Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Umare b. Gaziyye, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav); "Kureyş'i hicvedin, çünkü bu onlara (seri bir şekilde iyi) ok atmaktan daha ağır gelir" buyurdu ve Abdullah b. Revâha'ya haber gönderip; "onları hicvet" dedi. O da Kureyş'i hicvetti ama Hz. Peygamber (sav) bunu yeterli görmeyip Ka'b b. Malik'e, daha sonra Hassan b. Sabit'e haber gönderdi. Hassan Hz. peygamber'in (sav) yanına girince, sizin için dili (kuyruğu) ile çarpan bu arslana (haber) gönderme zamanı gelmiştir dedi, ardından dilini çıkararak oynatmaya başlamış ve seni Hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki onları dilimle deri parçalar gibi parçalayacağım dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "acele etme! Çünkü Ebu Bekir Kureyş'in neseblerini en iyi bilendir. -Benim de onlar arasında nesebim var.- önce benim nesebimi ortaya çıkarsın" buyurdu. Hassan hemen Ebu Bekir'e gitti sonra dönüp geldi ve ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir senin nesebini ortaya çıkararak (kimlerle akraba olduğunu belirledi). Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, seni onlardan, tereyağından kıl çeker, gibi çekip çıkaracağım dedi. Hz. Aişe der ki: Rasulullah'ı (sav) Hassan'a hitaben; "sen Allah ve Rasulü adına müdafaada bulundukça hiç şüphesiz Ruhu'l-Kudüs seni desteklemeye devam edecektir" buyururken işittim. Hz. Aişe şunu da söyledi: Ben Rasulullah'ı (sav); "Hassan onları hicvetti ve hem şifa verdi hem şifa buldu" buyururken işittim. Hassan müşrikleri yermek üzere şöyle dedi: Sen Muhammed'i (sav) hicvettin, ben de sana cevabını verdim. Allah katında bunun bir mükâfatı vardır. Sen nezih, muttaki ve ahlakı vefa olan Allah'ın Rasulü Muhammed'e dil uzattın. Babam, ceddim ve şerefim, Muhammed'in (sav) şerefini size karşı korumak için bir kalkandır. Eğer atlarımızı Kedâ yolunun iki tarafından toz kaldırırken görmezseniz kızcağızımı kaybedeyim. Ve atlarımızı (süvarilerinin emirlerini duymak istercesine) başlarını sağa sola kıvırarak, gemlerini çekiştirirken (görmezseniz). Üstlerinde de (kana) susamış mızraklar vardır. Safkanlarımız birbirini geçmek için sürekli yarışırlar. Kadınlar -geri çevirmek için- başörtüleriyle onlara vurur. Şayet, başımızdan savuşup giderseniz umremizi yaparız. Böylece, fetih gerçekleşmiş ve perde açılmış olur. Aksi takdirde, bekleyin vuruşmanın olacağı günü, ben gerçeği dile getiren (gizli bırakmayan) bir kulu elçi gönderdim buyuran Allah o günde dilediğine yardımcı olacaktır. Allah der ki: Ben bir orduyu harekete geçirdim. Onlar Ensâr'dır, onların tek derdi düşmanla buluşmaktır. Biz Ensâr her gün Ma'ad Kabilesi (Kureyş) ile sövüşür veya vuruşur ya da hicvederiz. Hiç bir olur mu Allah Rasulüne dil uzatan kişi ile, onu metheden ve yardımcısı olanlar! Hem de Allah'ın elçisi Cebrail bizim aramızdadır. Rûhu'l-Kudüs'ün (Cebrail'in) asla bir dengi yoktur (sizin aranızda).
Açıklama: الأَسَدِ الضَّارِبِ بِذَنَبِهِ "Hadisteki aslanın kuyruğu ile dövmesi" anlamında bir teşbih vardır. Aslan öfkelendiğinde nasıl ki kuyruğuyla intikam alrı, saldırırsa, şair Hassan b. Sabit dil ile yapacağı hicvi alanın kuyruğuyla yaptığı saldırıya benzetmiştir. bkz. Kevkebü'l-Vehhâc, 24/84.
