Öneri Formu
Hadis Id, No:
270357, D000150-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ ح
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنِ التَّيْمِىِّ حَدَّثَنَا بَكْرٌ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَمَسَحَ نَاصِيَتَهُ."
وَذَكَرَ فَوْقَ الْعِمَامَةِ - قَالَ عَنِ الْمُعْتَمِرِ - سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَمْسَحُ عَلَى الْخُفَّيْنِ وَعَلَى نَاصِيَتِهِ وَعَلَى عِمَامَتِهِ."
[قَالَ بَكْرٌ وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ ابْنِ الْمُغِيرَةِ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya -yani İbn Said-;(T)
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona et-Teymî, ona Bekir, ona Hasan, ona İbn Muğira b. Şube, ona Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) abdest aldı, başının ön tarafını, sarığının üstünü meshetti."
Müsedded, Mu'temir'den şöyle nakletmiştir: Bana babam, ona Bekir b. Abdullah, ona da Hasan, ona İbn Muğira b. Şube, ona da Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) mestler üzerine, alnına ve sarığı üzerine meshederdi," demiştir.
[Bekir, hadisi İbn Muğira'dan bizzat duydum, demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 59, /41
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Ya'fur Urve b. Muğira es-Sekafi (Urve b. Muğira b. Şube)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Abdest, Mesh, sarık ve başörtüsünün üzerine
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270369, D000157-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ وَحَمَّادٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىِّ عَنْ خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"الْمَسْحُ عَلَى الْخُفَّيْنِ لِلْمُسَافِرِ ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ وَلِلْمُقِيمِ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ مَنْصُورُ بْنُ الْمُعْتَمِرِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ بِإِسْنَادِهِ قَالَ فِيهِ وَلَوِ اسْتَزَدْنَاهُ لَزَادَنَا.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Hakem ve Hammad, onlara İbrahim, ona Ebu Abdullah el-Cedeli, ona Huzeyme b. Sabit Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletti:
"Mest üzerine meshin süresi yolcu için üç gün, mukim (yolcu olmayan kişi) için bir gün bir gecedir."
[Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ebu Mansur b. Mu'temir, İbrahim et-Teymî'den aynı senetle rivayet etmiştir. İbrahim, bu rivayetinde, önceki rivayetine ek olarak şunları söylemiştir: Eğer biz Rasulullah'tan süreyi artırmasını isteseydik artıracaktı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 60, /43
Senetler:
1. Ebu Umare Huzeyme b. Sabit el-Ensarî (Huzeyme b. Sabit b. Fakih b. Sa'lebe b. Sa'îde)
2. Abdurrahman b. Abd el-Cedeli (Abdurrahman b. Abd b. Abdullah b. Ebu Ömer b. Habib)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270358, D000150-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ ح
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنِ التَّيْمِىِّ حَدَّثَنَا بَكْرٌ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَمَسَحَ نَاصِيَتَهُ."
وَذَكَرَ فَوْقَ الْعِمَامَةِ - قَالَ عَنِ الْمُعْتَمِرِ - سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَمْسَحُ عَلَى الْخُفَّيْنِ وَعَلَى نَاصِيَتِهِ وَعَلَى عِمَامَتِهِ."
[قَالَ بَكْرٌ وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ ابْنِ الْمُغِيرَةِ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya -yani İbn Said-;(T)
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona et-Teymî, ona Bekir, ona Hasan, ona İbn Muğira b. Şube, ona Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) abdest aldı, başının ön tarafını, sarığının üstünü meshetti."
Müsedded, Mu'temir'den şöyle nakletmiştir: Bana babam, ona Bekir b. Abdullah, ona da Hasan, ona İbn Muğira b. Şube, ona da Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) mestler üzerine, alnına ve sarığı üzerine meshederdi," demiştir.
[Bekir, hadisi İbn Muğira'dan bizzat duydum, demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 59, /41
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Ya'fur Urve b. Muğira es-Sekafi (Urve b. Muğira b. Şube)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Abdest, Mesh, sarık ve başörtüsünün üzerine
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَعَبَّادُ بْنُ مُوسَى قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِيهِ - قَالَ عَبَّادٌ - قَالَ أَخْبَرَنِى أَوْسُ بْنُ أَبِى أَوْسٍ الثَّقَفِىُّ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى نَعْلَيْهِ وَقَدَمَيْهِ."
[وَقَالَ عَبَّادٌ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَى كِظَامَةَ قَوْمٍ - يَعْنِى الْمِيضَأَةَ وَلَمْ يَذْكُرْ مُسَدَّدٌ الْمِيضَأَةَ وَالْكِظَامَةَ ثُمَّ اتَّفَقَا - فَتَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى نَعْلَيْهِ وَقَدَمَيْهِ .]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270370, D000160-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَعَبَّادُ بْنُ مُوسَى قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِيهِ - قَالَ عَبَّادٌ - قَالَ أَخْبَرَنِى أَوْسُ بْنُ أَبِى أَوْسٍ الثَّقَفِىُّ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى نَعْلَيْهِ وَقَدَمَيْهِ."
