Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54983, KK13/41
Hadis:
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا نَأْتِي الأَرْضَ نَنقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا وَاللّهُ يَحْكُمُ لاَ مُعَقِّبَ لِحُكْمِهِ وَهُوَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Tercemesi:
Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Ra'd 13/41, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, kıyamet günü hükümranlığı
Allah İnancı, mülk Allah'a aittir / mülkünde tasarrufu
BİRRU'L- VALİDEYN
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İMAN
KTB, KADER
Kur'an, Ayet Yorumu
Mizan, Ahirette Hesaplaşma
Bana Muhammed b. İshak el-Müseyyebî, ona Enes b. Iyâd Ebû Damre, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir zamanlar üç arkadaş yolda giderlerken şiddetli bir yağmura yakalanmışlar ve bu yüzden dağdaki bir mağaraya sığınmışlar. Dağdan kopan büyük kaya gelip mağaranın önünde durmuş ve kapıyı kapatmış. Bunun üzerine birbirlerine, 'Allah için yaptığınız salih amelleri bir düşünün. Onların hürmetine Allah'a dua edin, belki Allah sizi buradan kurtarır" demişler. İçlerinden biri hemen şöyle demiş:
"Allah'ım! Benim çok yaşlı anne-babam, karım ve küçük çocuklarım vardı. Ben de onlar için çobanlık yapardım. Hayvanlarımı getirince sütlerini sağar, çocuklarımdan önce anne babama verirdim. Bir gün ormanda yolumu kaybettim, gece vaktine kadar eve gidemedim. Eve geldiğimde anne babamın uyuduğunu gördüm. Daha Önce yaptığım gibi onlar için hemen süt sağdım ve sütü alıp yanlarına vardım. O sırada çocuklarım da süt içmek için ayaklarımın arasında dolanıyorlardı. Ben bir yandan anne babamı uyandırmaya kıyamıyor, diğer yandan onlardan önce çocuklarıma yedirmeyi de istemiyor, ayakta bekliyordum. Bu hâl tan yeri ağarıncaya kadar devam etti. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan bizim için bu kayayı biraz aç da gökyüzünü görelim." Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kayayı biraz aralamış ve onlar da bu aralıktan gökyüzünü görmüşler. Sonra diğeri şöyle demiş:
"Allah'ım! Benim amcamın bir kızı vardı. Onu, erkeklerin kadınları sevebileceği en kuvvetli bir duygu ile severdim. Onunla birlikte olmak istedim, ama kabul etmedi; yüz dinar getirmeden razı olmayacağını söyledi. Çalışıp çabaladım ve yüz dinar toplayıp ona getirdim. Tam onunla birlikte olacakken, bana; 'Allah'tan kork ey Allah'ın kulu! Haksız yere mührü bozma!' dedi. Ben de hemen bu işi yapmaktan vazgeçip oradan kalktım. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptıysam bu kayayı biraz daha aç!' Bunun üzerine Allah kayayı biraz daha açmış. Sonra diğeri şöyle dua etmiş:
"Allah'ım! Bir ölçek pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. Adam işini bitirdiği zaman, 'Bana hakkımı ver!' dedi. Ben de ona bir ölçek pirinci verdim, ama o almadan gitti. Sonra bu pirinci ektim ve çok mahsul elde ettim; onun kazancıyla, çobanlarıyla birlikte bir inek sürüsü aldım. Sonra o adam tekrar bana geldi ve, 'Allah'tan kork, hakkımı yeme!' dedi. Ben de ona, 'Şu inek sürüsünü ve çobanlarını al!' dedim. Adam şaşırıp, 'Allah'tan kork! Benimle alay etme!' dedi. Ben, 'Seninle alay etmiyorum, şu inek sürüsünü ve çobanını alabilirsin' dedim. Adam da onları alıp gitti. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptıysam şu kayanın kalan kısmını da önümüzden al!" Bunun üzerine Allah kayanın kalan kısmını da önlerinden almış.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13184, M006949
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ الْمُسَيَّبِىُّ حَدَّثَنِى أَنَسٌ - يَعْنِى ابْنَ عِيَاضٍ أَبَا ضَمْرَةَ - عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « بَيْنَمَا ثَلاَثَةُ نَفَرٍ يَتَمَشَّوْنَ أَخَذَهُمُ الْمَطَرُ فَأَوَوْا إِلَى غَارٍ فِى جَبَلٍ فَانْحَطَّتْ عَلَى فَمِ غَارِهِمْ صَخْرَةٌ مِنَ الْجَبَلِ فَانْطَبَقَتْ عَلَيْهِمْ فَقَالَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ انْظُرُوا أَعْمَالاً عَمِلْتُمُوهَا صَالِحَةً لِلَّهِ فَادْعُوا اللَّهَ تَعَالَى بِهَا لَعَلَّ اللَّهَ يَفْرُجُهَا عَنْكُمْ . فَقَالَ أَحَدُهُمُ اللَّهُمَّ إِنَّهُ كَانَ لِى وَالِدَانِ شَيْخَانِ كَبِيرَانِ وَامْرَأَتِى وَلِىَ صِبْيَةٌ صِغَارٌ أَرْعَى عَلَيْهِمْ فَإِذَا أَرَحْتُ عَلَيْهِمْ حَلَبْتُ فَبَدَأْتُ بِوَالِدَىَّ فَسَقَيْتُهُمَا قَبْلَ بَنِىَّ وَأَنَّهُ نَأَى بِى ذَاتَ يَوْمٍ الشَّجَرُ فَلَمْ آتِ حَتَّى أَمْسَيْتُ فَوَجَدْتُهُمَا قَدْ نَامَا فَحَلَبْتُ كَمَا كُنْتُ أَحْلُبُ فَجِئْتُ بِالْحِلاَبِ فَقُمْتُ عِنْدَ رُءُوسِهِمَا أَكْرَهُ أَنْ أُوقِظَهُمَا مِنْ نَوْمِهِمَا وَأَكْرَهُ أَنْ أَسْقِىَ الصِّبْيَةَ قَبْلَهُمَا وَالصِّبْيَةُ يَتَضَاغَوْنَ عِنْدَ قَدَمَىَّ فَلَمْ يَزَلْ ذَلِكَ دَأْبِى وَدَأْبَهُمْ حَتَّى طَلَعَ الْفَجْرُ فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ لَنَا مِنْهَا فُرْجَةً نَرَى مِنْهَا السَّمَاءَ . فَفَرَجَ اللَّهُ مِنْهَا فُرْجَةً فَرَأَوْا مِنْهَا السَّمَاءَ . وَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنَّهُ كَانَتْ لِىَ ابْنَةُ عَمٍّ أَحْبَبْتُهَا كَأَشَدِّ مَا يُحِبُّ الرِّجَالُ النِّسَاءَ وَطَلَبْتُ إِلَيْهَا نَفْسَهَا فَأَبَتْ حَتَّى آتِيَهَا بِمِائَةِ دِينَارٍ فَتَعِبْتُ حَتَّى جَمَعْتُ مِائَةَ دِينَارٍ فَجِئْتُهَا بِهَا فَلَمَّا وَقَعْتُ بَيْنَ رِجْلَيْهَا قَالَتْ يَا عَبْدَ اللَّهِ اتَّقِ اللَّهَ وَلاَ تَفْتَحِ الْخَاتَمَ إِلاَّ بِحَقِّهِ . فَقُمْتُ عَنْهَا فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ لَنَا مِنْهَا فُرْجَةً . فَفَرَجَ لَهُمْ . وَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنِّى كُنْتُ اسْتَأْجَرْتُ أَجِيرًا بِفَرَقِ أَرُزٍّ فَلَمَّا قَضَى عَمَلَهُ قَالَ أَعْطِنِى حَقِّى . فَعَرَضْتُ عَلَيْهِ فَرَقَهُ فَرَغِبَ عَنْهُ فَلَمْ أَزَلْ أَزْرَعُهُ حَتَّى جَمَعْتُ مِنْهُ بَقَرًا وَرِعَاءَهَا فَجَاءَنِى فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ وَلاَ تَظْلِمْنِى حَقِّى . قُلْتُ اذْهَبْ إِلَى تِلْكَ الْبَقَرِ وَرِعَائِهَا فَخُذْهَا . فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ وَلاَ تَسْتَهْزِئْ بِى . فَقُلْتُ إِنِّى لاَ أَسْتَهْزِئُ بِكَ خُذْ ذَلِكَ الْبَقَرَ وَرِعَاءَهَا . فَأَخَذَهُ فَذَهَبَ بِهِ فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ لَنَا مَا بَقِىَ . فَفَرَجَ اللَّهُ مَا بَقِىَ » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. İshak el-Müseyyebî, ona Enes b. Iyâd Ebû Damre, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir zamanlar üç arkadaş yolda giderlerken şiddetli bir yağmura yakalanmışlar ve bu yüzden dağdaki bir mağaraya sığınmışlar. Dağdan kopan büyük kaya gelip mağaranın önünde durmuş ve kapıyı kapatmış. Bunun üzerine birbirlerine, 'Allah için yaptığınız salih amelleri bir düşünün. Onların hürmetine Allah'a dua edin, belki Allah sizi buradan kurtarır" demişler. İçlerinden biri hemen şöyle demiş:
"Allah'ım! Benim çok yaşlı anne-babam, karım ve küçük çocuklarım vardı. Ben de onlar için çobanlık yapardım. Hayvanlarımı getirince sütlerini sağar, çocuklarımdan önce anne babama verirdim. Bir gün ormanda yolumu kaybettim, gece vaktine kadar eve gidemedim. Eve geldiğimde anne babamın uyuduğunu gördüm. Daha Önce yaptığım gibi onlar için hemen süt sağdım ve sütü alıp yanlarına vardım. O sırada çocuklarım da süt içmek için ayaklarımın arasında dolanıyorlardı. Ben bir yandan anne babamı uyandırmaya kıyamıyor, diğer yandan onlardan önce çocuklarıma yedirmeyi de istemiyor, ayakta bekliyordum. Bu hâl tan yeri ağarıncaya kadar devam etti. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan bizim için bu kayayı biraz aç da gökyüzünü görelim." Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kayayı biraz aralamış ve onlar da bu aralıktan gökyüzünü görmüşler. Sonra diğeri şöyle demiş:
"Allah'ım! Benim amcamın bir kızı vardı. Onu, erkeklerin kadınları sevebileceği en kuvvetli bir duygu ile severdim. Onunla birlikte olmak istedim, ama kabul etmedi; yüz dinar getirmeden razı olmayacağını söyledi. Çalışıp çabaladım ve yüz dinar toplayıp ona getirdim. Tam onunla birlikte olacakken, bana; 'Allah'tan kork ey Allah'ın kulu! Haksız yere mührü bozma!' dedi. Ben de hemen bu işi yapmaktan vazgeçip oradan kalktım. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptıysam bu kayayı biraz daha aç!' Bunun üzerine Allah kayayı biraz daha açmış. Sonra diğeri şöyle dua etmiş:
"Allah'ım! Bir ölçek pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. Adam işini bitirdiği zaman, 'Bana hakkımı ver!' dedi. Ben de ona bir ölçek pirinci verdim, ama o almadan gitti. Sonra bu pirinci ektim ve çok mahsul elde ettim; onun kazancıyla, çobanlarıyla birlikte bir inek sürüsü aldım. Sonra o adam tekrar bana geldi ve, 'Allah'tan kork, hakkımı yeme!' dedi. Ben de ona, 'Şu inek sürüsünü ve çobanlarını al!' dedim. Adam şaşırıp, 'Allah'tan kork! Benimle alay etme!' dedi. Ben, 'Seninle alay etmiyorum, şu inek sürüsünü ve çobanını alabilirsin' dedim. Adam da onları alıp gitti. Allah'ım; eğer bunu senin rızan için yaptıysam şu kayanın kalan kısmını da önümüzden al!" Bunun üzerine Allah kayanın kalan kısmını da önlerinden almış.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Rikâk 6949, /1124
