Giriş

Bize Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, ona Bakıyye b. Velid, ona Habib b. Salih, ona Yezid b. Şurayh, ona Ebu Hay el-Müezzin, ona da Sevbân’ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse insanlara imamlık yaptığında, onları bırakıp da sadece kendisine dua etmesin. Böyle yaparsa onlara hıyanet etmiş olur.”


    Öneri Formu
11332 İM000923 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 31

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes (b. Mâlik), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği zaman, duasında kararlı olsun. 'Allah'ım! Dilersen bana ver' demesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
12675 M006811 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 7

Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe (b. Sa’d) ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Resulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği vakit 'Allah'ım, dilersen beni affet' demesin. Lakin isteğinde kararlı olsun ve isteklerini fazla fazla söylesin. Çünkü Allah'a verdiği hiçbir şey büyük gelmez."


    Öneri Formu
12677 M006812 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 8

Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Enes b. İyâd, ona Haris b. Abdurrahman b. Ebu Zübâb, ona Atâ b. Mînâ, ona da Ebu Hüreyre, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri (dua ederken) sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah dilediğini yapar, O'nu zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
12678 M006813 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 9

Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsennâ, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Ebu Said Muhammed b. Müslim b. Ebu Vazzâh el-Müeddib, ona Abdülkerim el-Cezerî, ona Mücâhid, ona da Abdullah b. Sâib şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), güneş tam tepeden batıya meylettikten sonra, öğlenin farzından önce dört rekat nafile namaz kılar ve 'Bu, göğün kapılarının açıldığı bir andır. Ben o anda benim için salih bir amelin (Allah katına) yükselmesini istiyorum' buyururdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu konuda Ali ve Ebu Eyyûb'den de hadis rivayet edilmiştir. Abdullah b. Sâib hadisi, hasen-garîb bir hadistir. Nebî'den (sav) rivayet olunduğuna göre o, güneşin zevalinden sonra dört rekat nafile namaz kılar ve sadece son rekatında selam verirdi.']


Açıklama: Bu dört rekatlık namazın, öğle namazının ilk sünnetinden ayrı olup 'zevâl sünneti' olarak isimlendirilen nafile bir namaz olduğu da söylenmiştir. (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 479).

    Öneri Formu
12366 T000478 Tirmizi, Vitr, 16

Bize Ahmed b. Menî, ona Hüşeym, ona da Husayn şöyle rivayet etmiştir: "Bişr b. Mervân hutbede ellerini kaldırarak dua ederken, Umâre b. Rüveybe es-Sekafî'nin şöyle dediğini işittim: 'Allah, onun şu iki küçük elini beter etsin! Ben, Rasulullah'ın (sav), duada ellerini ancak şu kadar kaldırdığını gördüm.' (Hadisin râvilerinden) Hüşeym, işaret parmağıyla (Umâre'nin neyi kastettiğini) tarif etmiştir." [Ebu İsa, bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.]


Açıklama: ''الْقُصَيِّرَتَيْنِ'' ifadesinin ''lanet olasıca'' şeklinde anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, III, 38.

    Öneri Formu
12475 T000515 Tirmizi, Cum'a, 19

Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bize Ebu Bekir Muhammed b. Ebân, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Alâ b. Salih el-Esedî, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Anbes, ona da Vâil b. Hucr, Hz. Peygamber (sav)'den Süfyân'ın Seleme b. Küheyl'den rivayet ettiği hadise benzere şekilde rivayette bulunmuştur.


    Öneri Formu
11446 T000249 Tirmizi, Salat, 70

Bize Seleme b. Şebîb, ona Zeyd b. Hubâb, ona Ebu'l-Alâ Kamil, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), iki secde arasında 'Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et, işimi ıslah et, bana hidayet ver ve beni rızıklandır' diye dua ederdi."


