647 Kayıt Bulundu.
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa‘d), ona Ukayl b. Halid, ona İbn Şihâb (ez-Zührî), ona Abdurrahman b. Avf'ın (ra) azadlısı Ebu Ubeyd ki bu zat kurrâ ve alim bir kimseydi, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Ben Rabbime dua ettim, ama duamı kabul etmedi' diyerek aceleci davranmadıkça, duasına icabet edilir."
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr), ona (Abdullah) b. Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Rabîa b. Yezid, ona Ebu İdris el-Havlânî, ona da Ebu Hureyre, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Günah işleyerek ve sıla-ı rahmi keserek dua etmediği sürece, aceleci davranmadıkça kulun duasına icabet edilir. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav)! Duada acele etmek nedir?' diye sorulunca, kişinin 'Dua ettim de kabul edildiğini görmedim demesi ve o sırada da bıkkınlık gösterip dua etmekten vaz geçmesidir' buyurdu."
Bize Ebu Ubeyd Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn el-Medînî, ona Muhammed b. Seleme el-Harrânî, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazını kıldığınız vakit, mevtaya samimiyetle dua edin."
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir cenaze namazını kıldırdığı vakit şöyle dua ederdi: 'Allah’ım! Yaşayanlarımıza da ölmüşlerimize de, burada hazır olanımıza da olmayanımıza da, küçüğümüze de büyüğümüze de, erkeğimize de kadınımıza da mağfiret et. Allah’ım! Bizden hayatta olanlarımızı İslam üzere yaşat. Ölenlerimizin canını da iman üzere al. Allah’ım! Bu cenazeye vereceğin mükafattan bizi de mahrum bırakma. Ondan sonra da bizi saptırma."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Zeyd b. Hubâb, ona Muaviye b. Salih, ona Ezher b. Said, ona da Asım b. Humeyd şöyle rivayet etmiştir: "Âişe’ye 'Nebi (sav) geceleyin namaza kalktığı zaman ilk olarak ne yapardı?' diye sorduğumda, şöyle dedi: Daha önce hiç kimsenin bana sormadığı bir şeyi sordun. O, on defa tekbir getirir, on defa hamd eder, on defa tesbih çeker, on defa da istiğfar eder ve 'Allah’ım! Günahlarımı bağışla, beni doğru yola ilet, bana (bol) rızık ihsan et ve bana afiyet ver' der, kıyamet gününde sıkıntılı bir konumda olmaktan da Allah’a sığınırdı'."
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Eyyûb; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Ma'n, ona Malik; (T) Bize İbn Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Dahhâk, onlara Nâfi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir nakilde bulunmuş, ancak hadisin Eyyüb tarikinde iki tekbir ifadesi yer almıştır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer; (T) Bize Ubeydullah b. Said -hadisin lafız ona aittir-, ona Yahya el-Kattân, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) büyük bir ordu ya da müfreze içinde yahut hac veya umreden (Medine'ye) dönerken, bir tepeye ya da yüksek bir yere tırmandığında, üç kere tekbir getirir ardından da 'Bir olan Allah'tan başka ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Bütün hamdler de O'nadır. O her şeye gücü yetendir. Bizler Allah'a dönen, tövbe eden, kulluk eden, Rabbimize secde eden ve hamd eden kimseleriz. Allah sözünde durmuş, kuluna yardım etmiş ve tek başına orduları hezimete uğratmıştır' buyururdu."
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Ben ve Ebu Talha, Nebî (sav) ile (yolculuktan) döndük. Safiyye de Hz. Peygamber'in (sav) devesinin terkisinde idi. Medine'ye yaklaştığımızda Hz. Peygamber (sav) 'Bizler, Allah'a dönen, tövbe eden, Rabbimize kulluk eden ve hamd eden kimseleriz!' buyurdu. Medine'ye gelinceye dek bunları söylemeye devam etti."
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Bişr b. Mufaddal, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Abdulaziz b. Ömer, ona İsmail b. Cerir, ona da Kaza'a şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer bana 'Gel de seni, Rasulullah'ın (sav) beni uğurladığı gibi uğurlayayım' dedi ve 'Dinin, emanetin ve amelinin sonuçları (hakkında) seni Allah'a ısmarlıyorum' dedi."