2026 Kayıt Bulundu.
Bana Mâlik'ten, ona Nafi’den, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Ömer b. el-Hattab, mescidin kapısında saf ipekten yapılmış bir elbise görünce “Ya Rasulullah! Keşke bu elbiseyi satın alsan da cuma günleri ve yanına elçiler geldiği zaman giysen” dedi. Rasulullah da “Bunu ancak ahirette nasibi olmayan giyer” buyurdu. Daha sonra Rasulullah’a (sav) bu elbiselerden gelince, Ömer b. Hattab’a bir elbise verdi. Hz. Ömer (ra) “Ya Rasulallah! Onu bana gönderdin. Halbuki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” deyince Rasulullah “Onu sana giymen için vermedim” dedi. Hz. Ömer (ra) de bu elbiseyi Mekke'deki müşrik kardeşine verdi.
Açıklama: "Siyerâ" ipekli bir giysi türüdür. Sîbeveyh, siyerâ kelimesini saf ipek olarak şerh etmiştir. Dolayısıyla hulletün siyerâ ibaresi ile saf ipekten elbise kastedilmektedir. (Bk. İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, II, 433)
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu’be; (T) bize Muhammed b. Beşşar, ona Gunder, ona Şu’be, ona Abdulmelik b. Meysera, ona Zeyd b. Vehb, Hz. Ali’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber bana siyerâ adı verilen ipek karışımlı kumaştan yapılmış bir elbise giydirdi. Müteakiben ben o elbiseyi giyerek dışarı çıktığımda, Rasûlullah’ın (sav) yüzündeki öfkeyi gördüm. Bunun üzerine elbiseyi parçalayıp, eşlerim arasında bölüştürdüm."
Açıklama: Hadislerde geçen "siyera" kelimesi "kaburgayı andıran kalın ipek çizgi desenleri olan bir elbise olup Yemen'de yapılır ve ipek oranı keten, pamuk ve yün gibi karışımlardan daha fazladır." şeklinde açıklanmıştır. Sîbeveyh ise kelimeyi "som ipek" şeklinde açıklamıştır. Bu, Siyera adlı kumaşın som ipek veya ipek karışımlı çeşitli iplerden dokunmuş şekilleri olduğunu göstermektedir (Bilgi için bkz. Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam, Garîbu'l-hadîs, I, 228; İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, II, 443)