Giriş

Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Muaviye b. Ğalâb; (T) Bize Müsedded, ona İsmail, ona Hacib b. Ömer, onlara da Hakem b. A'rec şöyle rivayet etmiştir: "Mescid-i Haram'da gömleğini yastık yapıp (uzanmış) vaziyette olan İbn Abbas'ın yanına vardım. Ona Aşûra orucu hakkında sordum. Şöyle dedi: 'Muharrem hilalini gördüğünde günleri say. Dokuzuncu gün olduğunda oruçlu olarak sabahla.' Peki Muhammed (sav) de mi böyle oruç tutuyordu dediğimde, 'Muhammed (sav) de böyle tutuyordu' dedi."


Açıklama: Ebû Dâvud burada hadisin iki senedini birleştirerek (tahvîl) vermiştir. İki sened de Hakem b. el-A'rac'de birleşmektedir. Muâviye b. Galâb ve Hâcib b. Ömer adlı râvîler bu hadisi mana ile Hakem b. el-A'rac'den nakletmişlerdir.

    Öneri Formu
270907 D002446-2 Ebu Davud, Sıyam, 65

Bize Ziyad b. Eyyüb ona Hüşeym, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara bunun nedeni sorulduğunda onlar “bugün, Allah'ın Hz. Musa'yı (as) ve İsrailoğullarını firavuna kar­şı muzaffer kıldığı gündür; biz de o güne hürmeten bugün oruç tutarız” dediler. Bunun üzerine Allah Rasulü (sav) "Biz Mûsâ'ya sizden daha yakınız" buyurdu, ardından o gün oruç tutulmasını emretti.


    Öneri Formu
35150 B003943 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 52

Bize Ebu Âsım, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekvâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), Eslem kabilesinden bir adamı aşûrâ günü (insanların yanına) şu haberi vermesi için gönderdi: 'Bugün aşûrâ günüdür. (Gün içinde) yemek yiyip içen kimse, gününün kalanını oruçlu olarak tamamlasın. Yemek yiyip içmeyenler ise günü oruçlu geçirsin.'"


    Öneri Formu
41646 DM001802 Darimi, Savm, 46

Bize Abdulvahhab b. Said, ona Şuayb b. İshak, ona Hişam b. Urve, ona abası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r. anhâ) şöyle rivayet etmiştir: "Aşûrâ günü, Kureyş'in cahiliye döneminde oruç tuttukları bir gündü. Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde o günde oruç tutmuş ve oruç tutulmasını (ashabına) emretmişti. Ramazan orucu farz kılınınca, farz olan oruç ramazan orucu oldu, aşûrâ orucunun tutulması ise terk edildi. Daha sonra dileyen aşûrâ orucunu tuttu, dileyen tutmadı."


    Öneri Formu
41649 DM001804 Darimi, Savm, 46

Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, onlara Hammad b. Zeyd, ona Ğaylan b. Cerir, ona Abdullah b. Mabed ez-Zimmanî, ona da Ebu Katade (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Nasıl oruç tutuyorsun?' dedi. Hz. Peygamber (sav) adamın sorusuna öfkelendi. Ömer bunu görünce 'Rab olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed'den (sav) razı olduk! Allah'ın gazabından ve Rasulü'nün öfkesinden yine Allah'a sığınırız' dedi. Rasulullah'ın (sav) öfkesi dinene dek Ömer (ra) bu sözleri tekrar etti. (Soruyu soran adam) 'Ey Allah'ın Rasulü! Senenin tamamını oruçlu geçiren kimsenin durumu nasıldır?' dedi. Hz. Peygamber 'O kimse ne oruç tutmuş ne de iftar etmiş sayılır' buyurdu. Müsedded rivayetinde 'O kimse oruç tutmamış iftar da etmemiştir' veya 'Ne oruç tutmuş ne de iftar etmiştir' demiştir. Bu şüphe hadisin râvisi Ğaylan'dan kaynaklanmaktadır. (Adam) ;Ey Allah'ın Rasulü! İki gün oruç tutup bir gün tutmayanın durumu nasıldır?' diye sorunca, Hz. Peygamber 'Bu oruca kim güç yetirebilir ki?' buyurdu. (Adam) Ey Allah'ın Rasulü! Peki bir gün oruç tutup bir gün tutmayanın hali nasıldır?' dedi. Hz. Peygamber 'Bu, Davud'un (as) orucudur' buyurdu. (Adam), Ey Allah'ın Rasulü! Bir gün oruç tutup iki gün tutmayanın durumu nasıldır?' deyince, Hz. Peygamber "Buna gücümün yeteceğini umuyorum' dedi ve şöyle ekledi 'Her aydan üç gün ve ramazan ayından ramazan ayına tutulan oruç, senenin tamamını oruçlu geçirmek gibidir. Allah'tan, arefe günü orucunu önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret kılacağını ümit ediyorum. (Aynı şekilde) Allah'ın, Aşure orucunu da önceki senenin günahlarına kefaret kılacağını ümit ederim."


