647 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona Şuayb, ona Leys, ona Halid, ona İbn Ebu Hilal, ona Nuaym el-Mücmir şöyle nakletmiştir: "Ebu Hureyre'nin arkasında namaz kıldım. Namazda (sesli okumaya) 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek başladı. Daha sonra Ümmü'l-Kur'an'ı (Fatiha Süresi) okudu. 'Gayril'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn' dedikten sonra 'âmin' dedi. Arkasındaki cemaat de 'âmin' dedi. Her secde ettiğinde 'Allahu Ekber' diyordu. İkinci rekattaki oturuştan kalkarken 'Allahu Ekber' dedi. Selam verdikten sonra da 'Canımı elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, namazı Allah Rasulü'ne (sav) en çok benzeyeniniz benim' dedi."
Bize Muhammed b. Mesleme, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Hâni, ona Ebu Ali el-Cenbî, ona da Fedale b. Ubeyd şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) namazda bir adamın dua ettiğini duydu. Ne Allah’ı yüceltiyor ne de Peygamber'e salevat getiriyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Acele ettin. Ey namaz kılan' buyurdu, sonra namazda neler okunacağını cemaate öğretti. Yine bir defasında Rasulullah (sav) birinin namazda Allah’ı yücelten dualar okuduğunu, Allah’a hamdettiğini ve Peygamber'e salavat getirdiğini işitti. Bunun üzerine o adama 'Dua et kabul edilir, iste verilir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Yezîd el-Hizâmî, ona Velîd b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Umeyr b. Hânî el-Ansî, ona Cünâde b. Ebu Ümeyye, ona Ubâde b. Sâmit rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her kim gece uykusundan kalkar ve 'La ilahe illa Allahu, vahdahu la şerike lehu, lehu'l-mulku ve-lahu'l-hamdu ve-huve alâ kulli şey’in kadir, subhanallah ve'l-hamdu lillah vallahu ekber, ve-la havle ve-la kuvveta illa billah' der, sonra da 'Rabbim bağışla' deyip dua ederse duası kabul edilir, eğer niyetlenir, sonra abdest alıp namaz kılarsa namazı kabul edilir."
Bize Muhammed b. İbrahim, ona Bişr b. Mufaddal, ona Şube, ona Mecze'e b. Zâhir, ona da Abdullah b. Ebu Evfa'nın rivayet ettiğine gör Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Beni günah ve hatalarımdan temizle. Allah'ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi beni de günahlarımdan temizle. Allah'ım! Beni günahlarımdan kar, dolu ve soğuk su ile temizle."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Safvan b. İsa, ona İbn Aclan, ona Ka'ka, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam (namazda ettehıyyatü duasını okurken) iki parmağını birden kaldırıyordu. Rasulullah (sav) 'Birini (kaldır), birini' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Mübarek el-Mahramî, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Sa'd (b. Ebu Vakkâs) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bana uğradı. Bu esnada ben, (namazda tahiyyatı okurken) parmaklarımla işaret ederek dua ediyordum. Bunun üzerine Rasulullah (sav) işaret parmağı ile işaret ederek 'Tek parmağınla, tek parmağınla' buyurdu."
Bize Muhammed b. Alâ, ona İbn İdris, ona Âsım b. Küleyb, Ona Ebu Bürde, ona da Ali b. Ebu Talib (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bana 'Allah’ım bana doğruya buldur ve beni doğru yola ulaştır' dua etmemi tavsiye buyurdu. Ayrıca bana, ipekli kumaşlardan yapılmış minderlere oturmayı yasakladı ve 'O minderleri kadınlar, kocaları hayvanlara binerken kullansın diye kadife ve erguvan kırmızısı ipek kumaşlardan yaparlardı' dedi."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde rivayet etmiştir; (T) Yine Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Yahya, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hittân b. Abdullah’ın rivayetine göre, (Ebu Musa) el-Eşarî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek bize sünnetlerimizi öğretti, namazımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: "Namaz için kalktığınız vakit saflarınızı düzeltiniz, sonra biriniz size imam olsun. Sonra imam tekbir aldığında siz de tekbir alın, 'veleddâllîn' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz, Allah duanızı kabul buyuracaktır. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alıp rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'semiallahu limen hamideh' deyince, siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l hamd' deyiniz. Şüphesiz aziz ve celil Allah, Nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti' buyurmuştur. Sonra O, tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. Gerçek şu ki imam sizden önce secdeye varıp, sizden önce secdeden kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyyat (Oturuş) esnasında da her biriniz 'Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh' desin."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona da Husayn b. Abdurrahman şöyle demiştir: "Umare b. Rueybe Bişr b. Mervan’ın, Cuma günü minber üzerinde dua ederken ellerini kaldırdığını görünce, ona ağır sözler söyledi ve 'ben Rasulullah’ı (sav) minber üzerinde gördüm, o sadece parmağı ile şöyle yapardı' deyip, böğrünün yakınında şahadet parmağı ile işaret etti."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde rivayet etmiştir; (T) Yine Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Yahya, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hittân b. Abdullah’ın rivayetine göre, (Ebu Musa) el-Eşarî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek bize sünnetlerimizi öğretti, namazımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: "Namaz için kalktığınız vakit saflarınızı düzeltiniz, sonra biriniz size imam olsun. Sonra imam tekbir aldığında siz de tekbir alın, 'veleddâllîn' dediğinde siz de 'âmin' deyiniz, Allah duanızı kabul buyuracaktır. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alıp rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'semiallahu limen hamideh' deyince, siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l hamd' deyiniz. Şüphesiz aziz ve celil Allah, Nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti' buyurmuştur. Sonra O, tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. Gerçek şu ki imam sizden önce secdeye varıp, sizden önce secdeden kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyyat (Oturuş) esnasında da her biriniz 'Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh' desin."