2189 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müemmel b. Sabbâh ve Abbad b. Velid, o ikisine Bekr b. Yahya b. Zebbân, ona Hibbân b. Ali ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl b. Ebû Tâlib, ona babası (Muhammed b. Akîl), ona da dedesi (Akîl b. Ebû Talib), Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Abdest için bir müdd (miktarı su), gusül için ise bir sâ' (miktarı su) yeterlidir." (Akîl'in bu hadisi rivayet etmesi üzerine) Bir adam: 'Bu miktar bize yetmez' dedi. Bunun üzerine Akîl: 'Bu miktar, senden daha hayırlı ve saçı daha çok olan zata yetiyordu.' karşılığını verdi. Akîl (bu sözüyle) Rasulullah'ı (sav) kastediyordu.
Açıklama: Müdd: Bir hacim ölçüsü biçimidir. İmam-ı A'zam ve Irak fıkıhçıları, bir müdd miktarını 2 Bağdat rıtılına eş değer saymışlardır. Bir Bağdat rıtılı ise 130 dirhem etmektedir. Bu durumda mercimek gibi bir mahsulün 260 dirhemini tartan ölçeğe bir müdd denilmektedir. Sa': Dört müdd miktarına denk gelen ölçüdür.
Bana Muhammed b. Abdullah b. Bezî', ona Yezid -b. Zürey'-, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Urve b. Mugire b. Şube, babasının (Mugîre b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir yolculuğu sırasında kafileden geri kaldı. Ben de onunla kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra bana 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ona su dolu bir kap getirdim. (O suyla) Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamaya çalıştı ama elbisesinin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı ve kollarını cübbenin altından çıkardı. Cübbeyi omuzlarına attı ve kollarını yıkadı. Perçemini (başının ön tarafını), sarığının üzerini ve mestlerinin üzerini mesh etti. Sonra bineğine bindi. Ben de bindim ve kafileye yetiştik. (Vardığımızda) Namaza durmuşlardı. Onlara Abdurrahman b. Avf imamlık yapıyordu. Birinci rekâtı tamamlamışlardı. Abdurrahman b. Avf Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini hissedince geriye doğru çekilmeye yeltendi. Hz. Peygamber (sav) namazı kıldırmaya devam etmesi için ona işaret edince namaz kıldırmaya devam etti. (İmam olan Abdurrahman) selam verince Hz. Peygamber (sav) (kaçırdığımız rekâtı kılmak için) kalktı. Ben de onunla kalktım ve kaçırdığımız rekâtı kıldık.
Bize Abdurrahman b. Bişr ve Abdulah b. Haşim el-Abdî, o ikisine Behz, ona Şu'be, ona Numan b. Salim, ona Amr b. Evs, ona Anbese, ona da Ümmü Habibe, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslüman bir kul abdest alır, bunu (güzelce) tam olarak yaparsa, sonra Allah için her gün namaz kılarsa..." (cümlesini söyleyerek) yukarıdaki hadisin benzerini zikretmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Üsame, ona Abdullah b. Yahyâ et-Tev'em, ona İbn Ebu Müleyke, ona da annesi (Meymune bt. Velid), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebî (sav) küçük abdestini yapmak üzere harekete geçti. Hz. Ömer (elinde) su ile On'u (sav) takip etti. Rasulullah (sav) 'Ey Ömer, bu nedir?" diye sordu. Ömer, 'Su' diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bana her küçük abdestimi yaptığımda su ile taharetlenmem emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım bu, sünnet olurdu." buyurmuştur.
Bize Muhammed b. Yahya, ona Davud b. Şebib, ona Habib b. Ebu Habib, ona Amr b. Herem, ona da İkrime, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Aişe, namaz için birlikte abdest alırlardı.
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Bişr b. Muaz el-Akadî, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Abdurrahman b. Harmele, ona Ebu Sifal el-Mürrî, ona Rabah b. Abdurrahman b. Ebu Süfyan b. Huveytıb, ona ninesi (Esma bint Said), ona da babası (Said b. Zeyd b. Amr), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “(Abdeste başlarken) Allah'ın ismini anmayan (besmele çekmeyen) kimsenin abdesti yoktur”. [Tirmizi: 'Bu konuda Âişe, Ebu Said, Ebu Hureyre, Sehl b. Sa’d ve Enes’ten rivayet edilen hadisler de vardır. demiştir Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel: 'Bu konuda isnadı ceyyid (sahih) olan bir hadis bilmiyorum' demiştir. İshak ise: Abdest alan kişi besmeleyi bilerek terk ederse abdestini yenileyeceğini ama unutarak yahut tevile giderek (gerekli olmadığını düşünerek) terk ederse bu abdestin caiz olduğunu söylemiştir. Muhammed b. İsmail (Buharî) 'Bu konudaki rivayetlerin en iyisinin Rabah b. Abdurrahman’ın hadisi olduğunu dile getirmiştir. Tirmizî şöyle demiştir: 'Rabah b. Abdurrahman, bu hadisi ninesinden, o da babasından rivayet etmiştir. Babası, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl’dir. Ebu Sifal el Mürrî’ye gelince, ismi Sümâme b. Husayn’dır. Rabah b. Abdurrahman ise, Ebu Bekir b. Huveytıb’dır. Bazıları bu hadisi dedesine nispet ederek, 'Bize Ebu Bekir b. Huveytıb (rivayet etti)' diyerek nakletmiştir.'] ________________________________________
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ali b. Muhammed ve Veki' (b. Cerrah), ona babası (Cerrah er-Ruâsî); (T) Bize Muhammed b. Yahya, ona Abdürrezzak, ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Fezâra el-Absî, ona da Amr b. Hureys'in azatlı kölesi Ebu Zeyd, Abdullah b. Mesud'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) cin gecesinde ona (İbn Mesud'a): 'Yanında temiz su var mı?' diye sordu. Abdullah da 'Hayır, sadece bir kapta biraz nebiz (hurma şırası) var' cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah( sav): "Hurma temizdir, (ondan çıkan) su da temizdir/temizleyicidir" buyurdu ve o suyla abdest aldı. [Bu, Veki'in rivayet etmiş olduğu bir hadistir.]
Bize Abbas b. Velid ed-Dımeşkî, ona Mervan b. Muhammed, ona İbn Lehîa, ona Kays b. Haccac, ona da Haneş (b. Abdullah) es-San'ânî, Abdullah b. Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) cin gecesi İbn Mesud'a 'Yanında su var mı?' diye sordu. O da: "Hayır, Sadece tulum içinde nebiz var' cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) : "Hurma temizdir, (ondan çıkan) su da temizdir/temizleyicidir. (Abdest almam için) Hadi dök elime" buyurdu. Abdullah b. Mesud: 'Ben de eline su döktüm ve o nebiz ile abdest aldı.' demiştir.
Bize Hişam b. Ammar, ona Malik b. Enes, ona Safvan b. Süleym, ona -İbn Ezrak ailesinden olan- Said b. Seleme ona da -Abdü'd-dâr oğullarından olan- Muğira b. Ebu Bürde,Ebu Hüreyre'nin şöyle dediğini nakletmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve: 'Ey Allah'ın Elçisi, biz denizde yolculuk yaparız. Yanımızda az miktarda su taşırız. Eğer bu suyla abdest alırsak susuz kalırız. Denizin suyuyla abdest alabilir miyiz?' diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Onun (denizin) suyu temiz/temizleyici, ölüsü de helaldir" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: هُوَ الطَّهُورُ مَاؤُهُ الْحِلُّ مَيْتَتُهُ
Bize Sehl b. Ebu Sehl, ona Yahya b. Bükeyr, ona Leys b. Sa'd, ona Cafer b. Rabîa, ona Bekir b. Sevade, ona da Müslim b. Mahşi, İbn Firasî'nin şöyle dediğini nakletmiştir: Ben avcılık yapıyordum. (Ava çıktığımda) yanımda içine su koyduğum bir kırbam vardı. (Kırbamdaki su bitmesin diye) Deniz suyu ile abdest alırdım. Bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım; şöyle buyurdu: "Denizin suyu temiz (temizleyici), ölüsü ise helaldir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: هُوَ الطَّهُورُ مَاؤُهُ الْحِلُّ مَيْتَتُهُ