كَمَا تُسَلُّ الشَّعَرَةُ مِنَ الْعَجِينِ "hamurdan kıl çekme" deyimi Türkçe'de "tereyağından kıl çekme" olarak kullanılmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7910, M006395
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى حَدَّثَنِى خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ غَزِيَّةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"اهْجُوا قُرَيْشًا فَإِنَّهُ أَشَدُّ عَلَيْهَا مِنْ رَشْقٍ بِالنَّبْلِ." فَأَرْسَلَ إِلَى ابْنِ رَوَاحَةَ فَقَالَ:
"اهْجُهُمْ." فَهَجَاهُمْ فَلَمْ يُرْضِ فَأَرْسَلَ إِلَى كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَى حَسَّانَ بْنِ ثَابِتٍ فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ قَالَ حَسَّانُ قَدْ آنَ لَكُمْ أَنْ تُرْسِلُوا إِلَى هَذَا الأَسَدِ الضَّارِبِ بِذَنَبِهِ ثُمَّ أَدْلَعَ لِسَانَهُ فَجَعَلَ يُحَرِّكُهُ فَقَالَ وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لأَفْرِيَنَّهُمْ بِلِسَانِى فَرْىَ الأَدِيمِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَعْجَلْ فَإِنَّ أَبَا بَكْرٍ أَعْلَمُ قُرَيْشٍ بِأَنْسَابِهَا - وَإِنَّ لِى فِيهِمْ نَسَبًا - حَتَّى يُلَخِّصَ لَكَ نَسَبِى." فَأَتَاهُ حَسَّانُ ثُمَّ رَجَعَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ لَخَّصَ لِى نَسَبَكَ وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ لأَسُلَّنَّكَ مِنْهُمْ كَمَا تُسَلُّ الشَّعَرَةُ مِنَ الْعَجِينِ. قَالَتْ عَائِشَةُ فَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لِحَسَّانَ
"إِنَّ رُوحَ الْقُدُسِ لاَ يَزَالُ يُؤَيِّدُكَ مَا نَافَحْتَ عَنِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ." وَقَالَتْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"هَجَاهُمْ حَسَّانُ فَشَفَى وَاشْتَفَى." قَالَ حَسَّانُ هَجَوْتَ مُحَمَّدًا فَأَجَبْتُ عَنْهُ وَعِنْدَ اللَّهِ فِى ذَاكَ الْجَزَاءُ هَجَوْتَ مُحَمَّدًا بَرًّا تَقِيًّا رَسُولَ اللَّهِ شِيمَتُهُ الْوَفَاءُ فَإِنَّ أَبِى وَوَالِدَهُ وَعِرْضِى لِعِرْضِ مُحَمَّدٍ مِنْكُمْ وِقَاءُ ثَكِلْتُ بُنَيَّتِى إِنْ لَمْ تَرَوْهَا تُثِيرُ النَّقْعَ مِنْ كَنَفَىْ كَدَاءِ يُبَارِينَ الأَعِنَّةَ مُصْعِدَاتٍ عَلَى أَكْتَافِهَا الأَسَلُ الظِّمَاءُ تَظَلُّ جِيَادُنَا مُتَمَطِّرَاتٍ تُلَطِّمُهُنَّ بِالْخُمُرِ النِّسَاءُ فَإِنْ أَعْرَضْتُمُو عَنَّا اعْتَمَرْنَا وَكَانَ الْفَتْحُ وَانْكَشَفَ الْغِطَاءُ وَإِلاَّ فَاصْبِرُوا لِضِرَابِ يَوْمٍ يُعِزُّ اللَّهُ فِيهِ مَنْ يَشَاءُ وَقَالَ اللَّهُ قَدْ أَرْسَلْتُ عَبْدًا يَقُولُ الْحَقَّ لَيْسَ بِهِ خَفَاءُ وَقَالَ اللَّهُ قَدْ يَسَّرْتُ جُنْدًا هُمُ الأَنْصَارُ عُرْضَتُهَا اللِّقَاءُ لَنَا فِى كُلِّ يَوْمٍ مِنْ مَعَدٍّ سِبَابٌ أَوْ قِتَالٌ أَوْ هِجَاءُ فَمَنْ يَهْجُو رَسُولَ اللَّهِ مِنْكُمْ وَيَمْدَحُهُ وَيَنْصُرُهُ سَوَاءُ وَجِبْرِيلٌ رَسُولُ اللَّهِ فِينَا وَرُوحُ الْقُدْسِ لَيْسَ لَهُ كِفَاءُ.
