50 Kayıt Bulundu.
Bana Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, -İbn Eyyüb şöyle demiştir: Bize İsmail tahdis etti-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yiyecek yığınına uğradı. Elini onun içine soktu; parmaklarında bir ıslaklık hissetti. Bunun üzerine: 'Bu nedir ey yiyecek sahibi?' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Üzerine yağmur gelmiş' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu (ıslanan kısmı) niçin yığının üstüne koymadın ki insanlar görsün? Aldatan kimse, benden değildir!' buyurdu."
Bize Abdülvehhab b. Dahhâk, ona Bakiyye b. Velid, ona Muaviye b. Yahya, ona Mekhul ve Süleyman b. Musa, ona da Vasile b. Eska' (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Kim ayıplı bir malı kusurunu açıklamadan satarsa, o kişi Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine uğrar."
Bana Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, -İbn Eyyüb şöyle demiştir: Bize İsmail tahdis etti-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yiyecek yığınına uğradı. Elini onun içine soktu; parmaklarında bir ıslaklık hissetti. Bunun üzerine: 'Bu nedir ey yiyecek sahibi?' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Üzerine yağmur gelmiş' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu (ıslanan kısmı) niçin yığının üstüne koymadın ki insanlar görsün? Aldatan kimse, benden değildir!' buyurdu."
Bana Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, ona İsmail b. Cafer, -İbn Eyyûb (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'ahberenâ (bize haber verdi' ifadesini kullanmıştır-, ona el-Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebû Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (pazarda satılan) bir buğday yığınının başında durdu ve elini içine soktu. (Yığının alt tarafındaki buğdaylarda) parmaklarına bir ıslaklık geldi. Allah Rasulu (sav) 'Ey buğdayın sahibi! Bu ıslaklık ta nedir?' diye sordu. Adam 'Yağmurda ıslandı, ey Allah'ın Rasulü!' cevabını verdi. Hz. Peygamber (sav) "Madem öyle, ıslak kısmını insanlar görsün diye yığının üstüne koysaydın ya! (Alışverişte) Hile yapan benden değildir." buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ طَيِّبٌ لاَ يَقْبَلُ إِلاَّ طَيِّبًا
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Atâ b. Ebu Rabah, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Cabir b. Abdullah fetih yılında, Mekke'de Rasulullah'ın (sav); "şüphesiz Allah (ac) şarap, leş, domuz ve putların satışını haram kıldı" buyurduğunu işitmiştir. Kendisine ey Allah'ın Rasulü! Leş yağları konusunda ne dersin? "Onlarla gemiler boyanıyor, deriler yağlanıyor, insanlar aydınlanıyor" dediler. Rasulullah da (sav);"hayır, haramdır" buyurdu. Daha sonra Rasulullah (sav) şöyle devam etti: "Allah, Yahudileri kahretsin! Allah onlara leşlerin iç yağlarını yasakladığı zaman, onu erittiler sonra satıp parasını yediler."
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara Hakem b. Hizam (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (dünyalık) istedim, verdi, Sonra yine istedim, yine verdi. Sonra üçüncü defa yine istedim, yine verdi ve sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil ve tatlıdır. Her kim bu malı tokgözlü olarak alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülük ile alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O kimse bir yiyip de doymayan gibi doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben “Ey Allah'ın Rasulü, Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım” dedim. Ebu Bekir, Beytü'l-mâl'deki hakkını vermek için Hakîm'i çağırırdı. Fakat Hakîm, Ebu Bekir'in bu ihsanını kabul etmezdi. Sonra Ömer de hakkını vermek için onu çağırmıştı fakat Hakîm ondan da bir şey kabul etmemiştir. Bunun üzerine Ömer “Ey Müslüman topluluğu! Ben sizleri Hakîm üzerine şahit tutuyorum. Ben ganimet malından onun hakkını kendisine veriyorum fakat o bu hakkını almaktan çekiniyor” dedi. Hakîm, Peygamber'den (sav) sonra vefat edinceye kadar hiçbir insanın malından almamıştır.
Bize Harun b. Maruf ve İshak b. Musa el-Ensarî, onlara Enes b. İyaz, ona Ebu Hureyre’nin azatlısı Abdurrahman b. Mihran, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Şehirlerde Allah’ın en sevdiği yerler oraların mescitleridir, en sevmediği yerler ise oraların çarşı pazarlarıdır."