Giriş

Bize Züheyr b. Harb, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etti: "Dikkat edin! Sabahleyin bir kap, akşamleyin bir kap süt veren bir deveyi belli bir süre yararlanıp geri vermek üzere bir aileye ödünç veren bir kimse için bunun sevabı pek büyük olur."


    Öneri Formu
4117 M002357 Müslim, Zekat, 73

Bize Yahya b. Yahya, ona el-Leys b. Sa'd; (T) Bize Kuteybe b. Said, ona el-Leys, ona Said b. Ebu Said, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini rivayet etti: "Ey Müslüman kadınlar! Bir komşu kadın, bir koyun paçasından ibaret olsa bile komşusunun verdiği hediyeyi sakın hor görmesin!"


    Öneri Formu
4163 M002379 Müslim, Zekat, 90

Bize Hennâd, ona Yunus b. Bükeyr, ona Ömer b. Zerr, ona Mücahid, Ebu Hureyre’nin şöyle anlattığın rivayet etti: (Peygamberimizin kurduğu) Suffa Okulunun öğrencileri, Müslümanların konuk severliği sayesinde geçimlerini sürdürüyorlardı. Onların ne bir aileleri ne de servetleri vardı. Tek olan Allah’a and olsun ki bazı zamanlar, açlıktan baygınlık geçirir ve karnıma taş bağlardım. Bir gün, insanların geçtikleri yol üzerine oturdum. Ebu Bekir yoldan geçiyordu. Ona Allah’ın kitabından bir ayetin manasını sordum. (Aslında asıl) maksadım beni doyurmasıydı. Ancak yoluna devam etti. İçimden geçirdiğim şeyi yapmamıştı. Sonra Ömer çıkageldi. Ona da, Allah’ın kitabından bir ayet sordum. Amacım belliydi, karnımı doyursun istiyordum. O da biraz sonra ayrılıp gitmişti. Beni anlamamıştı. Sonra Efendimiz Ebü’l-Kâsım Muhammed (sav) çıkageldi. Karşıdan beni görünce gülümsedi ve “Ey Ebu Hureyre” dedi. “Buyurun, Ey Allah’ın Rasulü!” dedim. Efendimiz (sav) “Haydi, benimle gel!” diye söyledi. Yürümeye başladı, takıldım peşine. Evine girdi. (Ben de gireyim mi?) diye izin istedim. (Durma gir) diyerek izin verdi. Evde bir tas süt buldu ve ‘Bu sütü size kim getirdi?’ diye sordu. “Falan kimse bize hediye olarak getirmişti” dediler. Bunun üzerine Allah’ın Resulü, “Ebu Hureyre !” dedi. Ben de “Buyur, Ey Allah’ın elçisi!” dedim. “Suffa öğrencilerine git ve onları buraya çağır” dedi. Suffa öğrencileri Müslümanların misafirleriydi. Onların ne servetleri, ne de aileleri vardı. Allah’ın Resulü, kendisine sadaka geldiğinde ondan hiçbir şey yemez, onu doğruca Suffa öğrencilerine yönlendirirdi. Hediye geldiğinde ise Suffa öğrencilerine haber gönderir, kendisi bu hediyeden alır, Suffa’dakileri de hediyeye ortak ederdi. Bu sefer Suffa öğrencilerinin çağrılması hoşuma gitmemişti. Peygamber’in elçisi olarak Suffa’dakileri çağırmaya giderken, bir taraftan da kendi kendime söyleniyordum: “Bir tas süt Suffadakilerin hangisine yetecek! Allah'ın Resulü, bir tas sütü onlar arasında dolaştırmamı emredecek ki, benim payıma bundan ne düşebilir? Ben açlığımı giderecek kadar ondan içmek isterdim, Ne yapalım, Allah’a ve Resulüne itaatten başka çare yok.” (Az sonra) Suffa’ya vardım. Suffa’da kalan öğrencilere Efendimiz’in (sav) davetini ilettim. Hz. Peygamber’in yanına girince herkes yerini aldı. Efendimiz (sav), “Ebu Hureyre! Süt tasını al, onlara ikram et” buyurdu. Ben tası alıp tek tek herkese vermeye başladım. Tası her eline alan doyasıya içiyor, sonra tası tekrar bana veriyor, bende bir başkasına veriyordum. Sonunda bardağı Efendimize verdim. Orada bulunan herkes doyuncaya kadar içmişti. Allah'ın Resulü, süt tasını aldı ellerinin arasına koydu, sonra başını kaldırarak gülümsedi ve “Ebu Hureyre iç!” dedi. İçtim. Sonra tekrar “İç!” buyurdu. Efendimiz “iç” dedikçe, içip durdum. Sonunda şöyle dedim: “Seni hak ile gönderen Allah’a yemin olsun ki, artık içecek halim kalmadı.” Nihayet, Hz. Peygamber tası eline aldı, Allah’a hamd etti, besmele çekti ve O da sütten içti. [Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.]


    Öneri Formu
14345 T002477 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 36

Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Seleme b. el-Fadl, ona Muhammed b. İshak, ona Said b. Ebu Said el-Makburi, ona babası, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber’in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Vallahi, bugünden sonra, Kureyşli Muhacirlerden, Ensârdan, Devslilerden ve Sakîflilerden başka hiç kimseden hediye kabul etmeyeceğim."


Açıklama: Bu rivayetin sebeb-i vurudu, Beni Fezarioğullarından bir adam ormanda bulduğu develerinden bir dişi deveyi Hz. Peygamber'e hediye etti, buna karşılık bazı hediyeler aldı bu aldığı hediyelere de kızdı. Hz. Peygamber minberde bu durumu duydu. Bir adma bana hediyede bulunuyor ve yanımda bulunanla ona karşılık verince de kızıyor. Sonra da bu öfkesini devam ettiriyor..." şeklinde naklediliyor. Bkz. Buhârî, Muhammed b. İsmail, el-Edebü'l-Müfred,thk. Muhammed Fuat Abdülbâkî, (Beyrut: Dâru'l-Beşâirü'l-İslamiyye, 1409/1989), 1: 208; Tirmizî,Muhammed b. İsa b. Sevre, Sünene et-tirmizî, thk. Ahmed Muhammed Şakir (Mısır: Mektebeti Mustafa el-Bâbî, 1395/1975), 5/730.

    Öneri Formu
22670 D003537 Ebu Davud, Büyu' (icare), 80

Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b . Abdullah b. Utbe, ona İbn Abbas, ona da Hz. Peygamber'in sahabilerinden Sa'b b. Cessâme'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Cessâme, Ebvâ veya Veddân denilen yerde Resulullah'a (sav) ihramlı iken bir yaban eşeği hediye eder, fakat Hz. Peygamber (sav) bunu kabul etmeyip geri çevirir. Sa'b (olayın devamını) şöyle anlatır: Resul-i Ekrem (sav), hediyemi geri çevirmesinden dolayı yüzümde beliren memnuniyetsizliği görünce "Senin hediyeni geri çevirmek bizden kaynaklanmamıştır, fakat bizler ihramlıyız" buyurmuştur.


    Öneri Formu
20727 B002596 Buhari, Hibe, 17