Tercemesi:
Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Umare b. Gaziyye, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav); "Kureyş'i hicvedin, çünkü bu onlara (seri bir şekilde iyi) ok atmaktan daha ağır gelir" buyurdu ve Abdullah b. Revâha'ya haber gönderip; "onları hicvet" dedi. O da Kureyş'i hicvetti ama Hz. Peygamber (sav) bunu yeterli görmeyip Ka'b b. Malik'e, daha sonra Hassan b. Sabit'e haber gönderdi. Hassan Hz. peygamber'in (sav) yanına girince, sizin için dili (kuyruğu) ile çarpan bu arslana (haber) gönderme zamanı gelmiştir dedi, ardından dilini çıkararak oynatmaya başlamış ve seni Hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki onları dilimle deri parçalar gibi parçalayacağım dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "acele etme! Çünkü Ebu Bekir Kureyş'in neseblerini en iyi bilendir. -Benim de onlar arasında nesebim var.- önce benim nesebimi ortaya çıkarsın" buyurdu. Hassan hemen Ebu Bekir'e gitti sonra dönüp geldi ve ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir senin nesebini ortaya çıkararak (kimlerle akraba olduğunu belirledi). Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, seni onlardan, tereyağından kıl çeker, gibi çekip çıkaracağım dedi. Hz. Aişe der ki: Rasulullah'ı (sav) Hassan'a hitaben; "sen Allah ve Rasulü adına müdafaada bulundukça hiç şüphesiz Ruhu'l-Kudüs seni desteklemeye devam edecektir" buyururken işittim. Hz. Aişe şunu da söyledi: Ben Rasulullah'ı (sav); "Hassan onları hicvetti ve hem şifa verdi hem şifa buldu" buyururken işittim. Hassan müşrikleri yermek üzere şöyle dedi: Sen Muhammed'i (sav) hicvettin, ben de sana cevabını verdim. Allah katında bunun bir mükâfatı vardır. Sen nezih, muttaki ve ahlakı vefa olan Allah'ın Rasulü Muhammed'e dil uzattın. Babam, ceddim ve şerefim, Muhammed'in (sav) şerefini size karşı korumak için bir kalkandır. Eğer atlarımızı Kedâ yolunun iki tarafından toz kaldırırken görmezseniz kızcağızımı kaybedeyim. Ve atlarımızı (süvarilerinin emirlerini duymak istercesine) başlarını sağa sola kıvırarak, gemlerini çekiştirirken (görmezseniz). Üstlerinde de (kana) susamış mızraklar vardır. Safkanlarımız birbirini geçmek için sürekli yarışırlar. Kadınlar -geri çevirmek için- başörtüleriyle onlara vurur. Şayet, başımızdan savuşup giderseniz umremizi yaparız. Böylece, fetih gerçekleşmiş ve perde açılmış olur. Aksi takdirde, bekleyin vuruşmanın olacağı günü, ben gerçeği dile getiren (gizli bırakmayan) bir kulu elçi gönderdim buyuran Allah o günde dilediğine yardımcı olacaktır. Allah der ki: Ben bir orduyu harekete geçirdim. Onlar Ensâr'dır, onların tek derdi düşmanla buluşmaktır. Biz Ensâr her gün Ma'ad Kabilesi (Kureyş) ile sövüşür veya vuruşur ya da hicvederiz. Hiç bir olur mu Allah Rasulüne dil uzatan kişi ile, onu metheden ve yardımcısı olanlar! Hem de Allah'ın elçisi Cebrail bizim aramızdadır. Rûhu'l-Kudüs'ün (Cebrail'in) asla bir dengi yoktur (sizin aranızda).