[وَقَالَ عَبَّادٌ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَى كِظَامَةَ قَوْمٍ - يَعْنِى الْمِيضَأَةَ وَلَمْ يَذْكُرْ مُسَدَّدٌ الْمِيضَأَةَ وَالْكِظَامَةَ ثُمَّ اتَّفَقَا - فَتَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى نَعْلَيْهِ وَقَدَمَيْهِ .]
Tercemesi:
Bize Müsedded ve Abbad b. Musa, onlara Hüşeym, ona Ya'la b. Ata, ona babası, -Abbad şöyle dedi- bana Evs b. Evs Es-Sekafî şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) abdest aldı. Ayakkabıları ve ayakları üzerine meshetti. Abbad, es-Sekafî'nin, ben Rasulullah'ı bir kavmin kuyusuna gelip abdest alarak ayakkabıları ve ayakları üzerine meshederken gördüm, demiştir."
[Abbad, ben Rasulullah'ın bir kavmin su kuyusuna gittiğini gördüm dediği halde Müsedded, su deposundan da su kuyusundan da söz etmedi. Sonraki abdest aldı, ayakkabıları ve ayakları üzerine meshetti ifadelerini ise her ikisi de zikrettiler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 62, /44
Senetler:
1. Evs b. Ebu Evs es-Sekafî (Evs b. Huzeyfe)
2. Ata el-Amirî (Ata)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Abbad b. Musa el-Hutelî (Abbad b. Musa)
Konular:
Abdest, Mesh, ayakkabı veya çizme üzerine
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270377, D000165-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ مَرْوَانَ وَمَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ الدِّمَشْقِىُّ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ - قَالَ مَحْمُودٌ - أَخْبَرَنَا ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ رَجَاءِ بْنِ حَيْوَةَ عَنْ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ :
"وَضَّأْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فِى غَزْوَةِ تَبُوكَ فَمَسَحَ أَعْلَى الْخُفَّيْنِ وَأَسْفَلَهُمَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَبَلَغَنِى أَنَّهُ لَمْ يَسْمَعْ ثَوْرٌ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ رَجَاءٍ (بن حيوة).]
Tercemesi:
Bize Musa b. Mervan ve Mahmud b. Halid ed-Dımaşkî -mana rivayetiyle-, onlara Velid, ona Sevr b. Yezid, ona Reca b. Hayve, ona da Muğîra b. Şube'nin kâtibi, ona da Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Tebük Gazvesi'nde Hz. Peygamber (sav) abdest alırken O'na su döktüm. Mestin üstünü ve altını meshetti."
[Ebû Davud şöyle dedi: Bana, Sevr'in bu hadisi Reca b. Hayve'den işitmediği ulaştı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 63, /45
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Ebu Nasr Reca b. Hayve el-Kindi (Reca b. Hayve b. Cervel b. Ahnef)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Musa b. Mervan et-Temmâr (Musa b. Mervan)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270457, D000164-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Hafs b. Gıyas, ona el-A'meş bu hadisi rivayet etti. Hz. Ali şöyle demiştir:
"Eğer din akılla olsaydı ayağın altına meshetmek üstüne meshetmekten daha uygun olurdu. Hz. Peygamber (sav) ayakkabılarının üstüne meshetti. Aynı hadisi Veki', Ameş'ten aynı senetle rivayet etmiştir. (Bu rivayette de Hz. Ali) Ben Rasulullah'ın ayaklarının üstüne meshettiğini görünceye kadar ayakların altını meshetmenin üstünü meshetmekten daha uygun olduğunu zannederdim demiştir."
[Veki', ayaklardan kastedilen, mestlerdir, demiştir."]
[Aynı hadisi İsa b. Yunus, Veki'nin rivayet ettiği gibi rivayet etmiştir.]
[Ebu Sevdâ, İbn Abdü Hayr'ın babasından rivayet ettiği hadiste, ben Ali'yi abdest alıp ayaklarının üstünü meshettikten sonra, eğer ben Rasulullah'ın şunu yaptığını görmeseydim... derken işittim demiş ve bu hadisin asıl metnini zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 63, /44
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Umare Abdu Hayr b. Yezid el-Hemdani (Abdu Hayr b. Yezid b. Havli b. Abdu Amr)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
İbadet, ibadetler konusunda ictihad
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270476, D000164-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Hafs b. Gıyas, ona el-A'meş bu hadisi rivayet etti. Hz. Ali şöyle demiştir:
"Eğer din akılla olsaydı ayağın altına meshetmek üstüne meshetmekten daha uygun olurdu. Hz. Peygamber (sav) ayakkabılarının üstüne meshetti. Aynı hadisi Veki', Ameş'ten aynı senetle rivayet etmiştir. (Bu rivayette de Hz. Ali) Ben Rasulullah'ın ayaklarının üstüne meshettiğini görünceye kadar ayakların altını meshetmenin üstünü meshetmekten daha uygun olduğunu zannederdim demiştir."
