Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris ve Ebu Muaviye, onlara A'meş, ona Abdullah b. Abdullah, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla, Bera b. Azib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) deve eti yemekten dolayı abdest (gerekip gerekmediği) hakkında soruldu. O da (sav): "Deve eti yemeniz durumunda abdest alın." buyurdu.


    Öneri Formu
9850 İM000494 İbn Mâce, Tahâret, 67

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Zaide ve İsrail, ona Eş'as b. Ebu Şa'sa, ona da Cafer b. Ebu Sevr, Cabir b. Semure'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), deve eti yememizden dolayı abdest almamızı, koyun eti yememiz durumunda ise abdest almamamızı bize emretti."


    Öneri Formu
9851 İM000495 İbn Mâce, Tahâret, 67

Bize Hişam b. Ammar, ona Velid b. Müslim, Sevr b. Yezid, ona Reca b. Hayve, ona da Muğire b. Şube'nin katibi Verrad (es-Sekafî), Muğire b. Şube'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mestin hem üstünü hem de altını mesh etmiştir."


    Öneri Formu
9937 İM000550 İbn Mâce, Tahâret, 85

Bize İmran b. Musa el-Leysî, ona Muhammed b. Sevâ', ona Said b. Ebu Arûbe, ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da Nafi', İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: İbn Ömer, Sa'd b. Malik'in mestleri üzerine mesh ettiğini görmüş ve ona: 'Siz böyle mi yapıyorsunuz? diye sormuş. (Meseleyi aralarında çözemeyince) Hz. Ömer'in yanında gitmişler. Sa'd, Ömer'e: 'Mestler üzerine mesh etme konusunda kardeşimin oğluna (İbn Ömer'e) fetva ver' demiş. Ömer de: 'Biz, Rasulullah (sav) ile beraberken, mestlerimizin üzerine mesh ediyorduk. Dolayısıyla bunda bir sakınca görmüyoruz.' diye cevap vermiş. Bunun üzerine İbn Ömer: 'Kişi büyük abdestini bozmaktan geliyor olsa da mı?' diye üsteleyince, Hz. Ömer: 'Evet' karşılığını vermiş.


    Öneri Formu
9932 İM000546 İbn Mâce, Tahâret, 84

Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki’ (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Süleyman et-Teymî, ona da Ebu Hacib, Ğıfar oğullarından bir adamdan şöyle nakletmiştir: "Rasulullah (sav), kadının abdestinden artan su ile abdest almayı yasakladı." [Tirmizî: 'Bu konuda Abdullah b. Sercis’den nakledilen rivayet de vardır.' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bazı fakihler, kadının abdest suyundan artan su ile abdest almayı mekruh görmüşlerdir. Ahmed ve İshâk’ın görüşleri bu doğrultudadır. Onlar kadının abdest suyundan artan suyu mekruh görürken, içtiği sudan kalan artıkta bir sakınca görmemişlerdir.]


    Öneri Formu
9956 T000063 Tirmizi, Tahare, 47

Bize Muhammed b. Beşşar ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Ebu Davud (et-Tayâlisî), ona Şu’be (b. Haccâc), ona Asım (b. Süleyman), ona da Ebu Hacib, Hakem b. Amr el-Gıfarî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), erkeğin kadının abdest suyundan artan su ile -veya artığı ile [ravilerden biri hadisin lafzında şüphe ettiği için bu lafzı ilave ederek hadisi nakletmiştir]- abdest almasını yasakladı.” [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Ebu Hacib’in ismi, Sevade b. Asım’dır. (Ravilerden hocam) Muhammed b. Beşşâr, hadisi: 'Rasulullah (sav), erkeğin kadının abdest suyundan artan su ile abdest almasını yasakladı' lafzıyla nakletmiş ve hadisin lafzında şüphe etmemiştir.]