Açıklama:
الأَسَدِ الضَّارِبِ بِذَنَبِهِ "Hadisteki aslanın kuyruğu ile dövmesi" anlamında bir teşbih vardır. Aslan öfkelendiğinde nasıl ki kuyruğuyla intikam alrı, saldırırsa, şair Hassan b. Sabit dil ile yapacağı hicvi alanın kuyruğuyla yaptığı saldırıya benzetmiştir. bkz. Kevkebü'l-Vehhâc, 24/84.
كَمَا تُسَلُّ الشَّعَرَةُ مِنَ الْعَجِينِ "hamurdan kıl çekme" deyimi Türkçe'de "tereyağından kıl çekme" olarak kullanılmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6395, /1038
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Umare b. Gaziyye el-Ensari (Umare b. Gaziyye b. Haris b. Amr b. Gaziyye b. Amr)
5. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
6. Halid b. Yezid el-Cümehî (Halid b. Yezid)
7. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
8. Ebu Abdülmelik Şuayb b. Leys el-Fehmî (Şuayb b. Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
9. Ebu Abdullah Abdulmelik b. Şuayb el-Fehmî (Abdulmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd)
Konular:
Ahlak, söylenilmemesi gereken söz
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Sövmek, Küfretmek, ölülere
Söz, yerinde ve yeterince olanı güzeldir
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِنَّ مِنْ شَرِّ النَّاسِ ذَا الْوَجْهَيْنِ الَّذِى يَأْتِى هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9185, M006630
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِنَّ مِنْ شَرِّ النَّاسِ ذَا الْوَجْهَيْنِ الَّذِى يَأْتِى هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"İnsanların en kötüleri şunlara bir yüzle, bunlara diğer bir yüzle gelen ikiyüzlülerdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6630, /1076
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
KTB, ADAB
Münafık, iki yüzlülük
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ حَسَّانَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِىَّ يَسْتَشْهِدُ أَبَا هُرَيْرَةَ: أَنْشُدُكَ اللَّهَ هَلْ سَمِعْتَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ "يَا حَسَّانُ ، أَجِبْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ." قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ نَعَمْ .
Bize Ebu Yeman Hakem b. Nâfi, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir:
"Hassan b. Sabit el-Ensârî, Ebu Hureyre'den şahitlik talep ederek 'Ey Ebu Hureyre, Allah aşkına söyle, Rasulullah'ın (sav) 'Ya Hassan! Allah Rasulü (sav) adına (müşriklere) cevap ver. Allah'ım onu Cebrail ile destekle' dediğini duymadın mı?' dedi, Ebu Hureyre de 'Evet' diye cevap verdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2637, B000453
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ حَسَّانَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِىَّ يَسْتَشْهِدُ أَبَا هُرَيْرَةَ: أَنْشُدُكَ اللَّهَ هَلْ سَمِعْتَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ "يَا حَسَّانُ ، أَجِبْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ." قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman Hakem b. Nâfi, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir:
"Hassan b. Sabit el-Ensârî, Ebu Hureyre'den şahitlik talep ederek 'Ey Ebu Hureyre, Allah aşkına söyle, Rasulullah'ın (sav) 'Ya Hassan! Allah Rasulü (sav) adına (müşriklere) cevap ver. Allah'ım onu Cebrail ile destekle' dediğini duymadın mı?' dedi, Ebu Hureyre de 'Evet' diye cevap verdi."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 68, 1/286
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Hassan b. Sabit el-Hazrecî (Hassan b. Sabit b. Münzir b. Haram b. Amr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ كِلاَهُمَا عَنِ ابْنِ عُلَيَّةَ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَتَى عَلَى أَزْوَاجِهِ وَسَوَّاقٌ يَسُوقُ بِهِنَّ يُقَالُ لَهُ أَنْجَشَةُ فَقَالَ:
"وَيْحَكَ يَا أَنْجَشَةُ رُوَيْدًا سَوْقَكَ بِالْقَوَارِيرِ."
