28 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, ona İbnü'l-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ebu Hasîn ve Eşas b. Süleym, o ikisine Esved b. Hilâl, ona Muaz b. Cebel'in naklettiğine göre Rasulullah (sav); "ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?" dedi. Muaz, Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Allah'a kulluk etmeleri ve ona hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu ve "bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" dedi. O da Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "onlara azap etmemesidir" buyurdu.
Bize Harun b. Abdullah, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr ona da Ali el-Ezdî'nin naklettiğine göre İbn Ömer kendilerine şunu öğretmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak üzere devesine binip yerleştiğinde üç defa tekbir getirir, ardından "bunu bizim hizmetimize veren Allah eksikliklerden münezzehtir. Yoksa, biz ona güç yetiremezdik. Allah'ım! Bu yolculuğumuzda senden iyilik, takva ve razı olacağın ameli isteriz! Allah'ım! Bu yolculuğumuzu bize kolaylaştır. Allah'ım! Uzak (mesafeyi) bize dür (de yakın olsun). Allah'ım! Yolculuğumuzda bizim sahibimiz, ailemizin ve malımızın vekili sensin! Allah'ım! Yolculuğun sıkıntısından, kederli görünüşünden, aile ve malımın kötü hallere düşmesinden sana sığınırım!" diye dua ederdi. (Yolculuktan) döndüğünde de bunları (tekrar) söyler ve "Allah'a dönenler, tövbe edenler, Rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz" ilavesinde bulunurdu.
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona Ali el-Ezdî ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak üzere devesine binip yerleştiğinde üç defa tekbir getirir, ardından "bunu bizim hizmetimize veren Allah eksikliklerden münezzehtir. Yoksa, biz ona güç yetiremezdik. Ve biz kuşkusuz rabbimize geri döneceğiz (Zuhruf, 43/13-14). Allah'ım! Bu yolculuğumuzda senden iyilik, takva ve razı olacağın ameli istiyorum! Allah'ım! Bu yolculuğumuzu bize kolaylaştır. Allah'ım! Uzak (mesafeyi) bize dür (de yakın olsun). Allah'ım! Yolculuğumuzda bizim sahibimiz, ailemizin ve malımızın vekili sensin!" diye dua ederdi. (Yolculuktan) döndüğünde de bunları (tekrar) söyler ve "Allah'a dönenler, tövbe edenler, Rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz" ilavesinde bulunurdu. Nebî (sav) ve orduları tepelere çıktıklarında tekbir getirirler, (düzlüğe ya da alçak bir yere) indiklerinde de (subhanallah demek suretiyle) tesbihte bulunurlardı. Namaz da buna göre düzenlenmiştir (rükû ve secdelerde tesbih, kalkma esnasında ise tekbir getirilir).
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur'an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
Açıklama: İnsan kalbini Allah'tan başka her şeye kapamalıdır. Bunu yapmanın yollarından biri Allah'a kulluktur. Kullukla meşgul olan kimsenin kalbine dünya girmez. Gönlü zengin olur, fakirlik görmez.