2189 Kayıt Bulundu.
Bize Abdurrahman b. Bişr el-Abdî, ona Behz, ona Vüheyb, ona da Amr b. Yahya (yukarıdaki) diğer ravilerin isnadına benzer bir isnatla naklederek hadisi rivayet etti. Rivayetinde; "Üç avuçtan ağzına ve burnuna su verdi ve sümkürdü" ifadesini dile getirdi. Ayrıca "Elini bir kere öne ve arkaya doğru hareket ettirerek başını mesh etti" cümlesini zikretmiştir. [Behz şöyle demiştir: 'Bu hadisi bana Vüheyb imla ettirdi (yazdırdı).' Vüheyb de: 'Bu hadisi bana Amr b. Yahya iki defa imla ettirdi' demiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Halef -b. Halife-, ona Ebu Malik el-Eşca'i, ona da Ebu Hazim şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Ebu Hureyre'nin arkasındaydım. Namaz için abdest alıyordu. Kolunu koltuk altına kadar yıkıyordu. Ona: 'Ey Ebu Hureyre, Bu abdest de ne? diye sordum. O da bana: 'Ey Ferruhoğulları, Siz burada mıydınız? Eğer burada olduğunuzu bilseydim böyle abdest almazdım. Ben dostumu (sav), "Müminin süsü abdestin ulaştığı yere kadar olacaktır." buyururken işittim' dedi.
Bize Süveyd b. Said, ona Malik b. Enes; (T) Bize Ebu Tahir -hadis Ebu Tahir'in lafızlarıyla nakledilmiştir- ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebû Salih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman -yahut mümin- bir kul abdest alıp yüzünü yıkadığı zaman, gözleriyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile -veya en son su damlası ile- yüzünden akıp gider. Ellerini yıkadığı zaman, ellerini kullanarak işlediği bütün günahlar suyla -veya en son su damlası ile- ellerinden akıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman ayaklarıyla yürüyerek işlediği bütün günahlar suyla beraber -yahut en son su damlası ile- ayaklarından akıp gider. Nihayet o kul günahlardan arınmış olarak çıkar."
Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyan; (T) Bize Mincâb b. el-Haris et-Temîmî, ona İbn Müshir, onların hepsine el-A'meş bu isnatla, Ebu Muaviye'nin hadisine mana olarak benzer şekilde rivayet etmiştir. Ancak İsa ve Süfyan'ın rivayetinde (farklı olarak): 'Abdullah'ın (b. Mesud) arkadaşları bu hadisi beğeniyorlardı. Çünkü Cerir, Maide suresinin (abdest ayetinin) indirilmesinden sonra İslam'a girmişti' ibaresi vardır.
Bize Süveyd b. Said ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervan el-Fezârî -İbn Ebu Ömer hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Mervan (Bize Mervan rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Ebu Malik el-Eşca'i Sa'd b. Tarık, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah(sav) "Benim havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Kardan daha beyaz, ballı sütten daha tatlıdır. Havuzumdaki kâselerin sayısı yıldızlardan daha çoktur. Ben (diğer) insanları oradan, bir kimsenin kendi su havuzundan başkalarının develerini kovduğu gibi kovacağım." buyurdu. Bunun üzerine orada bulunanlar; 'Ey Allah'ın Elçisi, O gün bizi tanıyacak mısınız? diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "Elbette. Sizin (o gün) başka hiçbir ümmette bulunmayan bir simanız olacak. O gün aldığınız abdestlerin bir eseri olarak yüzleriniz ve ayaklarınız apaydınlık halde benim yanıma geleceksiniz." karşılığını verdi.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona da Cafer b. Amr b. Ümeyye, babasının (Amr b. Ümeyye) şöyle anlattığını rivayet etti: "Amr b. Ümeyye, Rasulullah'ı (sav) bir koyunun kürek kemiğinden et keserek yerken gördü. Bu arada ezan okunmuştu. Rasulullah (sav) bıçağı bıraktı ve abdest almadan namaz kıldı."
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki' -rivayet Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara A'meş, ona İbrahim, ona da Hemmam şöyle rivayet etmiştir. Cerir (b. Abdullah) küçük abdestini yaptı sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh etti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Evet, Hz. Peygamber'in (sav) küçük abdestini yaptığını, ardından abdest aldığını ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ettiğini gördüm' cevabını verdi. [A'meş şöyle demiştir: İbrahim en-Nehaî: Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir.]
Bu hadisi bana Süveyd b. Said, ona Ali -b. Müshir-, ona da A'meş bu isnatla rivayet etti. Bilal: 'Bu hadiste 'Rasulullah'ı gördüm' ifadesi vardır' demiştir."
Bize İshak, ona Zerekiyya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona da Hakem bu isnadla bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs b. Gıyas; (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn Ebu Zâide; (T) Bize Amr en-Nakıd ve İbn Nümeyr, o ikisine Mervan b. Muaviye el-Fezârî, onların hepsine Asım, ona Ebu Mütevekkil, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz eşiyle ilişkiye girdikten sonra tekrar birlikte olmak isterse (arada) abdest alsın." [Ebu Bekir rivayetinde, 'iki ilişkinin arasında abdest alsın' ifadesini ilave etmiş ve ('sonra tekrar birlikte olmak isterse' cümlesinde يَعُودَ kelimesi yerine) يُعَاوِدَ fiilini/kelimesini kullanmıştır.]