[Veki', ayaklardan kastedilen, mestlerdir, demiştir."]
[Aynı hadisi İsa b. Yunus, Veki'nin rivayet ettiği gibi rivayet etmiştir.]
[Ebu Sevdâ, İbn Abdü Hayr'ın babasından rivayet ettiği hadiste, ben Ali'yi abdest alıp ayaklarının üstünü meshettikten sonra, eğer ben Rasulullah'ın şunu yaptığını görmeseydim... derken işittim demiş ve bu hadisin asıl metnini zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 63, /44
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Umare Abdu Hayr b. Yezid el-Hemdani (Abdu Hayr b. Yezid b. Havli b. Abdu Amr)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
Bilgi, bilgiye ulaşmak için akıl yürütme
Din, din eksikliği
İbadet, ibadetler konusunda ictihad
KTB, ABDEST
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270477, D000164-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ:
"لَوْ كَانَ الدِّينُ بِالرَّأْىِ لَكَانَ بَاطِنُ الْقَدَمَيْنِ أَحَقَّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا وَقَدْ مَسَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى ظَهْرِ خُفَّيْهِ وَرَوَاهُ وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ كُنْتُ أُرَى أَنَّ بَاطِنَ الْقَدَمَيْنِ أَحَقُّ بِالْمَسْحِ مِنْ ظَاهِرِهِمَا حَتَّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ عَلَى ظَاهِرِهِمَا . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى الْخُفَّيْنِ."
[وَرَوَاهُ عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَعْمَشِ كَمَا رَوَاهُ وَكِيعٌ وَرَوَاهُ]
[أَبُو السَّوْدَاءِ عَنِ ابْنِ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ عَلِيًّا تَوَضَّأَ فَغَسَلَ ظَاهِرَ قَدَمَيْهِ وَقَالَ لَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Hafs b. Gıyas, ona el-A'meş bu hadisi rivayet etti. Hz. Ali şöyle demiştir:
"Eğer din akılla olsaydı ayağın altına meshetmek üstüne meshetmekten daha uygun olurdu. Hz. Peygamber (sav) ayakkabılarının üstüne meshetti. Aynı hadisi Veki', Ameş'ten aynı senetle rivayet etmiştir. (Bu rivayette de Hz. Ali) Ben Rasulullah'ın ayaklarının üstüne meshettiğini görünceye kadar ayakların altını meshetmenin üstünü meshetmekten daha uygun olduğunu zannederdim demiştir."
[Veki', ayaklardan kastedilen, mestlerdir, demiştir."]
[Aynı hadisi İsa b. Yunus, Veki'nin rivayet ettiği gibi rivayet etmiştir.]
[Ebu Sevdâ, İbn Abdü Hayr'ın babasından rivayet ettiği hadiste, ben Ali'yi abdest alıp ayaklarının üstünü meshettikten sonra, eğer ben Rasulullah'ın şunu yaptığını görmeseydim... derken işittim demiş ve bu hadisin asıl metnini zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 63, /44
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Umare Abdu Hayr b. Yezid el-Hemdani (Abdu Hayr b. Yezid b. Havli b. Abdu Amr)
3. Müseyyeb b. Abdü Hayr el-Hemdani (Müseyyeb b. Abdü Hayr b. Yezid)
4. Ebu Sevda Amr b. İmran en-Nehdi (Amr b. İmran)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
Bilgi, bilgiye ulaşmak için akıl yürütme
Din, din eksikliği
İbadet, ibadetler konusunda ictihad
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270380, D000169-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ - يَعْنِى ابْنَ صَالِحٍ - يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خُدَّامَ أَنْفُسِنَا نَتَنَاوَبُ الرِّعَايَةَ رِعَايَةَ إِبِلِنَا فَكَانَتْ عَلَىَّ رِعَايَةُ الإِبِلِ فَرَوَّحْتُهَا بِالْعَشِىِّ فَأَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ:
"مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُومُ فَيَرْكَعُ رَكْعَتَيْنِ يُقْبِلُ عَلَيْهِمَا بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ إِلاَّ قَدْ أَوْجَبَ." فَقُلْتُ بَخْ بَخْ مَا أَجْوَدَ هَذِهِ . فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ بَيْنِ يَدَىَّ الَّتِى قَبْلَهَا يَا عُقْبَةُ أَجْوَدُ مِنْهَا. فَنَظَرْتُ فَإِذَا هُوَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَقُلْتُ مَا هِىَ يَا أَبَا حَفْصٍ قَالَ إِنَّهُ قَالَ آنِفًا قَبْلَ أَنْ تَجِىءَ
"مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَفْرُغُ مِنْ وُضُوئِهِ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ إِلاَّ فُتِحَتْ لَهُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةُ يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ."
