حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز بن مسلم عن عبد الله بن دينار قال سمعت بن عمر يقول : رأى عمر رضي الله عنه حلة سيراء تباع فقال يا رسول الله ابتع هذه فالبسها يوم الجمعة وإذا جاءك الوفود قال إنما يلبس هذه من لا خلاق له فأتى النبي صلى الله عليه وسلم منها بحلل فأرسل إلى عمر بحلة فقال كيف ألبسها وقد قلت فيها ما قلت قال إني لم أعطكها لتلبسها ولكن تبيعها أو تكسوها فأرسل بها عمر إلى أخ له من أهل مكة قبل أن يسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163279, EM000026
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز بن مسلم عن عبد الله بن دينار قال سمعت بن عمر يقول : رأى عمر رضي الله عنه حلة سيراء تباع فقال يا رسول الله ابتع هذه فالبسها يوم الجمعة وإذا جاءك الوفود قال إنما يلبس هذه من لا خلاق له فأتى النبي صلى الله عليه وسلم منها بحلل فأرسل إلى عمر بحلة فقال كيف ألبسها وقد قلت فيها ما قلت قال إني لم أعطكها لتلبسها ولكن تبيعها أو تكسوها فأرسل بها عمر إلى أخ له من أهل مكة قبل أن يسلم
Tercemesi:
îbni Ömer'in şöyle dediği işîtilmiştir:
«— Hz. Ömer''(Allah ondan razı olsun), satılmakta olan ipek işlemeli bir elbise gördü. (Hz. Peygambere hitaben):
«— Ya Resûlallah; bu elbiseyi satın al, cuma günü ve heyetler sana geldiğinde onu giyersin, dedi. Hz. Peygamber: .
«— Bunu, ancak (âhirette) nasibi olmayan kimse giyer; buyurdu. Sonra Hazreti Peygambere bu elbiselerden verildi. Hazreti Ömer'e (bunlardan) bir elbise gönderdi. Hazreti Ömer dedi k;, (Ya Resûlallah,) ben bu elbiseyi nasıl giyeyim, zira bu elbise hakkında söylenmesi gerekli şeyi söylemiştin Hazreti Peygamber :
«— Ben onu, giymen için sana vermedim. Onu satarsın, yahut (müs-lüman olmayan birine) giydirirsin,» buyurdu. Bunun üzerine, Hazreti Ömer, henüz müslüman olmamış Mekke'deki (ana bir yahut süt) kardeşine o elbiseyi gönderdi.»[52]
Bu hadîs-i şeriften iki hüküm çıkmaktadır. Birincisi, ipekli veya ipekle işlemeli, ibrişimli ve nakışlı elbiseleri erkeklerin giyemeyeceğidir. İkincisi, Müslümanlar İçin yasak olan böyle şeylerin gayri müslimlere satılabileceği veya onlara hediye olarak verilebifeceğidir. Müşrik babaya iyilik ve ikram bahsinde bu hadîs-i şerifin zikredilmesi, müşrik bir kardeşe yapılan bağışla ilgili bulunmasındandır.
Altın ve ipek hakkında varid olan hadîsti şerifte görüleceği gibi, Müslüman erkeklere altın ve ipek haram kılınmıştır. Erkekler altından süs eşyası takinamazlar, ipekli elbiseler giyemezler, altın eşya kullanamazlar. Bunun iktisadî çöküntüye, lüks ve israfa götüren bir afet olduğu, günümüzde açık olarak görülmektedir.