    Öneri Formu
9957 T000064 Tirmizi, Tahare, 47

Bize Hennâd (b. Seri et-Temimî), ona Ebu Maviye (Muhammed b. Hazim), ona A’meş, ona Abdullah b. Abdullah er-Razî, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla, Bera b. Azib’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Rasulullah'a (sav) deve eti yemekten dolayı abdest (gerekip gerekmediği) hakkında soruldu. 'Deve eti yemeniz sebebiyle abdest alın' buyurdu. Koyun eti yenildiğinde abdest almanın gerekli olup olmadığı sorulunca ise: 'Koyun eti yemenizden dolayı abdest almanıza gerek yoktur.' buyurdu." [Tirmizî: 'Bu konuda Cabir b. Semure ve Üseyd b. Hudayr’dan nakledilen rivayetler de vardır' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Haccac b. Ertat bu hadisi Abdullah b. Abdullah, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Üseyd b. Hudayr tarikiyla rivayet etmiştir. Fakat sahih olan Abdurrahman b. Ebu Leyla’nın Bera b. Azib’den naklettiği hadistir. Ahmed ve İshâk da bu kanaattedir. Ubeyde ed-Dabbî bu hadisi, Abdullah b. Abdullah er Razî, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Zülkurra el-Cühenî yoluyla rivayet etmiştir. Hammad b. Seleme ise, Haccac b. Ertat’dan rivayet ederken (isim konusunda) hataya düşüp: 'Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona babası, ona da Üseyd b. Hudayr (rivayet etmiştir)' demiştir. Doğrusu: 'Abdullah b. Abdullah er-Razî, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Bera b. Azib' şeklindedir. İshak şöyle demiştir: Bu konuda Rasulullah’tan (sav) sahih olarak nakledilen iki rivayet, Bera b. Azib ile Cabir b. Semure'nin hadisleridir. Ahmed ve İshak’ın görüşü bu hadis doğrultusundadır. Tabiun ve Tebe-i tabiundan bazı alimlerin deve etinin yenilmesinden dolayı abdest almanın gerekmediği görüşünde oldukları rivayet edilmiştir. Süfyan es Sevrî ve Kufeli âlimler bu görüştedir.]


    Öneri Formu
10004 T000081 Tirmizi, Tahare, 60

Bize Muhammed b. Musaffa el-Hımsî, ona Bakiyye b. (Velid), ona Cerir b. Yezid, ona Münzir, ona da Muhammed b. Münkedir, Cabir'in (b. Abdullah) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), abdest alan bir adamın yanından geçiyordu. Adam (abdest alırken) mestlerini yıkıyordu. Hz. Peygamber, 'onu bırak' anlamında eliyle işaret ederek: "Ben mesh etmekle emrolundum" buyurdu ve "(meshin nasıl yapılacağını göstermek için) ayak parmak uçlarından bileklerine doğru parmaklarıyla çizgiler çizerek eliyle mesh edip 'İşte bu şekilde!'" diye vurguladı.


    Öneri Formu
10009 İM000551 İbn Mâce, Tahâret, 85

Bize Kuteybe (b. Said) ona Malik (b. Enes); (T) Bize el-Ensarî (İshak b. Musa), ona Ma’n, ona Malik, ona Safvân b. Süleym, ona İbnü’l-Ezrak oğullarından Said b. Seleme, ona da -Abduddar oğullarından- Muğire b. Bürde, Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah'ın Elçisi, biz deniz yolculuğu yaparız ve yanımızda az miktarda su bulundururuz. Eğer bu suyla abdest alırsak susuz kalırız. Denizin suyuyla abdest alabilir miyiz?' diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Onun (denizin) suyu temiz/temizleyici, ölüsü de helaldir" buyurdu. [Tirmizi: 'Bu konuda Câbir ve el-Firâsî’den rivayet edilen hadisler de vardır' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Rasulullah'ın (sav) fakih sahabilerinin çoğu bu yöndedir. Ebu Bekir, Ömer, İbn Abbâs, bunlardandır; deniz suyuyla abdest almakta bir sakınca görmezler. Hz. Peygamber’in (sav) ashabından bazı kimseler ise, deniz suyu ile abdest almayı hoş görmemektedir. İbn Ömer ve Abdullah b. Amr bunlardandır. Abdullah b. Amr, 'Deniz suyu, ateştir' demiştir.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: هُوَ الطَّهُورُ مَاؤُهُ الْحِلُّ مَيْتَتُهُ

    Öneri Formu
9962 T000069 Tirmizi, Tahare, 52

Bize Kuteybe (b Said), ona Ebü’l-Ahvas (Sellâm b. Süleym), ona Simak b. Harb, ona da İkrime, İbn Abbas’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) hanımlarından biri Cefne’de gusletti, Rasulullah da (sav) aynı kaptan abdest almak isteyince hanımı: 'Ey Allah'ın Elçisi, ben cünüp idim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Su da cünüp olmadı ya!" karşılığını verdi. [Ebu İsa (Tirmizî): Bu, hasen-sahih bir hadistir. Süfyan es Sevrî, Mâlik ve Şâfiî’nin görüşü de bu hadis doğrultusundadır.]


    Öneri Formu
9958 T000065 Tirmizi, Tahare, 48