    Öneri Formu
270885 D002425-2 Ebu Davud, Sıyam, 53

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud; (T) Bize Nasr b. Muhacir, ona Yezid b. Harun, ona Mes'udî, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: "Namazın farz kılınması da orucun farz kılınması da üç evrede gerçekleşmiştir." Seneddeki ravilerden Nasr bu hadisi uzunca, İbn Müsenna ise sadece namazlarının Beyt-i Makdis'e doğru kılınması ile alakalı kıssayı aktararak, kısa bir şekilde nakletmiş ve şöyle demiştir: "(Namazın) üçüncü evresi şöyleydi: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldi ve on üç ay boyunca Beyt-i Makdis'e doğru namaz kıldı. Ardından Allah Teâlâ (Yüzünü semaya döndürüp durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye yönlendireceğiz. Artık yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun yüzünüzü oraya çevirin) ayetini indirdi. Böylece Allah Teâlâ onun yüzünü Kâbe'ye çevirdi." İbn Müsenna'nın rivayeti bu şekilde son bulmaktadır. Ravi Nasr, hadisi rivayet ederken rüya (ezanı rüyasında) gören sahâbînin ismini açıklamış ve şöyle nakletmiştir: "Ensar'dan biri olan Abdullah b. Zeyd geldi ve kıbleye yönelip şöyle dedi: 'Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür. İki kere haydi namaza, iki kere de haydi kurtuluşa dedi. (Sonra) Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur (dedi). Biraz durdu, ardından tekrar kalktı ve benzer şeyleri (ezanın lafızlarını) söyledi. Ancak bu defa, haydi namaza cümlesinden sonra 'Namaz vakti girdi, namaz vakti girdi' cümlelerini ilave etti. Hz. Peygamber (sav), Abdullah b. Zeyd'e 'Ezanın sözlerini Bilal'e öğret' buyurdu. Bilal de ezanı okudu." Ravi (Nasr), oruç hakkında da şunları anlatmıştır: "Rasulullah (sav), (önceleri) her ay üç gün ve (bir de) aşûrâ orucunu tutardı. Allah Teâlâ, (Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı...) ayetini (...bir fakiri doyuracak kadar fidye verir.) kısmına kadar indirince, artık dileyen oruç tuttu, dileyen de oruç tutmayıp her gün fakirlere yemek yedirdi ve bu da tutmadıkları oruçların yerine geçti. Bu orucun bir evresiydi. Ardından Allah Teâlâ, (İçerisinde Kur'ân'ın indirildiği ramazan ayı...) ayetini (...diğer günlerde tutsun.) kısmına kadar indirdi. Böylece oruç, Ramazan ayına erişen kimseye farz kılınmış oldu. Yolculara da kaza etmeleri hükmü getirildi. Oruçlarını tutamayan yaşlı erkek ve kadınlara ise fakirleri doyurmaları (ruhsatı verildi)." (Muaz b. Cebel), 'Sırma (el-Ensârî), bütün gün çalışmış olarak geldi...' diyerek hadisin kalan kısmını rivayet etmiştir.


Açıklama: Hadisin senedinde Muaz b. Cebel ile Abdurrahman b. Ebu Leyla arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
270725 D000507-2 Ebu Davud, Salat, 28

Bize Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Medine'ye hicret etti. Yahûdîler de aşûrâ günü oruç tutuyorlardı. Nebî (sav) onlara (bu orucu) sordu. Onlar da 'Bu, Musa'nın Firavun'a karşı üstün geldiği gündür' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), müminlere 'Sizler Musa'ya (saygı göstermeye) daha lâyıksınız. Aşûrâ günü (siz de) oruç tutun' buyurdu."


    Öneri Formu
41644 DM001800 Darimi, Savm, 46

Bize Ya'lâ, ona Muhammed b. İshak, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bu, aşûrâ günü, Kureyş'in cahiliyye döneminde oruçlu geçirdiği bir gündü. Sizden o günde oruç tutmak isteyen tutsun. Dileyen de tutmasın." İbn Ömer, devam edegeldiği oruçlarına denk gelmesi dışında, o günde oruç tutmazdı.


    Öneri Formu
41648 DM001803 Darimi, Savm, 46

Bize Hennâd ve Ebu Küreyb, onlara Vekî', ona Hâcib b. Ömer, ona da Hakem b. A'rec şöyle rivayet etmiştir: "Zemzem kuyusunun yanında elbisesini yastık yapmış vaziyette yatarken İbn Abbas'ın yanına vardım. 'Aşure orucunun hangi gün olduğunu bana haber ver de o gün oruç tutayım' dedim. 'Muharrem hilalini gördüğünde günleri say. Dokuzuncu güne geldiğinde de oruçlu olarak sabahla' dedi. 'Muhammed (sav) de mi aynı şekilde oruç tutardı?' dediğimde, 'Evet' cevabını verdi."


    Öneri Formu
281371 T000754-2 Tirmizi, Savm, 50

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe (r.anha); (T) Bana Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Ramazan orucu farz olmadan önce Müslümanlar, Âşûrâ (Muharremin onuncu günü) oruç tutarlardı. O gün Kâbe'ye örtü örtüldüğü bir gündü. Allah (cc) ramazan orucunu farz kılınca, Rasülüllah şöyle buyurdular: 'Âşûrâ gününde oruç tutmak isteyen tutsun; tutmak istemeyen de tutmasın.' "


    Öneri Formu
278729 B001592-2 Buhari, Hac, 47