(Hz. Ömer hakkında kısa bilgi ve hadîs-i şerifleri görmek isteyenler için, «Peygamberin Dilinden Dört Halifesi ve Ashabı» adlı kitaba müracaat. Sayfa : 115)[53]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 26, /79
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Abdülaziz b. Müslim el-Kasmelî (Abdülaziz b. Müslim)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Sosyal Hayat, mü'min-müşrik ilşkisi
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا معاذ بن فضالة قال حدثنا هشام الدستوائي عن يحيى بن أبى كثير عن أبى سلمة قال : أتيت أبا سعيد الخدري وكان لي صديقا فقلت ألا تخرج بنا إلى النخل فخرج وعليه خميصة له
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164048, EM000236
Hadis:
حدثنا معاذ بن فضالة قال حدثنا هشام الدستوائي عن يحيى بن أبى كثير عن أبى سلمة قال : أتيت أبا سعيد الخدري وكان لي صديقا فقلت ألا تخرج بنا إلى النخل فخرج وعليه خميصة له
Tercemesi:
(57-s) Ebû Seleme'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, şöyle dedi;
«Arkadaşım olan Ebû Saîd El-Hudrî'ye gittim de, dedim ki»:
«Bizimle hurma bahçesine çıkar mısın?»
O da çıktı, üzerinde yünlü ve renkli elbise vardı.[470]
Bu rivayetten de anlaşılıyor ki, ashab-ı kiram, hurmalık gibi bağlar yetiştirmişler ve geçimlerini ziraat, ticaret ve san'at gibi işlerle temin etmişlerdir. Kimseye yük olmamak için bizzat çalışarak geçimi sağlamak her Müslüman için farz olan bir vazifedir. Yüce dinimizi bize intikal ettiren ashabın yolu, bizim izliyec«ğimİz esas ,yol olmalıdir.[471]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 236, /219
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا المكى قال حدثنا حنظلة عن سالم بن عبد الله قال سمعت عبد الله بن عمر قال : وجد عمر حلة استبرق فأتى بها النبي صلى الله عليه وسلم فقال اشتر هذه والبسها عند الجمعة أو حين تقدم عليك الوفود فقال عليه السلام إنما يلبسها من لا خلاق له في الآخرة وأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم بحلل فأرسل إلى عمر بحلة وإلى أسامة بحلة وإلى على بحلة فقال عمر يا رسول الله أرسلت بها إلى لقد سمعتك تقول فيها ما قلت فقال النبي صلى الله عليه وسلم تبيعها أو تقضى بها حاجتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164353, EM000349
Hadis:
حدثنا المكى قال حدثنا حنظلة عن سالم بن عبد الله قال سمعت عبد الله بن عمر قال : وجد عمر حلة استبرق فأتى بها النبي صلى الله عليه وسلم فقال اشتر هذه والبسها عند الجمعة أو حين تقدم عليك الوفود فقال عليه السلام إنما يلبسها من لا خلاق له في الآخرة وأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم بحلل فأرسل إلى عمر بحلة وإلى أسامة بحلة وإلى على بحلة فقال عمر يا رسول الله أرسلت بها إلى لقد سمعتك تقول فيها ما قلت فقال النبي صلى الله عليه وسلم تبيعها أو تقضى بها حاجتك
Tercemesi:
— Abdullah ibni Ömer'in şöyle dediği işitilmiştir :
— (Babam) Ömer, (istebrak adında) bir ipek elbise buldu. Onu Pey-gamber(Sallallahü Aleyhi ve Seilem)'e getirip şöyle dedi:
— Bunu satın al ve cuma zamanında yahud sana ziyaretçiler geldiğinde bunu giy. Aleyhisselâm buyurdu ki:
«— Bunu, ancak âhirette nasibi olmayan giyer.»
Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seilem) 'e elbiseler getirildi. (Hazreti Peygamber bunlardan) bir elbise Ömer'e, bir elbise Üsame'ye, bir elbise de Ali'ye gönderdi. Ömer şöyle dedi:
— Ey Allah'ın Resulü! Bu elbiseyi bana gönderdin, halbuki bunun hakkında gerekli sözü söylediğini işitmiştim, (bunu yasaklamıştın). Bunun üzerine Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve Seîlem) şöyle buyurdu:
«— Onu satarsın, yahut (giymeyip) ihtiyacında kullanırsın.»[689]
Gerekli açıklama için 26 ve 71 sayılı hadîs-i şeriflere bakılsın.[690]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 349, /295
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا إسحاق قال أخبرنا حنظلة بن عمرو الزرقي المدني قال حدثني أبو حزرة قال أخبرني عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت مع أبي وأنا غلام شاب فلقينا شيخا عليه بردة ومعافري وعلى غلامه بردة ومعافري قلت أي عم ما يمنعك أن تعطي غلامك هذه النمرة وتأخذ البردة فتكون عليك بردتان وعليه نمرة فأقبل على أبي فقال ابنك هذا قال نعم قال فمسح على رأسي وقال بارك الله فيك أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تكتسون يا بن أخي ذهاب متاع الدنيا أحب الي من أن يأخذ من متاع الآخرة قلت أي أبتاه من هذا الرجل قال أبو اليسر كعب بن عمرو
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165017, EM000738
Hadis:
حدثنا إسحاق قال أخبرنا حنظلة بن عمرو الزرقي المدني قال حدثني أبو حزرة قال أخبرني عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت مع أبي وأنا غلام شاب فلقينا شيخا عليه بردة ومعافري وعلى غلامه بردة ومعافري قلت أي عم ما يمنعك أن تعطي غلامك هذه النمرة وتأخذ البردة فتكون عليك بردتان وعليه نمرة فأقبل على أبي فقال ابنك هذا قال نعم قال فمسح على رأسي وقال بارك الله فيك أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تكتسون يا بن أخي ذهاب متاع الدنيا أحب الي من أن يأخذ من متاع الآخرة قلت أي أبتاه من هذا الرجل قال أبو اليسر كعب بن عمرو
Tercemesi:
— Ubâde demiştir ki, babam Velîd ile çıktık. Ben genç bir çocuktum. Bir ihtiyara rasladık; üzerinde bir hırka ve bir Meafirî (Yemen dokuması kumaş) elbise vardı. Kölesinin de üzerinde (aynen) bir hırka ve bir Meafirî vardı. Dedim ki:
— Ey Amca! Neden kölene bu Meafirî'yi verip de, ondan hırkayı almıyorsun da, sen de (aynı cinsten) iki hırkaya sahip olmuyorsun, kölenin üzerinde de (iki) Meafîr olmuyor? Adam babama dönüp şöyle dedi:
— Bu, oğlun mu? Babam :
— Evet, dedi. Ubade dedi ki, adam sonra başımı okşadı ve:
— Allah sana beröket versin. Peygamber(Sallallahü Aleyhi ve SelUm) 'in şöyle buyurduğunu işittiğime şahitlik ederim:
«— Onlara (hizmetçi ve kölelere), yediğinizden yedirin ve giydiğinizden giydiriniz.»
Ey kardeşimin oğlu! Dünya malının gitmesi, âhiret sevabından azalmasından bana daha sevgilidir. Dedim ki:
— Babacığım! Bu adam kimdir? Babam:
— Ebû'l-Yeser, Kâb ibni Amr'dır, dedi.[197]
Bu hadîs-i şerif iki konuya temas etmektedir :
1— Olgun kimselere yaraşan; küçükleri okşayıp onlara güze! öğüt vermek ve onlara hayırla, bereketle dua etmektir.