[قَالَ قَالَ أَبُو قِلاَبَةَ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِكَلِمَةٍ لَوْ تَكَلَّمَ بِهَا بَعْضُكُمْ لَعِبْتُمُوهَا عَلَيْهِ.]
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, onlara İsmail b. Uleyye, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) (bir seferde) hanımlarının yanına geldi. O sırada Enceşe isimli bir sürücü, develeri (hızlı) sürüyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür" buyurdu.
[Ravi der ki.: Ebû Kilabe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) öyle bir söz söyledi ki, onu sizden biriniz söylese kendisini ayıplardınız.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6965, M006038
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ كِلاَهُمَا عَنِ ابْنِ عُلَيَّةَ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَتَى عَلَى أَزْوَاجِهِ وَسَوَّاقٌ يَسُوقُ بِهِنَّ يُقَالُ لَهُ أَنْجَشَةُ فَقَالَ:
"وَيْحَكَ يَا أَنْجَشَةُ رُوَيْدًا سَوْقَكَ بِالْقَوَارِيرِ."
[قَالَ قَالَ أَبُو قِلاَبَةَ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِكَلِمَةٍ لَوْ تَكَلَّمَ بِهَا بَعْضُكُمْ لَعِبْتُمُوهَا عَلَيْهِ.]
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, onlara İsmail b. Uleyye, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) (bir seferde) hanımlarının yanına geldi. O sırada Enceşe isimli bir sürücü, develeri (hızlı) sürüyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür" buyurdu.
[Ravi der ki.: Ebû Kilabe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) öyle bir söz söyledi ki, onu sizden biriniz söylese kendisini ayıplardınız.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6038, /976
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Kadın, değeri ve konumu
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَصْدَقُ كَلِمَةٍ قَالَهَا الشَّاعِرُ كَلِمَةُ لَبِيدٍ أَلاَ كُلُّ شَىْءٍ مَا خَلاَ اللَّهَ بَاطِلٌ وَكَادَ أُمَيَّةُ بْنُ أَبِى الصَّلْتِ أَنْ يُسْلِمَ » .
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Abdülmelik, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şairin söylediği sözlerin en doğrusu Lebid b. Rabîʿa’nın ‘Bilini ki Allah’ın dışında kalan ne varsa boş ve batıldır’ sözüdür. Ümeyye b. Ebu Ṣalt ise Müslüman olmaya çok yaklaşmıştı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34969, B003841
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَصْدَقُ كَلِمَةٍ قَالَهَا الشَّاعِرُ كَلِمَةُ لَبِيدٍ أَلاَ كُلُّ شَىْءٍ مَا خَلاَ اللَّهَ بَاطِلٌ وَكَادَ أُمَيَّةُ بْنُ أَبِى الصَّلْتِ أَنْ يُسْلِمَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Abdülmelik, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şairin söylediği sözlerin en doğrusu Lebid b. Rabîʿa’nın ‘Bilini ki Allah’ın dışında kalan ne varsa boş ve batıldır’ sözüdür. Ümeyye b. Ebu Ṣalt ise Müslüman olmaya çok yaklaşmıştı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 26, 2/15
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Tarihsel şahsiyetler, Lebîd (şair)
Tarihsel Şahsiyetler, Ümeyye b. Ebi's-Salt
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ حَسَّانَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِىَّ يَسْتَشْهِدُ أَبَا هُرَيْرَةَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ هَلْ سَمِعْتَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَا حَسَّانُ ، أَجِبْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ نَعَمْ .
