28 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.
Bize Harun b. Abdullah, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr ona da Ali el-Ezdî'nin naklettiğine göre İbn Ömer kendilerine şunu öğretmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak üzere devesine binip yerleştiğinde üç defa tekbir getirir, ardından "bunu bizim hizmetimize veren Allah eksikliklerden münezzehtir. Yoksa, biz ona güç yetiremezdik. Allah'ım! Bu yolculuğumuzda senden iyilik, takva ve razı olacağın ameli isteriz! Allah'ım! Bu yolculuğumuzu bize kolaylaştır. Allah'ım! Uzak (mesafeyi) bize dür (de yakın olsun). Allah'ım! Yolculuğumuzda bizim sahibimiz, ailemizin ve malımızın vekili sensin! Allah'ım! Yolculuğun sıkıntısından, kederli görünüşünden, aile ve malımın kötü hallere düşmesinden sana sığınırım!" diye dua ederdi. (Yolculuktan) döndüğünde de bunları (tekrar) söyler ve "Allah'a dönenler, tövbe edenler, Rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz" ilavesinde bulunurdu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Ben ve Ebu Talha, Nebî (sav) ile (yolculuktan) döndük. Safiyye de Hz. Peygamber'in (sav) devesinin terkisinde idi. Medine'ye yaklaştığımızda Hz. Peygamber (sav) 'Bizler, Allah'a dönen, tövbe eden, Rabbimize kulluk eden ve hamd eden kimseleriz!' buyurdu. Medine'ye gelinceye dek bunları söylemeye devam etti."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer; (T) Bize Ubeydullah b. Said -hadisin lafız ona aittir-, ona Yahya el-Kattân, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) büyük bir ordu ya da müfreze içinde yahut hac veya umreden (Medine'ye) dönerken, bir tepeye ya da yüksek bir yere tırmandığında, üç kere tekbir getirir ardından da 'Bir olan Allah'tan başka ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Bütün hamdler de O'nadır. O her şeye gücü yetendir. Bizler Allah'a dönen, tövbe eden, kulluk eden, Rabbimize secde eden ve hamd eden kimseleriz. Allah sözünde durmuş, kuluna yardım etmiş ve tek başına orduları hezimete uğratmıştır' buyururdu."
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Rabî b. Berâ b. Âzib, ona da babası (Berâ b. Âzib) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) bir yolculuktan (Medine'ye) döndüğünde '(Bizler) Allah'a dönen, tövbe eden, rabbimiz için kulluk eden ve hamdeden kimseleriz' buyururdu." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Sevrî, Ebu İshâk vasıtasıyla Berâ'dan nakletmiş, ancak senette Rabî b. Berâ'yı zikretmemiştir. Şu'be'nin rivayeti daha sahihtir. Bu konuda İbn Ömer'den, Enes'ten ve Câbir b. Abdullah'tan da hadis nakledilmiştir.]
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur'an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
Açıklama: İnsan kalbini Allah'tan başka her şeye kapamalıdır. Bunu yapmanın yollarından biri Allah'a kulluktur. Kullukla meşgul olan kimsenin kalbine dünya girmez. Gönlü zengin olur, fakirlik görmez.