64 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdurrezzak [b. Hemmâm], ona Ma’mer [b. Râşid], ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yüce Allah, herhangi birinizin abdesti bozulduğu zaman tekrar abdest almadıkça namazını kabul etmez" Tirmizî: Bu hadis hasen-garibdir.
Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)
Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abbad b. Avvâm, ona Haccâc, ona Haşim oğullarının azatlısı Abdullah -ki o güvenilir bir adamdır ve Hakem de ondan hadis naklederdi-, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Useyd b. Hudayr şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) deve sütünü içmekten (dolayı abdestin gerekli olup olmadığı) sorulduğunda, 'Develerin sütünden (içerseniz) abdest almanız gerekir' buyurdu. Koyunların sütü hakkında sorulduğunda ise 'Onların sütünden (içerseniz) abdest almanız gerekmez' buyurdu."
Bize Merdûye lakaplı Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona İbnü'l-Mübârek, ona Abdurrahman b. Ziyâd b. En'um, ona Abdurrahman b. Râfi' ve Bekr b. Sevâde, onlara da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kişi, selam vermeden önce namazının son (rekatında) oturmuş iken abdest bozarsa namazı geçerlidir." Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, isnadı çok da kuvvetli olmayan bir hadistir. Hadis alimleri, hadisin isnadını muzdarib görmüştür. Bir kısım ilim ehli bu hadisin gereğince görüş beyan edip 'Kişi, teşehhüd duasını okuyacak kadar oturduğunda, selam vermeden önce abdest bozsa da namazı tamamlanmış olur' demiştir. Bir kısım ilim ehli de, 'Kişi, teşehhüd duasını okumadan ve selam vermeden önce abdest bozarsa namazı iade eder' demiştir. Şâfiî'nin görüşü de bu şekildedir. Ahmed ise, Hz. Peygamber (sav)'in "Namazdan çıkmak selam vermekledir" hadisinden dolayı, 'Teşehhüdü okumadan selam verirse de namazı geçerlidir' demiştir. Zira teşehhüd, (selam vermekten) daha hafiftir. Nitekim Rasulullah (sav), ikinci rekatta (oturmadan) kalkmış, namazına devam etmiş ve teşehhüdde de bulunmamıştır. İshak b. İbrahim 'Kişi, teşehhüd duasını yapıp selam vermeden önce abdest bozarsa namazı geçerlidir' demiştir. İshak, bu görüşünde İbn Mesud hadisini delil olarak kullanmıştır. Hz. Peygamber (sav), ona teşehhüdü öğretirken "Teşehhüd duasını bitirdiğinde (namaz ibadeti için) gerekli olanı yapmışsın demektir" buyurmuştur. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdurrahman b. Ziyâd b. En'um, İfrîkiyyeli olup Yahya b. Said el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel (gibi) bazı hadis alimleri onu zayıf saymıştır.