50 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ammar, ona Veki', ona 'Ameş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için acı veren bir azap vardır. (Bunlardan biri de) devlet başkanına biat eder, halife kendisine makam, mal vb. verirse sözünde duran, vermez ise sözünde durmayan kişidir." [Ebu İsa (et-Tirmizî): 'Bu, hasen sahih hadistir. Bu durum herkes tarafından ihtilafsız edilmiştir.' dedi.]
Açıklama: Tirmizî, و على ذلك الأمر بلا اختلاف ifadesini fukahanın biatin bozulacağı konusunda ihtilaf etmediklerini söylemek için kullanmıştır.
İşte onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanlığın lânetine uğramalarıdır.
Bize Muhammed b. Mansur (el-Huzaî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ömer b. Said (b. Mesruk b. Hamza), ona Eşas b. Ebu Şa'sa (el-Muharibî), ona da babası (Ebu Şa'sa Süleym b. Esved el-Muharibî) şöyle rivayet etmiştir: "Bir keresinde Ebu Hureyre'yi görmüştüm. Bu arada bir adam ezan okunduktan sonra mescide uğradı fakat içeri girip namaz kılmaksızın geçip gitti. Bunun üzerine Ebu Hureyre, (Bu adam ezan okunduktan sonra mescide geldiği halde namaz kılmadan gittiği için) Ebu'l-Kasım'ın (sav) uygulamasına aykırı hareket etmiş oldu, dedi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üç sınıf var ki, Allah (c.c) kıyamet gününde onlarla (razı olarak) konuşmaz. Bunlar: Yanındaki suyun fazlasını yolcuya vermeyen kişi, ikindiden sonra malını satmak için -yalan yere- yemin eden kişi ve halifeye biat edip, halife kendisine verirse sözünde duran, vermezse sözünde durmayan kişidir."
Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz.
Bize Ebû Tahir Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş el-Fakîh, ona Hâcib b. Ahmed et-Tûsî, ona Abdurrahîm b. Münîb, ona Cerîr b. Abdulhamîd, ona Süheyl b. Ebî Salih, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cenâb-ı Hak sizin üç şeyinize razı olmuş, üç şeyinizden de hoşnut olmamıştır. Sizin Allah'a kulluk yapmanıza ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanıza, hep birlikte Allah'ın ipine sarılmanıza ve ayrılıp tefrikaya düşmemenize, ِCenâb-ı Hakk'ın yönetiminizi kendisine verdiği kişiye karşı samimi ve dürüst olmanıza razı ve hoşnut olmuştur. Sizin dedikodu yapmanızdan, çok soru sormanızdan ve malı gereksiz yere zayi etmenizden (savurganlık yapmanızdan) hoşnut olmamıştır." Atâ b. Yezîd el-Leysî şöyle dedi: Temîm ed-Dârî'nin (ra), Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu dediğini işittim: "Şüphesiz din, samimiyet ve dürüstlüktür." Hz. Peygamber bu sözü üç defa tekrarladı. Kendisine; "- Kime karşı ey Allah'ın Rasûlü?" diye sordular. "- Allah'a karşı, Allah'ın kitabına karşı, müslümanların yöneticilerine karşı -yahut müslümanların yöneticilerine ve müslüman halka karşı dedi-." İlk rivâyeti Müslim Sahîh'inde, Züheyr b. Harb ve diğerleri vasıtasıyla Cerîr'den tahric etmiştir.
Bana Haccâc b. Şâir, ona Abdüssamed b. Abdülvaris, ona babası (abdülvaris b. Saîd), ona Hüseyin (b. Zekvân), ona Katâde, ona Abdullah b. Ma‘bed ez-Zimmânî, ona da Abdullah b. Utbe şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Mesud “Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar” [İsra, 17/57] ayeti hakkında der ki: Bu ayet Araplardan bir topluluk hakkında inmiştir. Bunlar cinlerden bir gruba tapıyorlardı. Derken cinler Müslümanlığı kabul etti ama onlara tapan insanlar bunun farkında bile olmadı. Bunun üzerine “Onlar öyle kimselerdir ki, dua ederler; Rablerinden vesileyi dilerler” [İsra, 17/57] ayeti indi."
Bize İbrahim b. Hamza b. Ebu Yahya er-Remli, ona Zeyd b. Ebu Zerkâ, ona İbn Ebu Zinad, ona babası (Abdullah b. Zekvân), ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da şöyle demiştir: İbn Abbas "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirdirler... zalimlerdir... fasıklardır..." (Mâide, 5/44, 45, 47) mealindeki ayetler hakkında “Bu üç ayet, özel olarak Yahudilerden Kureyza ve Nadîr oğulları hakkında indi” demiştir.