121 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona da (İbn Şihab) ez-Zührî şöyle demiştir: Bu hadisi, işte senin burada olduğun gibi Sehl b. Sa'd'dan ezberledim. O şöyle rivayet etti: "Adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evinin deliklerinden birinden içeri bakmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) yanında bulunan bir tarak ile başını tarıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adama şöyle buyurdu: 'Senin [bu şekilde] bana baktığını bilseydim kesinlikle şu tarağı gözüne batırırdım. Şüphesiz (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) bakmayı engellemek için konulmuştur."
Açıklama: Yani senedde yer alan Ebu'l-Bahterî ile Ebu Said el-Hudrî (ra) arasında inkıta/kopukluk söz konusudur. O dönemlerde üzerinde oynanmaması için sâ' ölçülerine damga vurulmaktaydı. Rivayette bu uygulama üzerinden bir tasvir yapılmıştır.
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Yezid b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme rivayet etmiştir: "Ben Hz. Aişe'ye (r.anha) Rasulullah'ın (sav) ödediği mehri sordum. On iki okka ile bir neş'tir dedi. Neş nedir? diye sordum. Yarım okkadır, dedi."
Açıklama: Okka diye tercüme ettiğimiz ûkıyye kelimesi, kırk dirhemlik bir ağırlığı ifade eder. Neşş kelimesi de her şeyin yarısı anlamına geldiği gibi yirmi dirhemlik bir ağırlık için de kullanılır.
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Gaylan b. Cerir, ona da Ebu Bürde, ona da babası (Abdullah b. Kays) şöyle dedi: "Ben Peygamber'in (sav) yanına vardım, O'nun, elindeki misvakla dişlerini temizlerken, ağzında misvak olduğu hâlde öğürür gibi 'öö, öö' dediğini gördüm."