Öneri Formu
Hadis Id, No:
16151, T002811
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنِ الأَشْعَثِ وَهُوَ ابْنُ سَوَّارٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ: رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى لَيْلَةٍ إِضْحِيَانٍ فَجَعَلْتُ أَنْظُرُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَإِلَى الْقَمَرِ وَعَلَيْهِ حُلَّةٌ حَمْرَاءُ فَإِذَا هُوَ عِنْدِى أَحْسَنُ مِنَ الْقَمَرِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ الأَشْعَثِ . وَرَوَى شُعْبَةُ وَالثَّوْرِىُّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ :رَأَيْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حُلَّةً حَمْرَاءَ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مَحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ بِهَذَا . وَفِى الْحَدِيثِ كَلاَمٌ أَكْثَرُ مِنْ هَذَا . قَالَ :سَأَلْتُ مُحَمَّدًا قُلْتُ لَهُ: حَدِيثُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ أَصَحُّ أَوْ حَدِيثُ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ؟ فَرَأَى كِلاَ الْحَدِيثَيْنِ صَحِيحًا . وَفِى الْبَابِ عَنِ الْبَرَاءِ وَأَبِى جُحَيْفَةَ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Abser b. Kâsım, ona Eş'as b. Sevvâr, ona Ebu İshak, ona da Câbir b. Semura şöyle rivayet etmiştir:
Mehtaplı bir gecede Rasulullah (sav)'ı gördüm. Üzerinde kırmızı bir elbise olduğu halde Rasulullah (sav)'a ve aya bakmaya başladım. O, bana aydan daha güzel gözüktü.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, sadece Eş'as'ın hadisi olarak bildiğimiz ''hasen'', ''garîb'' bir hadistir. Şu'be ve Sevrî, Ebu İshak'tan, o da Berâ b. Âzib'den şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav)'ın üzerinde kırmızı bir elbise gördüm. Bu hadisi bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî', ona Süfyân, ona Ebu İshak; (T) Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ebu İshâk bu isnad ile ile rivayet etmiştir. Bu hadis, aslında daha uzundur. Muhammed'e (yani Buharî'ye), Ebu İshak'ın Berâ'dan rivayet ettiği hadis mi yoksa Cabir b. Semura'nın hadisi mi daha sahihtir diye sordum. O, iki hadisi de sahih saydı. Bu konuda Bera ve Ebu Cuhayfe'den hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 47, 5/118
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Eş'as b. Sevvâr el-Kindî (Eş'as b. Sevvâr)
4. Ebu Zübeyd Abser b. Kasım (Abser b. Kasım)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
KTB, ADAB
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب قال أخبرني عامر بن سعد أن أبا سعيد الخدري قال : نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن لبستين وبيعتين نهى عن الملامسة والمنابذة في البيع الملامسة أن يمس الرجل ثوبه والمنابذة ينبذ الآخر إليه ثوبه ويكون ذلك بيعهما عن غير نظر واللبستان اشتمال الصماء والصماء أن يجعل طرف ثوبه على إحدى عاتقيه فيبدو أحد شقيه ليس عليه شيء واللبسة الأخرى احتباؤه بثوبه وهو جالس ليس على فرجه منه شيء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166278, EM001175
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب قال أخبرني عامر بن سعد أن أبا سعيد الخدري قال : نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن لبستين وبيعتين نهى عن الملامسة والمنابذة في البيع الملامسة أن يمس الرجل ثوبه والمنابذة ينبذ الآخر إليه ثوبه ويكون ذلك بيعهما عن غير نظر واللبستان اشتمال الصماء والصماء أن يجعل طرف ثوبه على إحدى عاتقيه فيبدو أحد شقيه ليس عليه شيء واللبسة الأخرى احتباؤه بثوبه وهو جالس ليس على فرجه منه شيء
Tercemesi:
— Ebu -Saıd EJ-Hudn demiştir ki:
— Besûiüllah (SallaUahü Aleyhi ve Sdlem) iki giyinişi ve iki âhş-verişi yasakladı: «Ahş-verişte Mülâmese ve jYîthıaîbeze'yi yasakladı.
MÜlamese: İçine bakmaksızın eşyanın dışına insanın el dokundurması ve yoklamasıdır.
Mtinabeze: Bîrinin başkasına ait raali üzerine elbise, mendil atması ve O mala bakmaksızın ona sahip olmasıdır.
