2189 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Beşşar, o ikisine Ğunder Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona Yezid b. Talk, ona Abdurrahmân b. el-Beylemânî, ona da Amr b. Abese, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphe yok ki, bir kul abdest aldığında, ellerini yıkadığı zaman, (elleriyle işlediği) günahları ellerinden dökülür. Yüzünü yıkadığı zaman, günahları yüzünden dökülür. Kollarını yıkadığı ve başını mesh ettiği zaman günahları kollarından ve başından dökülür. Ayaklarını yıkadığı zaman da günahları ayaklarından dökülür."
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şu'be, ona Ebu Cafer el-Medenî, ona da -Umare - İbn Osman b. Huneyf, Kaysî'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Bir keresinde Rasulullah'la (sav) birlikteydim. Kendisine (abdest alması için) su getirildi. (Abdest alırken önce) Ellerine kaptan su döktü ve bir kere yıkadı. Ardından bir defa yüzünü, birer defa da kollarını yıkadı. Sonra da her iki ayağını sağ eliyle yıkadı.
Bize İshak b. İbrahim, ona Yahya b. Süleym, ona İsmail b. Kesir -İsmail'in künyesi Ebu Haşim'dir-; (T) Bize Muhammed b. Rafi', ona Yahya b. Adem, ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Haşim (İsmail b. Kesir), ona Asım b. Lakid, ona da babasının (Lakit b. Amir b. Sabra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Abdest aldığın zaman onu (şartlarına ve adaplarına özen göstererek) tastamam al. (Ellerini ve ayaklarını yıkıyorken) Parmaklarını da arala (aralarına suyu ulaştır)."
Bize Amr b. Ali ve Humeyd b. Mes'ade, o ikisine Yezid - b. Zürey'-, ona Humeyd (et-Tavil), ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Hamza b. Muğire b. Şu'be, babasının (Muğire b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir yolculukta geri kaldı. Ben de onunla birlikte geri kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra: 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ben de kendisine bir matara (su) getirdim. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamak istedi fakat cübbenin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı. Bunun üzerine cübbeyi (yanlarını) omuzlarının üzerine attı ve kollarını yıkadı. Perçemini, sarığının ve mestlerinin üzerini de mesh etti.
Bize Muhammed b. Adem, ona İbn Ebu Zaide (Yahya b. Zekeriyya), ona babası (Zekeriyya b. Halid b. Meymun), ona da Ebu İshak (Amr b. Abdullah), Ebu Hayye el-Vadiî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: (Bir keresinde) Ali'yi abdest alırken gördüm. (Önce) ellerini üç defa yıkadı. Üç defa ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti. Üç kere yüzünü, üçer defa da kollarını yıkadı. Başını mesh etti. Her iki ayağını da üçer kere yıkadı. (Abdestini tamamlayınca): 'İşte bu Rasulullah'ın (sav) abdestidir.' dedi.
Bize Yakub b. İbrahim, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Yunus b. Ubeyd, ona İbn Sirin, ona da Amr b. Vehb es-Sekafî, Muğire b. Şu'be'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: İki husus var ki, onları Hz. Peygamber'de (sav) bizzat şahit olduğum için kimseye sorma ihtiyacı duymuyorum. Birincisi, Rasulullah (sav) ile birlikte bir seferde idik. Tuvalet ihtiyacını gidermek için yanımızdan uzaklaştı. Sonra geldi ve abdest aldı. (Abdest alırken) perçeminin, sarığının iki tarafının ve mestlerinin üzerine mesh etti. İkicisi ise: Devlet başkanı olan kişinin idaresi altındaki bir kişinin arkasında namaz kılmasıdır. Rasulullah (sav) ile alakalı şöyle bir duruma şahit oldum: Bir seferde Onunla (sav) birlikte idik. Namaz vakti gelmişti. Fakat Rasulullah (sav) (meşguliyeti sebebiyle gecikmiş) insanları bekletmişti. (Rasulullah'ın gecikeceğini anlayan sahabiler) namaza kalktılar, (Abdurrahman) İbn Avf'ı imam olarak öne geçirdiler, o da namaz kıldırmaya başladı. (Onlar namaz kılarken) Hz. Peygamber (sav) geldi ve namazda yetiştiği bölümü İbn Avf'ın arkasında kıldı. İbn Avf selam verince Hz. Peygamber (sav) kalktı ve kaçırdığı rekâtları yerine getirdi.