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Damra Enes b. İyaz el-Leysî (Enes b. İyaz b. Damra)
5. Muhammed b. İshak el-Müseyyebi (Muhammed b. İshak b. Muhammed b. Abdurrahman)
Konular:
BİRRU'L- VALİDEYN
Haklar, haklara saygı
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20412, T003448
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ الصَّوَّافُ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « ثَلاَثُ دَعَوَاتٍ مُسْتَجَابَاتٌ :دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ عَلَى وَلَدِهِ » حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ : وَزَادَ فِيهِ: مُسْتَجَابَاتٌ لاَ شَكَّ فِيهِنَّ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَأَبُو جَعْفَرٍ الرَّازِىُّ هَذَا الَّذِى رَوَى عَنْهُ يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ يُقَالُ لَهُ أَبُو جَعْفَرٍ الْمُؤَذِّنُ وَقَدْ رَوَى عَنْهُ يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ غَيْرَ حَدِيثٍ وَلاَ نَعْرِفُ اسْمَهُ . .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Âsım, ona el-Haccâc es-Savvâf, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Ebû Cafer, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Üç dua vardır ki kabul edilmiştir: Mazlumun duası, misafirin duası, babanın çocuğuna bedduası". Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Hişâm ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebû Kesîr bu isnatla benzerini rivayet etmiş ve "Şüphesiz kabul olunurlar" ifadesini ilave etmiştir. Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen bir hadistir. Yahya b. Ebû Kesîr'in kendisinden rivayette bulunduğu Ebû Cafer er-Râzî'ye, Müezzein Ebû Cafer denilir. Yahya b. Ebû Kesîr ondan bir çok hadis rivayet etmiştir. İsmini bilmiyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 47, 5/502
Senetler:
()
Konular:
BİRRU'L- VALİDEYN
Dua, duası makbul kimseler
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23209, T001903
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ: أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ أَخْبَرَنِى الْوَلِيدُ بْنُ أَبِى الْوَلِيدِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ :« إِنَّ أَبَرَّ الْبِرِّ أَنْ يَصِلَ الرَّجُلُ أَهْلَ وُدِّ أَبِيهِ » . قَالَ : وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى أَسِيدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا إِسْنَادٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah b. el-Mübârek, ona Hayve b. Şüreyh, ona Velîd b. Ebu'l-Velîd, ona Abdullah b. Dînâr, ona İbn Ömer (ra) şöyle nakletmiştir: Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "En güzel iyilik, kişinin babasının sevdiği kimselerle bağını koparmamasıdır."
Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Esîd'den de hadis nakledilmiştir.