Bize Ebu Yeman Hakem b. Nâfi, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir:
"Hassan b. Sabit el-Ensârî, Ebu Hureyre'den şahitlik talep ederek 'Ey Ebu Hureyre, Allah aşkına söyle, Rasulullah'ın (sav) 'Ya Hassan! Allah Rasulü (sav) adına (müşriklere) cevap ver. Allah'ım onu Cebrail ile destekle' dediğini duymadın mı?' dedi, Ebu Hureyre de 'Evet' diye cevap verdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278114, B000453-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ حَسَّانَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِىَّ يَسْتَشْهِدُ أَبَا هُرَيْرَةَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ هَلْ سَمِعْتَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَا حَسَّانُ ، أَجِبْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman Hakem b. Nâfi, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir:
"Hassan b. Sabit el-Ensârî, Ebu Hureyre'den şahitlik talep ederek 'Ey Ebu Hureyre, Allah aşkına söyle, Rasulullah'ın (sav) 'Ya Hassan! Allah Rasulü (sav) adına (müşriklere) cevap ver. Allah'ım onu Cebrail ile destekle' dediğini duymadın mı?' dedi, Ebu Hureyre de 'Evet' diye cevap verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 68, 1/286
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6985, M006052
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ حَمَّادِ بْنِ طَلْحَةَ الْقَنَّادُ حَدَّثَنَا أَسْبَاطٌ - وَهُوَ ابْنُ نَصْرٍ الْهَمْدَانِىُّ - عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ:
"صَلَّيْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةَ الأُولَى ثُمَّ خَرَجَ إِلَى أَهْلِهِ وَخَرَجْتُ مَعَهُ فَاسْتَقْبَلَهُ وِلْدَانٌ فَجَعَلَ يَمْسَحُ خَدَّىْ أَحَدِهِمْ وَاحِدًا وَاحِدًا - قَالَ - وَأَمَّا أَنَا فَمَسَحَ خَدِّى - قَالَ - فَوَجَدْتُ لِيَدِهِ بَرْدًا أَوْ رِيحًا كَأَنَّمَا أَخْرَجَهَا مِنْ جُؤْنَةِ عَطَّارٍ."
Tercemesi:
Bize Amr b. Hammad b. Talha el-Kannâd, ona Esbat (İbn Nasr el-Hemdâni), ona Simak, ona Cabir b. Semure rivayet ettiğine göre Cabir şöyle rivayet etti: "Allah'ın Rasulüyle birlikte öğle namazını kıldım. Sonra ailesinin yanına çıktı, O'nun peşine takıldım, Allah'ın Rasulünü birkaç çocuk karşıladı. Çocukların yanağını tek tek okşadı. Hatta benim bile yanağımı okşadı. Elinde (insanın iliklerine işleyen) tatlı bir serinlik, bir meltem esintisi vardı, bu el (lavanta) sepetinden çıkmış olmalıydı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6052, /978
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
Konular:
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31759, B004106
Hadis:
حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا شُرَيْحُ بْنُ مَسْلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ يُوسُفَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يُحَدِّثُ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ الأَحْزَابِ ، وَخَنْدَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَأَيْتُهُ يَنْقُلُ مِنْ تُرَابِ الْخَنْدَقِ حَتَّى وَارَى عَنِّى الْغُبَارُ جِلْدَةَ بَطْنِهِ ، وَكَانَ كَثِيرَ الشَّعَرِ ،فَسَمِعْتُهُ يَرْتَجِزُ بِكَلِمَاتِ ابْنِ رَوَاحَةَ ، وَهْوَ يَنْقُلُ مِنَ التُّرَابِ يَقُولُ "اللَّهُمَّ لَوْلاَ أَنْتَ مَا اهْتَدَيْنَا وَلاَ تَصَدَّقْنَا وَلاَ صَلَّيْنَا فَأَنْزِلَنْ سَكِينَةً عَلَيْنَا وَثَبِّتِ الأَقْدَامَ إِنْ لاَقَيْنَا إِنَّ الأُلَى قَدْ بَغَوْا عَلَيْنَا وَإِنْ أَرَادُوا فِتْنَةً أَبَيْنَا قَالَ ثُمَّ يَمُدُّ صَوْتَهُ بِآخِرِهَا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman, ona Şureyh b. Mesleme, ona İbrahim b. Yusuf, ona babası (Yusuf b. İshak), ona Ebu İshak, ona da Bera (ra) şöyle demiştir:
Hendek günü, Rasulullah (sav) hendeği kazdığı sırada ben onu hendeğin toprağını taşırken görmüştüm. Üstü başı toz toprak olmuştu. Karın bölgesi kıllıydı ve toprağa bulanmıştı. Onu, toprak taşırken İbn Revaha’nın şu beyitlerini terennüm ederken işittim:
"Allah’ım! Sen olmasaydın biz hidayet bulamazdık,
Ne sadaka verir ne de namaz kılardık.
