti. Ardından, "Onların en şerlileri atılıverdi" (Şems, 91/12) ayetini izah etti. Dedi ki: 'Onların içinden önde gelen, kötü ve Ebu Zem'a gibi kavmi içinde kuvvetli bir adam atılıverdi' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadınları andı, onlar hususunda nasihatte bulundu ve "Sizden biri karısını hem dövüp hem de akşama onunla yatmayı ne zamana kadar sürdürecek?" buyurdu. Ebu Bekir'in rivayetinde "cariye döver gibi" ifadesi yer almaktadır. Ebu Küreyb rivayetinde ise "Köle döver gibi" ifadesi bulunmaktadır. Hz. Peygamber (sav) daha sonra yellenmekten dolayı gülmemek gerektiğine dair nasihat etti ve: "Kendiniz de yapıp dururken bunda gülecek ne varmış?" buyurdu.]
Bize Muhammed b. Merzuk el-Basrî, ona Ubeyd b. Vâkid, ona Zerbî, ona Enes b. Malik rivayet etmiştir: Yaşlı bir adam Rasulullah'ı (sav) görmek üzere gelmişti. Oradaki insanlar ona yer açmakta yavaş davrandılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." [Tirmizî dedi ki: Bu konuda Abdullah b. Amr, Ebu Hüreyre, İbn Abbas ve Ebu Umâme'den de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî dedi ki: Bu hadis garibtir. Zerbî'nin, Enes b. Malik'ten ve başkalarından münker rivayetleri vardır.]
Bize Said b. Mansûr ve Ebu'r-Rabî, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Sâbit el-Bünânî, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) on sene hizmet ettim. Vallahi bana bir kere bile "üf" demedi (memnuniyetsizlik belirtmedi). Ayrıca, bana hiç bir şey için "Bunu neden böyle yaptın? Keşke şöyle yapsaydın" demedi. Ebu'r-Rabî şu ifadeyi ekledi: 'Bu hizmetçinin yaptığı işlerden değil'. 'Vallahi' ifadesini de zikretmemiştir.
Bize Ebu'r-Rabî el-Atekî, Hâmid b. Ömer, Kuteybe b. Saîd ve Ebû Kâmil, onlara Hammâd b. Zeyd rivayet etmiştir. Ebu'r-Rabî şöyle demiştir: Bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebû Kılâbe ona Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) seferlerinden birinde Enceşe adında zenci bir hizmetkar develeri sürüyordu. Rasulullah (sav) ona "Ey Enceşe! Cam şişelerini (onlar gibi narin kadınları) taşıyan develeri yavaş sür! (ki bayanlar rahatsız olmasınlar)" buyurdu.
Bize Ebu'r-Rabî el-Atekî, Hâmid b. Ömer, Kuteybe b. Saîd ve Ebû Kâmil, onlara Hammâd b. Zeyd rivayet etmiştir. Ebu'r-Rabî şöyle demiştir: Bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebû Kılâbe ona Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) seferlerinden birinde Enceşe adında zenci bir hizmetkar develeri sürüyordu. Rasulullah (sav) ona "Ey Enceşe! Cam şişelerini (onlar gibi narin kadınları) taşıyan develeri yavaş sür! (ki bayanlar rahatsız olmasınlar)" buyurdu.
Bize Ebu'r-Rabî el-Atekî, Hâmid b. Ömer, Kuteybe b. Saîd ve Ebû Kâmil, onlara Hammâd b. Zeyd rivayet etmiştir. Ebu'r-Rabî şöyle demiştir: Bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebû Kılâbe ona Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) seferlerinden birinde Enceşe adında zenci bir hizmetkar develeri sürüyordu. Rasulullah (sav) ona: "Ey Enceşe! Cam şişelerini (onlar gibi narin kadınları) taşıyan develeri yavaş sür! (ki bayanlar rahatsız olmasınlar)" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara İbn Nümeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün hutbede [Semûd kavminden bahisle, onlara imtihan için gönderilen] deveyi ve onu boğazlayanı anlattı. (Ardından), "(Onların en azılısı cüretle ileri atıldığında) (Şems, 91/12) ayetini okudu ve [bunu açıklarken] 'Onların içinden Ebu Zem'a gibi kavmi içinde önde gelen, kaba ve kuvvetli bir adam atılıverdi' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadınlardan bahsetti, onlar hususunda ashabına tavsiyelerde bulundu. 'İçinizden bazılarınız hanımlarını dövüyorlar, sonra da akşam olunca belki onlarla yatıyorlar. Bu nereye kadar böyle sürecek? ' buyurdu. Ebu Bekir'in rivayetinde 'cariyelerinizi döver gibi' ifadesi yer almaktadır. Ebu Küreyb'in rivayetinde ise 'kölelerinizi döver gibi' ifadesi bulunmaktadır. Akabinde yellenmekten dolayı gülmemek gerektiğine dair bir konuşma yaptı ve 'kendinizin de yaptığınız bir işten dolayı gülecek ne var?' buyurdu.
Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا
Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Nebî'yi (sav), bir gün (Semud kavminin) deve(sinden) ve onu boğazlayan(dan) bahsederken dinledim. Hz. Peygamber (sav), "Hani onların en azgınları ileri atılıverdi" (Şems, 91/12) ayetini okuyup "kavmi içinde kaba, önde gelen ve Ebu Zem'a gibi kuvvetli bir adam atılıverdi" buyurdu. Sonra kadınlardan şöyle bahsetti: "Ne zamana kadar köle döver gibi karılarınızı döveceksiniz, üstelik bazen de akşam olunca onlarla yatıyorsunuz?" buyurdu. Daha sonra (cemaate) yellenmekten dolayı gülmemek gerektiği hususunda vaazda bulunup "Kendiniz de aynısını yaptığınız bir şeye ne diye gülüp duruyorsunuz?" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.