Tirmizî şöyle demiştir: Bu sahih bir isnattır. Bu hadis İbn Ömer'den farklı vecihlerle rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 5, 4/313
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Velid b. Ebu Velid el-Kuraşî (Velid b. Osman)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mervezî (Ahmed b. Muhammed b. Musa)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
BİRRU'L- VALİDEYN
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23926, T002007
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الرِّفَاعِىُّ مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جُمَيْعٍ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَكُونُوا إِمَّعَةً تَقُولُونَ إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَحْسَنَّا وَإِنْ ظَلَمُوا ظَلَمْنَا وَلَكِنْ وَطِّنُوا أَنْفُسَكُمْ إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَنْ تُحْسِنُوا وَإِنْ أَسَاءُوا فَلاَ تَظْلِمُوا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebû Hişâm er-Rufâî Muhammed b. Yezîd, ona Muhammed b. Fudayl, ona Velîd b. Abdullah b. Cumay', ona Ebu't-Tufeyl, ona Huzeyfe (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Başkaları iyilik ederse biz de iyilik ederiz, başkaları kötülük ederse biz de kötülük ederiz diyenler gibi olmayınız. Kendinizi öyle hazırlayın ki, insanlar iyilik de kötülük de yapsınlar, siz iyilik yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 63, 4/364
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
3. Velîd b. Abdullah ez-Zührî (Velîd b. Abdullah b. Cümey')
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hişam Muhammed b. Yezid er-Rifâi (Muhammed b. Yezid b. Muhammed b. Kesir)
Konular:
BİRRU'L- VALİDEYN
Hak, haksızlık yapmak
İnsan, şahsiyetinin korunması
KTB, İYİLİK, BİRR,
Müslüman, mü'minin kişiliği
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274633, B006473-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْهُمْ مُغِيرَةُ وَفُلاَنٌ وَرَجُلٌ ثَالِثٌ أَيْضًا عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ وَرَّادٍ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ أَنَّ مُعَاوِيَةَ كَتَبَ إِلَى الْمُغِيرَةِ أَنِ اكْتُبْ إِلَىَّ بِحَدِيثٍ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَكَتَبَ إِلَيْهِ الْمُغِيرَةُ أَنِّى سَمِعْتُهُ يَقُولُ عِنْدَ انْصِرَافِهِ مِنَ الصَّلاَةِ « لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، لَهُ الْمُلْكُ ، وَلَهُ الْحَمْدُ ، وَهْوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ قَالَ وَكَانَ يَنْهَى عَنْ قِيلَ وَقَالَ وَكَثْرَةِ السُّؤَالِ ، وَإِضَاعَةِ الْمَالِ ، وَمَنْعٍ وَهَاتِ ، وَعُقُوقِ الأُمَّهَاتِ ، وَوَأْدِ الْبَنَاتِ . وَعَنْ هُشَيْمٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ وَرَّادًا يُحَدِّثُ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الْمُغِيرَةِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ali b. Müslim, ona Hüşeym, ona Mugîre b. Mıksem, falanca, üçüncü bir kişi, onlara Şa'bî, ona Muğîre b. Şu'be'nin katibi olan Revvad haber verdiğine göre Muâviye, Muğîre'ye "bana Hz. Peygamber'den (sav) duyduğun bir hadisi yazıp gönder" diye bir mektup yazdı. Muğîre de ona şöyle yazdı: "Hz. Peygamber'in (sav) namazdan çıktıktan üç defa sonra şunları dediğini duydum: Allah'tan başka ilah yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O'nun her şeye gücü yeter." Hz. Peygamber, dedikoduyu, çok soru sormayı, malı boş işlerde zayi etmeyi, annelere itaatsizlik etmeyi, kızları diri diri gömmeyi yasakladı." Hüşeym'e, Abdülmelik b. Umeyr şöyle rivayet etmiştir: Revvâd'ın bu hadisi, Muğîre vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiğini işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 6473, 2/573
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ali b. Müslim et-Tusi (Ali b. Müslim b. Said)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
BİRRU'L- VALİDEYN
cahiliye, âdetleri
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
Hadis Rivayeti
KTB, ADAB
Namaz, bitişinde tekbir
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
170192, MK009804
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَبْدِ الْعَزِيزِ، حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، حَدَّثَنَا الْمَسْعُوديُّ، حَدَّثَنِي الْوَلِيدُ بن الْعَيْزَارِ، عَنْ أَبِي عَمْرٍو الشَّيْبَانِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ؟ قَالَ:الصَّلاةُ لِوَقْتِهَا، قُلْتُ: ثُمَّ مَاذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ:ثُمَّ بِرُّ الْوَالِدَيْنِ، قُلْتُ: ثُمَّ مَاذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ:الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ، ثُمَّ سَكَتَ، وَلَوِ اسْتَزَدْتُهُ لَزَادَنِي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cemu'l Kebir, Abdullah b. Mesud el-Hüzeli 9804, 7/2470
