2189 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah aşağıdaki hadisi rivayet etmiş ve şöyle demiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Aşağıda yer alan ve Buhari'nin verdiği ilk isnad muttasıldır. Bununla birlikte Buhari hadisi destekleyen mutabi tarikleri muallak olarak vermiştir.Rivayette geçen mutabaat (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin ravisine, güvenilir başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin aynı veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden benzer lafızlarla rivayet edilmesi anlamına gelmektedir. Bk, Ali el-Kârî, Şerhu nuhbeti'l-fiker, s. 343-345.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Mahreme b. Süleyman, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra.), teyzesi Meymune’nin (ra) yanında gecelediğini şöyle anlattı: “Başımı bir yastığın enine doğru koyup uzandım. Rasulullah (sav) ile zevcesi de başlarını yastığın boyuna doğru koyarak uzandılar. Hz. Peygamber (sav.) gece yarısına veya ona yakın bir zamana kadar uyudu. Sonra yüzünden uyku halini eliyle silerek uyandı. Müteakiben Âl-i İmrân sûresinden on âyet okudu. Ardından kalkıp asılı duran küçük bir su tulumuna uzandı. Güzel bir abdest aldı. Sonra kalkıp namaza durdu. Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım ve onun yanında namaza durdum. Rasûlullah (sav) sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup bükmeye başladı. Sonra iki rekât namaz kıldı, ardından yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha, yine iki rekât daha namaz kıldı. Ondan sonra tek rekâtlı bir namaz kıldı. Sonra ezan vakti gelinceye kadar yine uzandı. Ezan vakti gelince kalkıp iki rekât namaz kıldı, sonra çıktı ve sabah namazını kıldırdı.”