2— Köle ve hizmetçilere hakaretle bakmayıp onlara sahip bulunanların yeme ve giymede adaleti gözetmeleri, üzerlerine düşen bir haktır. Hizmetçiye efendisi yediğinden yedirir, giyindiği cins kumaştan giydirir. Hİç bir düzende olmayan bu adalet İslâm'da vardır. Bunu uygulamayanlar muhakkak ki, dünya ve âhirette cezasını çekeceklerdir. Birinci cild 187 sayılı hadîs-i şerife ve açıklanmasına bakılsın.[198]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 738, /584
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، حَدَّثَنَا حماد بن زيد , عن أيوب , عن محمد بن سيرين , قال : كُنَّا عِنْدَ أَبِى هُرَيْرَةَ رضي الله عنه وَعَلَيْهِ ثَوْبَانِ مُمَشَّقَانِ مِنْ كَتَّان فَتَمَخَّطَ في أحدهما . فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ : بَخْ بَخْ يَتَمَخَّطُ أَبُو هُرَيْرَةَ فِى الْكَتَّانِ . لَقَدْ رَأَيْتُنِي وَإِنِّى لأَخِرُّ فِيمَا بَيْنَ مِنْبَرِ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم وحُجْرَةِ عَائِشَةَ رضي الله عنها مَغْشِيًّا عَلَيَّّ ، فَيَجِىءُ الْجَانِى فَيَضَعُ رِجْلَهُ عَلَى عُنُقِى ، يُرَى أَنّ بِي جْنُونٌا ، وَمَا بِي جُنُونٍ ، ومَا هو إِلاَّ الْجُوعُ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159411, TŞ000071
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، حَدَّثَنَا حماد بن زيد , عن أيوب , عن محمد بن سيرين , قال : كُنَّا عِنْدَ أَبِى هُرَيْرَةَ رضي الله عنه وَعَلَيْهِ ثَوْبَانِ مُمَشَّقَانِ مِنْ كَتَّان فَتَمَخَّطَ في أحدهما . فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ : بَخْ بَخْ يَتَمَخَّطُ أَبُو هُرَيْرَةَ فِى الْكَتَّانِ . لَقَدْ رَأَيْتُنِي وَإِنِّى لأَخِرُّ فِيمَا بَيْنَ مِنْبَرِ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم وحُجْرَةِ عَائِشَةَ رضي الله عنها مَغْشِيًّا عَلَيَّّ ، فَيَجِىءُ الْجَانِى فَيَضَعُ رِجْلَهُ عَلَى عُنُقِى ، يُرَى أَنّ بِي جْنُونٌا ، وَمَا بِي جُنُونٍ ، ومَا هو إِلاَّ الْجُوعُ
Tercemesi:
Muhammed b. Şîrîn (ö: 110/729) anlatıyor :
Bir gün Ebû Hüreyre'nin yanında bulunuyorduk. Üstünde, aşı boyası ile boyanmış keten bezinden mâmûl iki parçalı bir elbise vardı. Bir ara bunlardan birisiyle burnunu sildi ve arkasından ilâve etti :
"Peh peh!. Ebû Hüreyre burnunu keten beziyle siliyor, diyorlar. Ben öyle günler gördüm ki, bir defasında Mescid-i Nebevî'nin minberi ile Hz. Aişe'nin hücresi arasında kendimden geçmiş vaziyette secde eden kimse gibi iki büklüm yere kapanmıştım. Bu hâlimi görenlerden birisi gelip, sar'a tuttu zannederek, ızdırâbımı dindirmek için ayağı ile boğazıma basıyordu. Halbuki beni sar'a falan tutmamıştı. Benim bu hâlim sâdece açlıktan dolayı idi".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 71, /171
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, elbiseleri
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا عبدة عن عبيد الله عن نافع عن بن عمر رأى عمر حلة سيراء فقال : يا رسول الله لو اشتريت هذه فلبستها يوم الجمعة وللوفود إذا أتوك فقال يا عمر إنما يلبس هذه من لا خلاق له ثم أهدى للنبي صلى الله عليه وسلم منها حلل فأهدى إلى عمر منها حلة فجاء عمر إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله بعثت إلى هذه وقد سمعتك قلت فيها ما قلت قال إني لم أهدها لك لتلبسها إنما أهديتها إليك لتبيعها أو لتكسوها فأهداها عمر لأخ له من أمه مشرك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163397, EM000071
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا عبدة عن عبيد الله عن نافع عن بن عمر رأى عمر حلة سيراء فقال : يا رسول الله لو اشتريت هذه فلبستها يوم الجمعة وللوفود إذا أتوك فقال يا عمر إنما يلبس هذه من لا خلاق له ثم أهدى للنبي صلى الله عليه وسلم منها حلل فأهدى إلى عمر منها حلة فجاء عمر إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله بعثت إلى هذه وقد سمعتك قلت فيها ما قلت قال إني لم أهدها لك لتلبسها إنما أهديتها إليك لتبيعها أو لتكسوها فأهداها عمر لأخ له من أمه مشرك
Tercemesi:
— îbni Ömer'den (Radiyallahu anh) : Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) sarüı-alacah ipekten bir elbise gördü de şöyle dedi:
«— Ey Allah'ın Resulü! Bu elbiseyi satın alaydın da onu, cuma günü ye, elçiler sana geldiğinde giyeydin.»