[قَالَ مُعَاوِيَةُ وَحَدَّثَنِى رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Ukbe b. Amir şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraberken kendi işimizi kendimiz görürdük. Develerimizi sırayla güderdik. Bir gün deve gütme sırası bendeydi. Develeri akşam vakti ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın insanlara hitap ederken gördüm ve şunları söylediğini duydum:
"Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra kalbi ve yüzüyle yönelerek iki rekât namaz kılarsa Allah, o kişiyi cennetine koyar." Ben, bu ne kadar güzel bir şeydir dedim. Önümde bulunan bir kimse Ey Ukbe! Bundan önceki haber bundan daha güzeldi dedi. Bir de baktım bu kişi Hz. Ömer'di. Ey Ebu Hafs! Bundan önceki neydi? dedim. O da Hz. Peygamber sen gelmeden önce "sizden biriniz güzelce abdest alır, abdestini aldıktan sonra da ben Allah'tan başka ilah olmadığına, ortağı olmayıp tek olduğuna ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şahitlik ederim derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden de girer" buyurdu diye cevap verdi.
[Muaviye şöyle dedi: Bu hadisi bana Rabî'a b. Yezid, Ebu İdris vasıtasıyla Ukbe b. Amir'den rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 65, /45
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
3. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
4. Ebu Osman (Makbul) (Ebu Osman)
5. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ahmed b. Said el-Kurtubî (Ahmed b. Said b. Beşr b. Ubeydullah)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
İbadet, Namaz
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
KTB, ABDEST
KTB, NAMAZ,
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270381, D000169-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ - يَعْنِى ابْنَ صَالِحٍ - يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خُدَّامَ أَنْفُسِنَا نَتَنَاوَبُ الرِّعَايَةَ رِعَايَةَ إِبِلِنَا فَكَانَتْ عَلَىَّ رِعَايَةُ الإِبِلِ فَرَوَّحْتُهَا بِالْعَشِىِّ فَأَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ:
"مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُومُ فَيَرْكَعُ رَكْعَتَيْنِ يُقْبِلُ عَلَيْهِمَا بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ إِلاَّ قَدْ أَوْجَبَ." فَقُلْتُ بَخْ بَخْ مَا أَجْوَدَ هَذِهِ . فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ بَيْنِ يَدَىَّ الَّتِى قَبْلَهَا يَا عُقْبَةُ أَجْوَدُ مِنْهَا. فَنَظَرْتُ فَإِذَا هُوَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَقُلْتُ مَا هِىَ يَا أَبَا حَفْصٍ قَالَ إِنَّهُ قَالَ آنِفًا قَبْلَ أَنْ تَجِىءَ
"مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يَقُولُ حِينَ يَفْرُغُ مِنْ وُضُوئِهِ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ إِلاَّ فُتِحَتْ لَهُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةُ يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ."
[قَالَ مُعَاوِيَةُ وَحَدَّثَنِى رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Ukbe b. Amir şöyle demiştir:
Biz Rasulullah (sav) ile beraberken kendi işimizi kendimiz görürdük. Develerimizi sırayla güderdik. Bir gün deve gütme sırası bendeydi. Develeri akşam vakti ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın insanlara hitap ederken gördüm ve şunları söylediğini duydum:
"Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra kalbi ve yüzüyle yönelerek iki rekât namaz kılarsa Allah, o kişiyi cennetine koyar." Ben, bu ne kadar güzel bir şeydir dedim. Önümde bulunan bir kimse Ey Ukbe! Bundan önceki haber bundan daha güzeldi dedi. Bir de baktım bu kişi Hz. Ömer'di. Ey Ebu Hafs! Bundan önceki neydi? dedim. O da Hz. Peygamber sen gelmeden önce "sizden biriniz güzelce abdest alır, abdestini aldıktan sonra da ben Allah'tan başka ilah olmadığına, ortağı olmayıp tek olduğuna ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şahitlik ederim derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden de girer" buyurdu diye cevap verdi.
[Muaviye şöyle dedi: Bu hadisi bana Rabî'a b. Yezid, Ebu İdris vasıtasıyla Ukbe b. Amir'den rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 65, /45
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu İdris el-Havlanî (Aizullah b. Abdullah b. Amr)
3. Rabi'a b. Yezid el-İyadî (Rabi'a b. Yezid el-İyadî)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. Said el-Kurtubî (Ahmed b. Said b. Beşr b. Ubeydullah)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
İbadet, Namaz
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
KTB, ABDEST
KTB, NAMAZ,
KTB, TAHARET