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ali b. Abdülaziz el-Begavi (Ali b. Abdülaziz b. el-Merzubani b. Sabur b. Şahan b. Şah)
Konular:
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
BİRRU'L- VALİDEYN
İbadet, Namaz
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, CİHAD
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
170193, MK009805
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بن حَفْصٍ السَّدُوسِيُّ، حَدَّثَنَا عَاصِمُ بن عَلِيٍّ، ح وَحَدَّثَنَا أَبُو خَلِيفَةَ، حَدَّثَنَا حَفْصُ بن عُمَرَ الْحَوْضِيُّ، قَالا: حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْوَلِيدِ بن الْعَيْزَارِ، قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو الشَّيْبَانِيَّ، حَدَّثَنِي صَاحِبُ هَذِهِ الدَّارِ يَعْنِي ابْنَ مَسْعُودٍ، قَالَ: سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ، أَوْ أَيُّ الْعَمَلِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ؟ قَالَ:الصَّلاةُ لِوَقْتِهَا، قُلْتُ: ثُمَّ أَيٌّ؟ قَالَ:بِرُّ الْوَالِدَيْنِ، قُلْتُ: ثُمَّ أَيٌّ؟ قَالَ:ثُمَّ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ، وَلَوِ اسْتَزَدْتُهُ لَزَادَنِي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cemu'l Kebir, Abdullah b. Mesud el-Hüzeli 9805, 7/2470
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
6. Fadl b. Hubâb el-Cumahi (Fadl b. Amr b. Muhammed b. Sahr)
Konular:
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
BİRRU'L- VALİDEYN
İbadet, Namaz
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, CİHAD
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بن الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا يَحْيَى بن مَعِينٍ، حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بن مُعَاوِيَةَ، عَنْ أَبِي يَعْفُورٍ، عَنِ الْوَلِيدِ بن الْعَيْزَارِ، عَنْ أَبِي عَمْرٍو الشَّيْبَانِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بن مَسْعُودٍ، قَالَ: سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ؟ قَالَ:الصَّلاةُ لوَقْتِهَا، ثُمَّ بِرُّ الْوَالِدَيْنِ، ثُمَّ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
170195, MK009807
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بن الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا يَحْيَى بن مَعِينٍ، حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بن مُعَاوِيَةَ، عَنْ أَبِي يَعْفُورٍ، عَنِ الْوَلِيدِ بن الْعَيْزَارِ، عَنْ أَبِي عَمْرٍو الشَّيْبَانِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بن مَسْعُودٍ، قَالَ: سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ؟ قَالَ:الصَّلاةُ لوَقْتِهَا، ثُمَّ بِرُّ الْوَالِدَيْنِ، ثُمَّ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cemu'l Kebir, Abdullah b. Mesud el-Hüzeli 9807, 7/2471
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Ebu Yafur Abdurrahman b. Ubeyd es-Salebî (Abdurrahman b. Ubeyd)
5. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
7. Muaz b. Müsenna el-Anberî (Muaz b. Müsenna b. Muaz)
Konular:
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
BİRRU'L- VALİDEYN
İbadet, Namaz
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, CİHAD
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
170206, MK009817
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَبْدِ الْعَزِيزِ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بن رَجَاءٍ، أنا إِسْرَائِيلُ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ،، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: سَأَلْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ؟ قَالَ:الصَّلاةُ لِوَقْتِهَا، وَبِرُّ الْوَالِدَيْنِ، وَالْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ، وَلَوِ اسْتَزَدْتُهُ لَزَادَنِي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cemu'l Kebir, Abdullah b. Mesud el-Hüzeli 9817, 7/2473
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Ömer Abdullah b. Racâ el-Ğudânî (Abdullah b. Racâ b. Ömer)
6. Ali b. Abdülaziz el-Begavi (Ali b. Abdülaziz b. el-Merzubani b. Sabur b. Şahan b. Şah)
Konular:
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
BİRRU'L- VALİDEYN
İbadet, Namaz
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, CİHAD
KTB, NAMAZ,