Allah'ın Peygamberi dedi ki:
«—Ey Ömer! Bunu ancak (âhirette) nasîbi olmıyan giyer.»
Sonra bu cins kumaştan Peygamber'e elbiseler hediye edildi. Peyr gamber ete onla-rdan bir tanesini Hazreti Ö m e r 'e hediye etti. Bunun üzerine Hazreti Ömer (Radiyallahu anh), Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve.SeÜem)'e gelip de şöyle dedi:
«— Ya Resûlallah! Bunu bana gönderdin, halbuki bunun hakkında dediğini senden işittim.»
Hazreti Peygamber dedi ki:
«— Ben onu giymen için sana hediye etmedim. Yalnız onu sataşın veya başkasına giydiresin diye hediye ettim.» Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) de onu müşrik olan anadan kardeşine hediye etti.[142]
Hazretİ Peygamberin bu beyanından üç hüküm çıkmaktadır:
1— İpekli ve cicili-bicili elbiseleri erkek Müslümanlar giymemelidir. Nitekim diğer bir hadîs-i şerifle ipek elbise giymek ve altın takınmak er-kelkere haram kılınmış, hanımlar için mubah sayılmıştır. Altın ve gümüş kaplarda yemek yemek yine yasak edilmiştir.
2— Müslümanlar için kullanılması helâl olmayan giyim eşyasını; Müslüman olmayanlara vermek veya satmak (sınırlı olarak) caizdir.
3— Müslüman olmayan akrabaya iyilik ve rahim sılası yapılır.[143]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 71, /110
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Müslüman, peygamber sevgisi
Sosyal Hayat, mü'min-müşrik ilşkisi
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163999, EM000187
Hadis:
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Tercemesi:
Ubade ibni Samit şöyle anlattı:
«Ben ve babam, Erisar'm bu cemaatinden — vefat edişlerinden Önce — ilim öğrenelim diye çıktık. îlk karşılaştığımız (âlim), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîern) 'in arkadaşı Ebu'l-Yeser oldu; ve yaninda kendi kölesi vardı. Ebu'l-Yeser'iri sırtında bir hırka ve giydiği (Yemen kabilesinin dokuması)' bir 'Meafirî elbise vardi. Kölesinin üzerinde de bir hırka ve bir Meafirî vardı. Ben, Ebu'l-Yeser'e:
«Ey Amcam! Kölendeki hırkayı alsan da, ona senin Meafirî'ni versen, (böylece senin iki hırkan ve onun iki Meafirî olsa), yahut onun Meafirî'ni alsan da ona, senin hırkanı versen, (böylece ikinizin üzerinde aynı cinsten iki parça elbisesi olsa), dedim.»
