حدثنا عبد الوهاب الثقفي عن أيوب عن بن أبي مليكة قال لما فتحت مكة صعد بلال البيت فاذن فقال صفوان بن أمية للحارث بن هشام ألا ترى إلى هذا العبد فقال الحارث إن يكرهه الله بغيره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
128466, MŞ38080
Hadis:
حدثنا عبد الوهاب الثقفي عن أيوب عن بن أبي مليكة قال لما فتحت مكة صعد بلال البيت فاذن فقال صفوان بن أمية للحارث بن هشام ألا ترى إلى هذا العبد فقال الحارث إن يكرهه الله بغيره
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Meğâzî 38080, 20/483
Senetler:
()
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Kabe
Köle, sosyal hayatta
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه قال سمعت يزيد بن عبد الله بن قسيط قال : أرسل عبد الله بن عمر غلاما له بذهب أو بورق فصرفه فأنظر بالصرف فرجع إليه فجلده جلدا وجيعا وقال اذهب فخذ الذي لي ولا تصرفه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163982, EM000170
Hadis:
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني مخرمة بن بكير عن أبيه قال سمعت يزيد بن عبد الله بن قسيط قال : أرسل عبد الله بن عمر غلاما له بذهب أو بورق فصرفه فأنظر بالصرف فرجع إليه فجلده جلدا وجيعا وقال اذهب فخذ الذي لي ولا تصرفه
Tercemesi:
— (49-s) Yezîd ibni Abdullah'dan işitildiğine göre şöyle anlattı: «Abdullah ibni Ömer, kendi kölesine, bozdursun diye, altın veya gümüş para verip (çarşıya) gönderdi. Köle, paranın karşılığını bir müddet sonra almak üzere parayı bozdurup geri döndü. Bunun üzerine, Abdullah köleyi acıklı bir şekilde döğdü ve (ona) şöyle dedi:[340]
«Git, bana ait olanı getir ve onu değiştirme (bozdurma).»[341]
Altın ve gümüş kendi cinsleri karşılığında satıldıklar! ve bozduruldukları zaman, peşin olarak alınıp verilirler. Veresiye şekline dönünce, bu haram olur. İşte köle, haram bir alış-verİş yaptığına kızan Abdullah ibni D m e r , onu acıtacak şekilde kırbaçla doğmuştur. Terbiye için hizmetçiyi döğmenİn cevazına bir işaret ise de, bundan sonra gelecek olan hadîs-İ şerîfte, köleyi döğmemek veya döğüldüğü takdirde ileri gitmemek icab ettiği beyan buyurulmaktadir.[342]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 170, /175
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
حدثنا أبو عمر حفص بن عمر قال حدثنا شعبة قال حدثني أبو جعفر قال سمعت أبا ليلى قال : خرج سلمان فإذا علف دابته يتساقط من الآرى فقال لخادمه لولا أنى أخاف القصاص لأوجعتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163994, EM000182
Hadis:
حدثنا أبو عمر حفص بن عمر قال حدثنا شعبة قال حدثني أبو جعفر قال سمعت أبا ليلى قال : خرج سلمان فإذا علف دابته يتساقط من الآرى فقال لخادمه لولا أنى أخاف القصاص لأوجعتك
Tercemesi:
51-s) Ebû Leylâ'dan işitildiğine göre şöyle dedi: «Selman, çıkıp gördü ki, ahırda hayvanının yemi, yere düşüp duruyor, (zayi oluyor). Bunun üzerine hizmetçisine:
«Ben, (âhirette) kısastan korkmıyaydım, seni acı bir şekilde döverdim.»[364]
Selman, malının telef olup gitmesinden, boşuna harcanmasından krzdığı için hizmetçisini böyle tehdit etmiştir. Allah korkusunu; düşünerek haddi tecavüz etmemiş, ancak hizmetçiye bir göz dağı vererek yetinmiştir.[365]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 182, /180
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, Kısas
Yargı, köleye karşılık hüre Kısas