Bize Ahmed b. Amr b. Serh ve kıraat yoluyla Haris b. Miskin - Hadis Haris'in lafızlarıyla nakledilmiştir -, ona İbn Vehb, ona Yunus (b. Yezid), ona İbn Şihab, ona da Ata b. Yezid el-Leysî, Osman'ın azatlısı Humran'ın şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Osman (b. Affan) abdest suyu istedi ve abdest aldı. (Bunu yaparken) Avuçlarını üç defa yıkadı. Sonra ağzını çalkaladı ve burnuna su verdi. Ardından yüzünü üç kere yıkadı. Daha sonra sağ kolunu ve aynı şekilde sol kolunu dirseğine kadar üçer kere yıkadı. Sonrasında başını mesh etti. Daha sonra da sağ ve sol ayaklarının her birini topuklarına kadar üçer kez yıkadı. (Abdesti tamamladıktan) Sonra, 'Rasulullah'ı (sav) işte böyle, benim aldığım gibi, abdest alırken gördüm' dedi ve O'nun (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Her kim benim şimdi aldığım gibi abdest alır ve kalkıp gönlünden bir şeyler geçirmeden (huşu içinde) iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Abbas b. Muhammed ed-Durî, ona Ahvas b. Cevvab, ona Ammar b. Ruzeyk, ona Mansur (b. Mu'temir); (T) Bize Ahmed b. Harb, ona Kasım -b. Yezîd el-Cermî-, ona Süfyan, ona Mansur (b. Mu'temir), ona da Mücahit, Hakem b. Süfyan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) gördüm; abdest aldı ve elbisesinin avret mahalline denk gelen yerine (ön tarafına) su serpti. [Ravilerden biri olan Ahmed (b. Harb) (diğer tarikin ilk ravisi Abbas'ın rivayetinden farklı olarak, 've nedaha fercehû cümlesini 'vav' yerine 'fe' harfi kullanmak suretiyle) 'fe nedaha fercehû' lafzıyla hadisi rivayet etti.]
Bize Kuteybe b. Saîd ve Utbe b. Abdullah, onlara Malik (b. Enes), ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Abdullah es-Sunabihî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümin bir kul abdest aldığında: Ağzını çalkaladığında (ağzıyla işlemiş olduğu) günahlar ağzından çıkar gider. Burnuna su verip onu iyice temizlediğinde, günahlar burnundan çıkar. Yüzünü yıkadığında günahlar yüzünden çıkar. O kadar ki (günahları) kirpiklerinin altından süzülür gider. Ellerini (ve kollarını) yıkadığında günahları ellerinden (kollarından) çıkar. O kadar ki, (günahları) el tırnaklarının arasından bile çıkıp gider. Başını mesh ettiğinde günahları başından, hatta kulaklarından bile, çıkar gider. Ayaklarını yıkadığında günahları ayaklarından, ayak tırnaklarının altından bile, çıkar. (Bu abdestten sonra) Onun (namaz için) mescide kadar yürümesi ve namaz kılması onun için nafile olur." [Kuteybe (hadisi naklederken): 'es-Sunabihî'nin (eda sigası olarak 'an' lafzı yerine) '(Enne'n-Nebiyye Sallallahu aleyhi ve sellem (Nebi (sav) şöyle buyurmuştur)' ifadelerini kullandığını' söylemiştir.]
Bize Muhammed b. Ala', ona (Abdullah) b. İdris, ona Ubeydullah (b. Ömer), Malik (b. Enes) ve İbn Cüreyc, onlara Makburî (Said b. Ebu Said), ona da Ubeyd b. Cüreyc şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer'e: 'Görüyorum ki, tabaklanmış tüysüz deriden yapılan nalın giyiyor ve onlar ayağındayken abdest alıyorsun.' dedim. Bunun üzerine o: 'Rasulullah'ın (sav) bu nalından giydiğini ve onlar ayağındayken abdest aldığını gördüm (Bu yüzden ben de aynısını yapıyorum).' cevabını verdi.