Ebu'İ-Yeser başım sıvayarak şöyle dedi;
«Allah'ım, buna bereket ver. Ey kardeşimin oğlu! Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) in şöyle buyurduğunu, şu iki gözüm gördü, şu iki kulağım işitti ve —kalbinin damarına işaret ederek— kalbim ezberledi :
«Onlara (köle ve hizmetçilere) yediğinizden yedirin ve giydiğinizden onlara giydirin.»
«Ona dünya malından bir şey vermem, kıyamet gününde benim hasenatımdan bir miktar (benden) almasından bana çok daha hafiftir.»[374]
Anlaşılıyor ki, U b a d e , köle ile efendisi üzerinde ayrı ayrı kur maşlardan ikişer parça elbise görünce, bunları birleştirmek sureti ile aynı cinsten birer takım elbise yapmalarını hoş görmüştür. Halbuki E b u ' I -Y e s e r , adalete en uygun şeklini seçtiğini ve bu husustaki hareketini anlattığı hadîs-i şerîfe dayanarak, yaptığını ifade etmiştir. İşte İslam'da, efendi giydiği elbiseyi kölesine ve hizmetçisine giydirecek ve yediği yemeği de ona yedirecektir. Gerçek adalet budur
Ebu'l-Yeser kimdir? :
Ensar'dan olan Ebu'l-Yeser'in jşmt Kâ'b ibni A m r'-dir. Isİm ve künyesi ile şöhret bulmuştur. Annesinin adı N e s î b e 'dir. Akabe bi'atından sonra Bedir savaşında bulundu ve bu savaşta Haireti Peygamber Efendimizin amcası Hz. Ab bas 'ı (henüz İslâm'ı kabul etme-mişken)^esir aldı. Kendisi kısa boylu ve geniş karınlı idi. Halbuki Hazreti A b b a s, uzun boylu, büyük yapılı ve güzel bîr adamdı. Bunun için Peygamber Efendİmİ2, Ebu'l-Yeser'e: ;
«Muhakkak surette Alibas'a karşı iyi bir melek sana yardım etti, (de onu esirajdın).»
Yine Bedir savaşında müşriklerden Ebu'l-Uzeyr elinde bulunan müşrHdere ait sancağı çekip alan yine odur. Bedir'den sonraki savaşlarda da bulunmuştur. Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında Hz. Ali saflarında bulunmuş -ve Siffin muharebesine katılmıştır. Medine'de ikâmet etmfş ve hicretin 55. yılında orada vefat etmiştir. Bedir savaşında bulunanların en son vefat edenidir. Allah ondan razı olsun.[375]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 187, /182
Senetler:
()
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Hadis Rivayeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا يحيى قال حدثنا وكيع عن موسى بن دهقان قال : رأيت بن عمر جالسا على سرير عروس عليه ثياب حمر
وعن أبيه عن عمران بن مسلم قال : رأيت أنسا جالسا على سرير واضعا إحدى رجليه على الأخرى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166266, EM001165
Hadis:
حدثنا يحيى قال حدثنا وكيع عن موسى بن دهقان قال : رأيت بن عمر جالسا على سرير عروس عليه ثياب حمر
وعن أبيه عن عمران بن مسلم قال : رأيت أنسا جالسا على سرير واضعا إحدى رجليه على الأخرى
Tercemesi:
— (318-s.) Musa ibni Dihkan'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
.«İbhi Ömer (Raâiyatlahuanhüma)'yı gördüm, bir gelin kürsüsü üzerinde oturuyordu. (Kürsü) üzerinde kırmızı Örtü vardı.»[1060]
Burada da, gelinlere özel yapılan kürsü ve taht gibi koltuklarda oturulmasında ve bunların renkli örtülerle kaplanmalarında bir mahzur bulunmadığı ifade edilmektedir.
(Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[1061]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1165, /885
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Musa b. Dihkân el-Basrî (Musa b. Dihkân)
3. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Cafer el-Bikendî (Yahya b. Cafer b. A'yen)
Konular:
Adab, oturma adabı
Evlilik, kutlama
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları