58 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Osman b. Ebu Şeybe ile İshak b. İbrahim, onlara Cerir, ona el-A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Adamın biri Rasulullah'a (sav) gelerek; ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğa yetişmediği halde onları seven bir adam hakkında ne buyurursunuz diye sordu. Rasulullah (sav); "kişi sevdikleriyle beraberdir" cevabını verdi.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Bize Süveyd b. Nasr, ona İbn Mübârek, ona Hayve b. Şüreyh, ona Sâlim b. Ğaylân, ona Velîd b. Kays et-Tücîbî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (Sâlim der ki: veya Ebu Heysem vasıtasıyla Ebu Saîd'in) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mü’min olandan başkasıyla arkadaşlık etme. Yemeğini de ancak takvâ sahibi (Allah’tan sakınan) kimse yesin." [Ebu Îsâ (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen’dir. Biz onu ancak bu yolla bilmekteyiz.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تُصَاحِبْ إِلاَّ مُؤْمِنًا
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Büreyd b. Abdullah, ona dedesi, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'den nakletmiştir; (T) Bize Muhammed b. Alâ el-Hemdanî, -lafız ona aittir.-, ona Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körüğe üfleyen kişi gibidir. Misk taşıyan ya sana (kokudan) verir ya satın alırsın, ya da o miskten güzel bir koku alırsın. Körüğe üfleyen ise ya senin elbiseni yakar ya da o körükten kötü bir koku alırsın."
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir, ona Mansur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: (Bir defa) ben ve Rasulullah (sav) mescitten çıkıyorduk. Bize mescidin eşiğinde bir adam rastladı. Ey Allah'ın Rasulü (sav)! Kıyamet ne zaman kopacak diye sordu. Rasulullah (sav); "sen onun için ne hazırladın" dedi. Adam sanki tevazu göstererek; ey Allah'ın Rasulü! Ben onun için çok namaz, oruç ve sadaka hazırlamadım. Ancak ben Allah'ı ve Rasulü'nü severim dedi. (Rasulullah) "O halde sen sevdiklerinle berabersin" buyurdu.
Bize Hennâd ve Kuteybe, onlara Hâtim b. İsmail, ona İmran b. Müslim el-Kasîr, ona Saîd b. Selmân, ona Yezîd b. Nuâme ed-Dabbî’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse, bir kimse ile kardeşlik bağı kurduğunda, onun adını, babasının adını ve hangi topluluktan olduğunu sorsun. Çünkü bu, aradaki bağı daha da kuvvetlendirir." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu garib bir hadistir. Biz onu sadece bu senedle biliyoruz. Ayrıca Yezîd b. Nuâme’nin Peygamber'den (sav) hadis işittiğini bilmiyoruz. İbn Ömer tarafından Hz. Peygamber (sav)’den buna benzer bir hadis rivayet edilmiştir. Ancak onun senedi sahih değildir.]
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, onaCezire ahalisinden bir adam olan İshâk b. Râşid, ona Ömer b. el-Hattâb (ra) şöyle demiştir: "Kişinin kardeşine (dostuna) olan muhabbetini (sevgi bağını) sağlamlaştıran üç şey vardır: Onu, en sevdiği ismiyle çağırması. Mecliste ona yer açması. Karşılaştığında ona selâm vermesidir."
Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Abdurrezzâk, ona Sevrî, ona Ebu İshâk, ona Ebu Ahvas, ona da Abdullah (b. Mesûd) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben, dünyada insanların birbirleriyle kurduğu dostluk bağlarından beriyim. Eğer birisini kendime dost edinecek olsaydım, Ebu Kuhâfe’nin oğlunu (Ebu Bekir'i) dost edinirdim. Ancak sizin arkadaşınız Allah’ın dostudur." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen-sahih’tir. Bu konuda Ebu Saîd, Ebu Hüreyre, İbn Zübeyir ve İbn Abbâs’tan da rivayetler vardır.]
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Müsennâ, o ikisine Yahya b. Said el-Kattan, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenab-ı Hak, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı (kıyamet) günü yedi (sınıf insanı) kendi gölgesinde gölgelendirecektir. Bunlar: Adalet sahibi yönetici, Allah'a ibadet ile yetişen genç, kalbi mescitlere bağlı kimse, birbirlerini Allah için sevip O'nun için bir araya gelip (yine) onun için ayrılan iki kişi, mevki ve güzellik sahibi bir kadının kendisini (gayr-ı meşru ilişki) için çağırması durumunda 'Ben Allah'tan korkarım!' diyen adam, infakta bulunup sol elinin verdiğini sağ eli bilmeyecek kadar onu gizleyen kimse ve tek başına kaldığında Allah'ı zikredip gözleri yaşaran kimse."