    Öneri Formu
11502 T000284 Tirmizi, Salat, 95

Bize Bündâr Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Anbes, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Rasulullah'ın (sav), (Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil)' ayetini okuduğunda, âmîn dediğini ve derken de sesini uzattığı işittim." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ali ve Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edilmiştir. Vâil b. Hucr hadisi, hasen bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından, tâbiîn ve onlardan sonra gelenlerden ilim ehli pek çok kimse bu görüşte olup, 'Kişi âmîn derken sesini yükseltir, kısmaz' görüşünü benimsemişlerdir. Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. Bu hadisi bize Şu'be, ona Seleme b. Küheyl, ona Ebu Anbes Hucr, ona Alkame b. Vâil, ona da babası (Vâil), Hz. Peygamber (sav)'den şöyle rivayet etmiştir: 'Nebî (sav) 'Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil) ayetini okuyup bitirdiğinde, âmîn der ve derken de sesini kısardı.' Tirmizî, Muhammed (b. İsmail el-Buhârî)'den bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunduğunu aktarır: 'Bu konuda Süfyan hadisi, Şu'be rivayetinden daha sahihtir. Şu'be, bu hadisi naklederken bazı yerlerde yanılmıştır; Hadisin Ebu Anbes Hucr'dan geldiğini söylemiştir ki, doğrusu Hucr b. Anbes olmalıdır ve o Ebu Seken diye künyelenir. Senedde Alkame b. Vâil ilavesinde bulunmuştur. Ancak hadis Alkame'den rivayet edilmeyip Hucr b. Anbes vasıtasıyla Vâil b. Hucr'dan rivayet edilmiştir. Sonra 'Hz. Peygamber âmin derken sesini kıstı' demiştir, lakin doğrusu 'sesini uzattı' olmalıdır.' Tirmizî bu hadisi Ebu Zür'a'ya sorduğunu ve onu bu hadis hakkında şöyle dediğini de aktarır: 'Bu konudaki Süfyan hadisi, Şu'be'nin rivayetinden daha sahihtir. Nitekim Alâ b. Salih el-Esedî, Seleme b. Küheyl'den Süfyan'ın rivayetine benzer şekilde rivayette bulunmuştur'.]


    Öneri Formu
11444 T000248 Tirmizi, Salat, 70

Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Ebân el-Cu'fî, ona Abdurrahim b. Süleyman, ona Zekeriyya, ona Ebu İshak, ona da Amr b. Meymûn el-Evdî, İbn Mesud'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Kâbe'nin yanında namaz kılıyorken, Ebu Cehil ve arkadaşları da oturuyorlardı. Bir önceki gün bir deve kesilmişti. Ebu Cehil 'Hanginiz falanca oğullarının (devesinin) derisini alıp secdeye gittiğinde Muhammed'in (sav) omuzlarına koyar?' dedi. Orada bulunanların en şerlisi atılıp deriyi aldı ve Nebî (sav) secdeye vardığında omuzları arasına koydu. Müşrikler kahkaha atıp birbirlerine bu durumu eğlenerek işaret etmeye başladılar. Ben de ayakta olanları izliyordum. Eğer gücüm olsaydı onu Rasulullah'ın (sav) sırtından kaldırıp atardım. O esnada Hz. Peygamber (sav) secdede idi ve başını kaldırmadı. Nihayet biri gidip Fatıma'ya haber etti de o çıkageldi. O da genç bir kızdı. Deriyi kaldırıp attı. Ardından oradakilere dönüp sert sözler söyledi. Nebî (sav) namazını bitirince sesini yükseltti, sonra da onlara beddua etti. Hz. Peygamber (sav) dua ettiğinde üç kere eder, (Allah'tan) istekte bulunduğunda da üç kere bulunurdu. Sonra üç kere 'Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum' buyurdu. Nebî'nin (sav) sesini işittiklerinde gülme hali onlardan gidiverdi ve duasından korktular. Daha sonra 'Allah'ım! Ebu Cehil b. Hişam'ı, Utbe b. Rebîa'yı, Şeybe b. Rebîa'yı, Velid b. Ukbe'yi, Ümeyye b. Halef'i ve Ukbe b. Ebu Mu'ayt'ı sana havale ediyorum' dedi. Yedinci bir isim daha zikretti ama onu ezberleyemedim. Muhammed'i (sav) hak ile gönderene yemin olsun ki, Hz. Peygamber'in (sav) isim vererek zikrettiği kimselerin bedenlerini Bedir günü yere serilmiş vaziyette gördüm. Akabinde de Bedir kuyusuna atıldılar." [Hadisin ravilerinden Ebu İshak, Velid b. Ukbe'nin bu hadiste zikredilmesinin hatalı olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
2693 M004649 Müslim, Cihad ve Siyer, 107