Öyleyse üzerimize sekînet indir,
Düşmanla karşılaştığımızda ayaklarımızı sabit kıl.
Şüphesiz onlar bize azgınlıkla yöneldiler,
Eğer fitne isterlerse biz asla razı olmayız!"
Son mısraları yüksek sesle ve uzatarak söylerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 29, 2/73
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Yusuf b. İshak es-Sebi'i (Yusuf b. İshak b. Ebu İshak)
4. İbn Ebu İshak İbrahim b. Yusuf es-Sebi'î (İbrahim b. Yusuf b. İshak b. Amr b. Abdullah)
5. Şurayh b. Mesleme et-Tenûhî (Şurayh b. Mesleme)
6. Ahmed b. Osman el-Evdi (Ahmed b. Osman b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, Şiir okuması, yazması
Siyer, Hendek günü
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
288851, M006384-6
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ كُلُّهُمْ عَنْ سُفْيَانَ قَالَ عَمْرٌو حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ عُمَرَ مَرَّ بِحَسَّانَ وَهُوَ يُنْشِدُ الشِّعْرَ فِى الْمَسْجِدِ فَلَحَظَ إِلَيْهِ فَقَالَ قَدْ كُنْتُ أُنْشِدُ وَفِيهِ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنْكَ. ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَبِى هُرَيْرَةَ فَقَالَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ أَسَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"أَجِبْ عَنِّى اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ." قَالَ اللَّهُمَّ نَعَمْ.
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hassan mescitte şiir söylerken Ömer yanına uğradı ve (bu durumdan hoşlanmayıp) ona dik dik baktı. Bunun üzerine Hassan; ben bu mescitte senden daha hayırlısı (Hz. Peygamber) varken de şiir okuyordum dedi, sonra da Ebu Hureyre'ye dönerek; Allah aşkına söyle, Hz. peygamber'i (sav); "(Müşriklere) benim adıma sen cevap ver. Allah'ım, onu Ruhu'l-kudûs ile destekle" derken işittin mi diye sordu. Ebu Hureyre de Allah şahit olsun ki evet ' cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6384, /1037
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Hassan b. Sabit el-Hazrecî (Hassan b. Sabit b. Münzir b. Haram b. Amr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
288852, M006384-5
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ كُلُّهُمْ عَنْ سُفْيَانَ قَالَ عَمْرٌو حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ عُمَرَ مَرَّ بِحَسَّانَ وَهُوَ يُنْشِدُ الشِّعْرَ فِى الْمَسْجِدِ فَلَحَظَ إِلَيْهِ فَقَالَ قَدْ كُنْتُ أُنْشِدُ وَفِيهِ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنْكَ. ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَبِى هُرَيْرَةَ فَقَالَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ أَسَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"أَجِبْ عَنِّى اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ." قَالَ اللَّهُمَّ نَعَمْ.
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hassan mescitte şiir söylerken Ömer yanına uğradı ve (bu durumdan hoşlanmayıp) ona dik dik baktı. Bunun üzerine Hassan; ben bu mescitte senden daha hayırlısı (Hz. Peygamber) varken de şiir okuyordum dedi, sonra da Ebu Hureyre'ye dönerek; Allah aşkına söyle, Hz. peygamber'i (sav); "(Müşriklere) benim adıma sen cevap ver. Allah'ım, onu Ruhu'l-kudûs ile destekle" derken işittin mi diye sordu. Ebu Hureyre de Allah şahit olsun ki evet ' cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6384, /1037
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Hassan b. Sabit el-Hazrecî (Hassan b. Sabit b. Münzir b. Haram b. Amr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
SÖZÜN BÜYÜSÜ