Bu şekildeki alış-ver işler (eşyaya) bakmaksızın olur. Yasaklanan iki giyinişten biri yarım giyiniştir ki., yan taraftan bir kısmım açık bırakarak diğer vücudu örtmeye denir. Diğeri ise, oturarak dizleri dikmek ve elbisesiyle onları birbirine bağlamak ve ayrıca avret sayılan yerlerinde örtü bulunmamaktır.»[1082]
(Bu Hadis-i Şerifi Ibnî Huzeyme, Hâkim, fbnr Hİbban ve fmom Âhmed nakletmişlerdir. Fadlu'lİah : C. II, s. 584, dip not)
Bu Hadîs-Î Şerîf ofurma ve örtünme edebiyle ilgili olarak bu bölümde yer almıştır. Aynı zamanda alış-veriş münasebetlerinde cahiliyef devrinde uygulanmakta olan İkİ turlu satışın yasak durumunu do içine almaktadır. Şimdi bunları ayrı ayrı ele alıp inceleyelim :
Elbise giyinmede İki asıl gaye vardır. Bunlardan biri, vücudu sıcak ve soğuk gibi zararlı tesirlerden korumaktır. Diğeri de, görünmesi haram olan yerleri örtmektir. Bu iki gayeye bağlı olarak giyinme tarzları, iklim şartlarına ve memleketlerin geleneklerine göre değişir. Bazı oturuşlar, giyilmekte olan elbise şekilleriyle haram yerlerin görünmesine sebep olur İşte bu biçimdeki iki oturuş, müslümanlarm ilk devirde giydikleri elbiseler bakımından yasaklanmıştır. Bugün de, haram yerlerin açılmasını temin eden giyim modaları veyo çeşitleri aynen yasak hükmüne girerler.
Hadîs-i Şerifte giyim ve kuşanma ile ilgili iki yasaktan biri, «Ihtibâ» halinde oturuş esnasında belden aşağı giyilmekte olan elbisenin belden dolaştırılıp, iki dizi birbirine bitiştirerek karın kısmına bağlamaktır. «Ihtibâ» kıç üzerine oturup iki dizi dikmek şeklindeki oturuşa denir. O zamanki giyim tarzına göre bu oturuşla haram yerler gözlerden korunamadığı İçin yasaklanmıştı. Haram yerlerin görünmesi bahis konusu olabilecek her devir ve her çeşit giyimde aynı yasaklık var demektir.
Giyimle İlgili ikinci yasak, metinde «İştimalü's-Sammâ» diye isimlendirilen giyinme tarzıdır. Bu da şu şekilde izah edilmektedir: Yukardan aşağı giyilen bir elbisenin bir tarafında yırtmaç bırakarak yan tarafın açılmasına sebebiyet vermek veya elbisenin bir kısmını yandan omuza atarok yine bakılması haram olan yerlerin açılmasına imkân bırakmaktır. Bu tarzdaki giyimlerde dinin emrettiği şekilde örtünme olmadığından bunlar yasaklanmıştır. Haram yerlerin örtünmesini sağlamayan her türlü elbise böyle yasak kısmına girer.
Alış-verişle ilgili iki yasağa gelince, bunlardan bîrine «Mülâmese» denir. Dışardan elle yoklamak suretiyle bir eşyayı kabullenmek veya satılmakta olan bir mala el değdirmek suretiyle onu satın almış kabul etmek adedi üzere yapılan alış-verİşin adıdır ki, bunda aldanma veya aldatma halleri bulunduğundan yasaklanmıştır.
Diğerine «Münabeze» denir. Yine bir malı inceleyip bakmadan onun üzerine mendil, bez ve elbise gibi bir şey bırakmak suretiyle ona sahip olmaktır, yâni; onu satın almış sayılmaktır. Bu da İhtilâfa ve çekişmeye yol açan bir alış-verİş şekli olduğundan yasaklanmıştır. Alış-verİşte mal vasıfları bildirilir, görülür ve kıymeti konuşulur. Kıymet üzerinde anlaştıktan sonra da rızaları üzere söz kesilir. Bu hususta fazla bilgi için «İslâm Fıkhı ve Hukuku» adlı kitabın 151-157. sayfalarına bakılsın.[1083]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1175, /889
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Ticaret, münabeze yoluyla
Ticaret, yasak olan şekilleri
Ticaret, yasaklananlar, mülâmese
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي رزين عن أبي هريرة قال : رأيته يضرب جبهته بيده ويقول يا أهل العراق أتزعمون أني أكذب على رسول الله صلى الله عليه وسلم أيكون لكم المهنأ وعلي المأثم أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إذا انقطع شسع أحدكم فلا يمشي في نعله الأخرى حتى يصلحه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165655, EM000956
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي رزين عن أبي هريرة قال : رأيته يضرب جبهته بيده ويقول يا أهل العراق أتزعمون أني أكذب على رسول الله صلى الله عليه وسلم أيكون لكم المهنأ وعلي المأثم أشهد لسمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إذا انقطع شسع أحدكم فلا يمشي في نعله الأخرى حتى يصلحه
Tercemesi:
— Ebû Rezîn demiştir ki, Bbû Hüreyre'nin elini alnına vurarak şöyle dediğini gördüm:
— Zanneder misiniz ben. Resûlüllah. (SaUalhhü Aleyhi ve Selkm) fe yalan uydururum? Size afiyet ve bana günâh olur mu? (Ben böyle bir duruma düşer miyim? O halde şu gerçeği dinleyin;) Resûlüllah (Sallallahü-, Aleyhi ve Sellemfin şöyle buyurduğunu işittim, buna şahidlik ederim:
«— Sizden birinizin ayakkabı bağı koptuğu zaman, bunu düzeltme-difcçe, diğer ayakkabısıyle yürümesin, (iki ayağı da giyili olsun).»[636]
Eskiden giyilen ayakkabılar, bugün sandal (terlik) denilen ve banyolarda, denizlerde giyilen ayakkabılara benziyordu. Bunların bir kısmında, baş parmakla onu takip eden parmak arasına giren ve ayağı tespit eden bir bağ verdir ki, buna Arapçada «Sis'» denilir. Bu kopunca, nalın giyilmez; çünkü ayağı tutmaz, tşte böyle bir vaziyete düşen olursa, tek ayağında nalm bulunarak gezmesin. Ya düzeltsin de İkisiyle yürüsün veya diğer sağlamını da çıkarsın. Sebebi şu : İkİ sebeple giyim yapılır. Dış eziyetlerden korunmak ve güzelleşmek. Tek ayak giyili olarak yürümekte bu İkİ faydadan hiç biri bulunmaz. TopcNaya topallaya yürümenin zahmeti ve çıplak ayağa zararlı şeylerin batma korkusu daha fazladır. İnsanın vakârmı da giderdiğinden alay vesilesi de olur. Böylece edebe uygun bir hal bulunmadığından bundan sakınılması İstenmiştir.
Bu mevzuda îbni Mace'nin rivayet ettiği hodîs-İ şerîf şöyle :
«— Hiç biriniz tek nahnla ve tek ayakkabı ile yürümesin; ikisini beraber çıkarsın yahut ikisiyle beraber yürüsün.»[637]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 956, /752
Senetler:
()
Konular:
Hadis Rivayeti
Hadis, Ebu Hüreyre'nin çok hadis rivayeti
Hadis, hadis tenkidine örnekler
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
نا يحيى بن محمد بن صاعد نا مسلم بن حاتم الأنصاري بالبصرة نا أبو بكر الحنفي نا يونس بن أبي إسحاق عن أبي بردة قال انطلقت أنا وأبي إلى علي بن أبي طالب فقال لنا : ان رسول الله صلى الله عليه و سلم نهى عن آنية الذهب والفضة أن يشرب فيها وان يؤكل فيها ونهى عن القسي والميثرة وعن ثياب الحرير وخاتم الذهب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
183053, DK000097
Hadis:
نا يحيى بن محمد بن صاعد نا مسلم بن حاتم الأنصاري بالبصرة نا أبو بكر الحنفي نا يونس بن أبي إسحاق عن أبي بردة قال انطلقت أنا وأبي إلى علي بن أبي طالب فقال لنا : ان رسول الله صلى الله عليه و سلم نهى عن آنية الذهب والفضة أن يشرب فيها وان يؤكل فيها ونهى عن القسي والميثرة وعن ثياب الحرير وخاتم الذهب
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, 97, 1/57
Senetler:
()
Konular:
Adab, su içme adabı
Altın, Gümüş, altın ve gümüşün kullanımı
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Kültürel Hayat, gümüş kap vs. kullanmak
Su içmek, altın ve gümüş kaplardan su içmek
وعن أبي يعفور قال : سمعت ابن عمر يسأله رجل : ما ألبس من الثياب ؟ قال : ما لا يزدريك فيه السفهاء ولا يعيبك به الحلماء . قال : ما هو ؟ قال : ما بين الخمسة دراهم إلى العشرين درهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
202113, MZ8604
Hadis:
وعن أبي يعفور قال : سمعت ابن عمر يسأله رجل : ما ألبس من الثياب ؟ قال : ما لا يزدريك فيه السفهاء ولا يعيبك به الحلماء . قال : ما هو ؟ قال : ما بين الخمسة دراهم إلى العشرين درهما
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272272, HM010445-2
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ صَلَاتَيْنِ وَلِبْسَتَيْنِ وَبَيْعَتَيْنِ نَهَى عَنْ الصَّلَاةِ بَعْدَ الْفَجْرِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ وَعَنْ الصَّلَاةِ بَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ وَعَنْ اشْتِمَالِ الصَّمَّاءِ وَعَنْ الِاحْتِبَاءِ فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ وَتُفْضِي بِفَرْجِكَ إِلَى السَّمَاءِ قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ فِي حَدِيثِهِ وَعَنْ الْمُنَابَذَةِ وَالْمُلَامَسَةِ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10445, 3/705
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
Konular:
Adab, oturma adabı
Hz. Peygamber, emrettiği ve yasakladığı bazı hususlar
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Namaz, sabah ve ikindiden sonra nafile ibadet,
Ticaret, münabeze yoluyla
Ticaret, yasak olan şekilleri
Ticaret, yasaklananlar, mülâmese