2205 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babasını (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Amr b. Yahya'nın dedesi olan Abdullah b. Zeyd'e, 'Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?' diye sordu. Abdullah b. Zeyd, 'Evet gösterebilirim' diye cevap verdi ve kendisine su getirilmesini istedi. Ellerine su döküp iki kez ellerini yıkadı. Sonra ağzına ve burnuna üçer kez su verip temizledi. Ardından üç kez yüzünü yıkadı. Sonra kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Akabinde iki eliyle başını, önünden arkasına doğru sıvazlayarak mesh etti. Bunu yaparken ellerini kafasının ön kısmından başlayarak ensesine kadar götürdü ve tekrar ellerini başını mesh etmeye başladığı noktaya kadar geri götürdü. Ardından ayaklarını yıkadı."
Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Zeyd, su kabından ellerine su döktü ve ellerini yıkadı. Sonra ağzını ve burnunu her defasında birer avuç su vererek üçer kez yıkadı veya temizledi. Ardından kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Sonra başını, önünden arkasına doğru mesh etti. Ayaklarını da ayak bileklerine kadar yıkadı ve 'Hz. Peygamber'in (sav) abdesti işte böyleydi.' dedi."
Bize Musa, ona Vüheyb, ona Amr, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebu Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi ve Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını onlara göstermek için abdest aldı. Abdest alırken ellerine su döktü ve üç kez yıkadı. Sonra kabın içine elini daldırarak ağzına ve burnuna üçer avuç su verip temizledi. Ardından tekrar elini kaba daldırıp su alarak yüzünü üç kez yıkadı. Sonra yine elini kabın içine daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar kollarını ikişer kez yıkadı. Tekrar elini kabın içine daldırdı, iki elini kafasının ön kısmından arka kısmına kadar bir kez sıvazlayarak başını mesh etti. Sonra bileklerine kadar ayaklarını yıkadı."
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu. Hadisi el-A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Selam, ona Yezid b. Harun, ona Yahya, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın mevlası Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan dönerken dağ yoluna ayrıldı. Orada tuvalet ihtiyacını giderdi. Üsame dedi ki: 'Ben ona (sav) su dökmeye başladım, o da abdest aldı. 'Ey Allah'ın Rasulü namaz (mı kılacaksınız?)' diye sorunca "Namaz kılacağımız yer ileride." buyurdu."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Said el-Makburî ona da Ubeyd b. Cüreyc şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Abdullah b. Ömer'e 'Ey Ebu Abdurrahman! Görüyorum ki arkadaşlarından hiçbirisinin yapmadığı dört şeyi yapıyorsun.' demiş, Abdullah da 'O dört şey ey nedir, İbn Cüreyc?' diye sormuştur. Bunun üzerine İbn Cüreyc 'Kâbe'nin sadece Rüknülyemânî ile Hacerülesved rüknüne dokunuyor; tabaklanmış kılsız deriden ayakkabılar giyiyor; kıyafetlerini sarı boya ile boyuyor; Mekke'de insanlar [Zilhicce ayının] hilâlini gördüklerinde telbiye getir(ip ihrama gir)dikleri halde sen [Zilhicce ayının sekizine denk gelen] terviye gününe kadar telbiye getir(ip ihrama gir)miyorsun.' demiştir. Buna mukabil Abdullah, Ubeyd b. Cüreyc'e şöyle cevap vermiştir: 'Kâbe'nin sadece iki rüknüne dokunmamın nedeni, Hz. Peygamber'i (sav) yalnız bu iki rükne dokunurken görmemiş olmamdır. Tabaklanmış deri ayakkabı giymemin nedeni de yine Hz. Peygamber'in (sav) kılsız bir ayakkabı giydiğini ve onlar ayağındayken abdest aldığını gördüğüm için bu ayakkabıları giymeyi sevmemdir. Sarı boya kullanmamın nedeni de benzer şekilde Hz. Peygamber'in (sav) kıyafetlerini sarıya boyadığını gördüğüm için benim de kıyafetlerimi sarıya boyamayı seviyor olmamdır. Telbiye getir(ip ihrama girmeyi), terviye gününde gerçekleştirmemin nedeni de yine Hz. Peygamber'in (sav), bineğiyle hareket etmedikçe telbiye getirdiğini görmemiş olmamdır."
Açıklama: Abdullah b. Ömer'in "Hz. Peygamber'in (sav) kılsız bir ayakkabı giydiği ve onlar ayağındayken abdest aldığı " şeklindeki ifadesinde kastedilen mesh değil, ayakların yıkanmasıdır (‘Aynî, ‘Umdetü’l-kārî, Beyrut: Dârü ihyâi türâsi’l-‘Arabî, III, 24).
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ata b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid şöyle demiştir: "Osman b. Affân'a (ra) 'Eşiyle cinsel ilişkiye giren ancak kendisinden meni gelmeyen birinin ne yapması gerektiğine dair görüşün nedir?' diye sormuştum. Bunun üzerin Osman 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve tenasül uzvunu yıkar.' şeklinde cevap verdi ve 'Bu bilgiyi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.' dedi." Ben bu soruyu Ali, Zübeyr, Talha ve Übey b. Ka'b'a sordum. Onlar da aynı cevabı verdiler.
Açıklama: Hadisten çıkan, bu tür durumlarda guslün gerekmediği hükmü mensûhtur. Aktarılan durumda gusül gerektiği daha sonraki rivayetlerle sâbit olmuştur (Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, el-Mektebetü's-Selefiyye, I, 283).
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.
Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Eşas b. Süleym, ona babası (Süleym b. Esved) ona da Mesruk'un rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) ayakkabısını giyerken, saçını tararken, abdest alırken ve diğer bütün işlerini gerçekleştirirken sağdan başlamayı severdi."
Bize Ebu Velid, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Abbad b. Temim ona da amcasının (Abdullah b. Zeyd) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) (yellenmeyi kastederek) şöyle buyurdu: "Kişi herhangi bir ses duymadığı veya koku almadığı sürece namazdan ayrılmasın."