121 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Aşure, cahiliye devrinde oruç tuttuğumuz bir gündü. Ramazan orucu farz kılındığında, Rasulullah (sav) 'Bu, Allah'ın günlerinden bir günüdür. Dileyen o gün oruç tutsun, dileyen tutmasın' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona İbn Ebu Zi'b, ona Zührî, ona da Urve, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) aşure orucunu tutar, tutulmasını da emrederdi."
Bize Kuteybe, ona Süfyân, ona Zührî, ona da Humeyd b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir: "Muâviye'yi aşure günü minberde şöyle derken dinlemiştim: Ey Medine ahalisi! Hani alimleriniz nerededir? Ben Rasulullah'ı (sav) aşure günü hakkında 'Ben oruçluyum. Aranızdan oruç tutmak isteyen varsa tutsun' derken duymuştum."
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid b. Zürey, ona Şu'be, ona Hakem b. Uteybe, ona Kasım b. Muhaymira, ona Amr b. Şurahbîl, ona da Kays b. Sa'd b. Ubâde şöyle rivayet etmiştir: "Biz önceden aşure orucunu tutuyor ve fıtır sadakası veriyorduk. Ramazan orucu ve zekat farz kılınınca, aşure orucu tutmamız bize ne emredildi ne de yasaklandı. Ancak biz onu yine de tutuyorduk."
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said el-Kattân), ona Ubeydullah (b. Ömer), ona da Nafi (Mevla İbn Ömer), Abdullah b. Ömer'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Aşure günü, cahiliye ehlinin oruçlu geçirdiği bir gündü. halkı oruç tutarlardı. Ramazan orucunun farziyetini bildiren ayet nazil olduğunda, Hz. Peygamber (sav), 'İsteyen aşure orucunu tutsun, isteyen de tutmasın' buyurdu."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona İbn Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Urve (b. Zübeyr), Âişe'nin (r.anhâ) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ramazan orucu farz kılınmadan önce, aşure günü oruç tutulurdu. Ramazan orucunun farziyetini bildiren ayet nazil olduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'Dileyen aşure orucunu tutsun, dileyen tutmasın' buyurdu."
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona da Humeyd b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir: "Aşure gününde, hac mevsimindeyken Muâviye b. Ebu Süfyân'ı minberde şöyle derken işitmiştim: 'Ey Medine ahalisi! Hani alimleriniz nerededir? Ben Rasulullah'ın (sav) bu gün için 'Bu aşure günüdür. O günün orucu size farz kılınmamıştır. Ben ise oruçluyum. Dileyen bugün oruç tutsun, dileyen tutmasın' buyurduğunu işittim'."
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) huzurunda aşure orucundan bahsedildi. Hz. Peygamber (sav) de 'O, câhiliyye ehlinin oruçlu geçirdiği bir gündür. İçinizden o gün oruç tutmak isteyen tutsun, istemeyen tutmasın' buyurdu."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya (b. Said el-Kattân), ona Hişam (b. Urve), ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Aşure günü, cahiliye döneminde Kureyş'in oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de (hicretten önce) aşure orucunu tutardı. Medine'ye geldiğinde de bu orucu tuttu ve (ashâbına da) tutulmasını emretti. Ramazan (ayında oruç tutma emri) inince, ramazan orucu farz oldu, aşure orucu ise terk edildi. Artık aşure orucunu dileyen tuttu, dileyen de tutmadı."
Bana Yahya (b. Yahya), ona Mâlik (b. Enes), ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Aşure günü, cahiliye döneminde Kureyş ehlinin oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de cahiliye devrinde o günü oruçlu geçirirdi. Nebî (sav), Medine'ye hicret ettiğinde de o günde oruç tuttu ve tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılındığında ise, farz olan ramazan orucu oldu, aşure günü orucu ise terk edildi. Dileyen o günde oruç tuttu, dileyen de tutmadı."