Giriş

Bize İsmail b. Mesud, ona Halid b. Haris, ona Şu'be, ona Mansur, ona Mücahid, ona da Hakem (b. Süfyan), babasının (Süfyan b. Osman es-Sekafî) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) abdest aldığı zaman bir avuç su alıp avret mahalline denk gelen yere su serperek 'İşte böyle yapın' derdi -(Hadisin ravilerinden biri olan) Şu'be (elbisesinin ön tarafında avret mahalline denk gelen yere su serpmek suretiyle) Hz. Peygamber'in (sav) bu uygulamasını talebelerine gösterdi-. İbrahim'e bu rivayeti zikrettiğimde hoşuna gitti. [Şeyh İbnü's-Sünnî'nin rivayetine göre Ebu Abdurrahman el-Hakem şöyle demiştir: Hakem, İbn Süfyan es-Sekafî'dir.]


Açıklama: Hakem b. Süfyân'ın isminin ve sahabîliğinin problemli olmasının yanı sıra babasının kim olduğu da bilinmemektedir.

    Öneri Formu
19356 N000134 Nesai, Taharet, 102

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona da Süfyan b. Abdurrahman'ın rivayet ettiğine göre, Asım b. Süfyan es-Sekafî şöyle demiştir: Asım b. Süfyan ve arkadaşları Selasil savaşına çıktılar. Ancak savaşa yetişemediler. Bir müddet (savaşın yapıldığı bölgede) beklediler. Daha sonra Muaviye'nin yanına döndüler. Muaviye'nin yanında Ebu Eyyüb ve Ukbe b. Amir de bulunuyordu. Asım şöyle dedi: 'Ey Ebu Eyyüb, bu yıl savaşı kaçırdık. Bize ulaşan bir habere göre dört mescitte namaz kılan bir kimsenin günahı bağışlanırmış.' Ebu Eyyüb: 'Ey kardeşimin oğlu, Sana bundan daha kolay bir ibadeti bildireyim. Ben Rasulullah'ı (sav) 'Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır.' buyururken işitmiştim.' karşılığını verdi ve (sözünü tasdik etmesi için Ukbe'ye): 'Öyle değil mi Ey Ukbe?' diye sordu. Ukbe de 'Evet' cevabını verdi.


Açıklama: Hadist geçen "فرابطوا" kelimesi "Savaşa katılamadıklarından dolayı kaçırdıkları sevabı elde etmek amacıyla ibadet ve taatte bulundular." şeklinde de çevrilebilir. Ancak hadisin devamındaki ifadeler, kaçırılan sevabı telafi etme çabasının Muaviye'nin yanına geldikten sonra ortaya çıktığını ihsas ettirmektedir. Bu sebeple söz konu kelime "Düşman ordusunun geçiş güzergahında bir süre gizlendiler." şeklinde çevrilmiştir. el-Vellevî'nin izahı da bu mana takdirini desteklemektedir. Bk. el-Vellevî, Zahîretu'l-ukbâ, III, 365.

    Öneri Formu
19950 N000144 Nesai, Taharet, 108

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Abbad, o ikisine Hatim -b. İsmail-, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona Saib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Teyzem beni Rasulüllah'a (sav) götürüp ey Allah'ın Rasulü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum ve omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi mührüne baktım."


    Öneri Formu
7037 M006087 Müslim, Fadâil, 111

Bize Kuteybe b. Said, ona Hafs, ona el-A'meş, ona İbrahim (en-Neha'î) ona da Hemmam (b. Haris en-Neha'î), Cerîr b. Abdullah ile alakalı olarak şöyle rivayette bulunmuştur: (Cerîr b. Abdullah) Bir defasında abdest almış ve mestleri üzerine mesh etmişti. Ona 'Mesh mi ediyorsun?" diye sordular. O da: 'Rasulullah'ı (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi. Abdullah'ın arkadaşları Cerîr'in bu sözünü çok beğenirlerdi. Zira Cerîr'in İslam'a girişi, Hz. Peygamber'in (sav) vefatından kısa bir süre önce idi.


    Öneri Formu
19288 N000118 Nesai, Taharet, 96

Bize Ziyad b. Eyyub, ona (İsmail) b. Uleyye, ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da (Abdullah) b. Ebu Müleyke'nin rivayet ettiğine göre, İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra kendisine yemek getirildi. O esnada 'Size abdest almanız için su getirelim mi?' diye sordular. Rasulullah (sav) "Ben namaz kılacağım zaman abdest almakla emrolundum" buyurdu.


    Öneri Formu
19354 N000132 Nesai, Taharet, 101

Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad, ona da Ebu Cehdam, Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Abbas ile birlikte oturuyorduk. Bize şöyle dedi: "Vallahi Rasulullah (sav) bize diğer insanlardan özel olarak sadece üç şeyi emretti: Abdesti (şartlarına ve adaplarına özen göstererek) tastamam almamızı, zekât malından yemememizi ve atları eşeklerle çifleştirmememizi."


    Öneri Formu
19945 N000141 Nesai, Taharet, 106

Bize Kuteybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Hilal b. Yisâf, ona Ebu Yahya, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdesti (şartlarına ve adaplarına özen göstererek) tastamam alınız."


    Öneri Formu
19947 N000142 Nesai, Taharet, 106

Bize Veki b. Cerrah, ona Süfyan, ona Ebu Haşim el-Vâsıtî, ona Ebu Miclez, ona Kays b. Abbâd, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle haber vermiştir: "Kim abdestini tamamladıktan sonra 'Allahım seni tesbih ederim. Senden başka ilah yok. Sadece sen varsın. Senden istiğfar eder ve sana tevbe ederim' derse bu duası bir mühür vurularak arşa kadar yükseltilir ve kıyamete kadar hiç bir bozulma olmadan orada kalır."


    Öneri Formu
95860 MŞ000019 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 4

Bize Ubeydullah b. Said, ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Alkame b. Mersed, ona da (Süleyman) b. Büreyde, babasının (Büreyde b. Husayb) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. peygamber (sav) her namaz için abdest alırdı. Mekke'nin fethedildiği gün bütün namazları tek bir abdestle kıldı. Ömer Rasulullah'a (sav): '(Niçin) Daha önce yapmadığın bir şey yaptın?' dedi. Rasulullah (sav): 'Bunu kasıtlı olarak yaptım, Ey Ömer.' cevabını verdi.


    Öneri Formu
19355 N000133 Nesai, Taharet, 101


    Öneri Formu
34659 MU000082 Muvatta, Taharet, 11