حدثنا عبد الله بن محمد الجعفي قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني داود بن أبى عبد الله مولى بنى هاشم قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد قال أخبرتنى جدتى عن أم سلمة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان في بيتها فدعا وصيفة له أولها فأبطت فاستبان الغضب في وجهه فقامت أم سلمة إلى الحجاب فوجدت الوصيفة تلعب ومعه سواك فقال لولا خشية القود يوم القيامة لأوجعتك بهذا السواك زاد محمد بن الهيثم تلعب بهيمة قال فلما أتيت بها النبي صلى الله عليه وسلم قلت يا رسول الله إنها لتحلف ما سمعتك قالت وفي يده سواك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163996, EM000184
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد الجعفي قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني داود بن أبى عبد الله مولى بنى هاشم قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد قال أخبرتنى جدتى عن أم سلمة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان في بيتها فدعا وصيفة له أولها فأبطت فاستبان الغضب في وجهه فقامت أم سلمة إلى الحجاب فوجدت الوصيفة تلعب ومعه سواك فقال لولا خشية القود يوم القيامة لأوجعتك بهذا السواك زاد محمد بن الهيثم تلعب بهيمة قال فلما أتيت بها النبي صلى الله عليه وسلم قلت يا رسول الله إنها لتحلف ما سمعتك قالت وفي يده سواك
Tercemesi:
Ümmü Seleme'den (Radiyaliahüanhç) rivayet ediliyor:
«Peygamber (Sallallahii A leyhi ve Sellem), Ümmü Seleme'nin evinde idi. Kendi hizmetçisini, yahut Ümmü Seleme'nin hizmetçisini çağırdı.
Hizmetçi gecikti. Bundan dolayı Peygamberin yüzünde öfke alâmeti belirdi. Ümmü Seleme gidip kapı perdesinde durdu da hizmetçiyi oynar vaziyette gördü. Hazreti Peygamberin elinde (diş fırçası olarak kullanılan) ağaç dalı vardı. Şöyle buyurdu:
«Kıyamet günü kısas korkusu olmıyaydı, bu ağaç dalı ile seni acı-taeak çekiIAe döverdim.»
Ravilerden Muhammed ibni Heysem şunu ilâve etmiştir: «Hizmetçi, bir hayvanı okşayıp eğleniyordu. (Ümmü Seleme'nin anlatışını şöyle) rivayet etti: Hizmetçiyi Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve SetiemYı getirdiğim zaman dedim ki:
«Ey Allah'ın Resulü! Bu hizmetçi yemin ediyor ki, senin çağrını işit-memiştir.»
Yine Ümmü Seleme dedi ki: «Peygamber'in elinde misvak vardı.»[368]
Hizmet edebilecek bir çağa eren erkek veya dişi hizmetçiye «Vasıf» denir. Ayrıca yalnız dişiler için müennes alâmeti ile «vasîfe» şeklinde de
kullanılır. Metİncfe möennes kelime kullanıldığından, hizmetçinin kız çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Hizmetçinin, Peygamber Efendimize veya Ümmü S eleme validemize ait olduğunda ravinin şüphesi vardır. Peygamber (Salkllahü Aleyhi ve Sellem) 'in kendi inancında, çağrısını duyduğu halde, hizmetçi ona koşmamıştır. Bu hareket ise bir kabahattir. Bundan ötürü hizmetçinin terbiye için dövülmesi caiz iken, Peygamber Efendimiz bunu yapmamışlar, yalnız, bir tehditle yetinmişler ve âhirette vuku bulacak gerçek adaletin tecellisini hatırlatmışlardır.
Ommö Seleme kimdir?:
Peygamber Efendimizin zevcesi ve müminlerin annesidir. İsmi H i n d '-dir. İlk kocası, amcası o^lu Ebû Seleme = Abdullah 'dır. Kocası öldükten sonra Hz. Peygamberle hicretin dördüncü yılında evlendi. İzdivaç müddetleri yedi rene sürdü. Hz. Peygamber'in İrtihallerinden sonra, 48 yıl yaşadılar. Hz. Peygamber'in zevcelerinden en son vefat edendir.
O m m ü Seleme validemiz ilk kocası İle birlikte ilk Müslüman olanlardandır ve Habeşistan'a hicret edenlerdendir. Oğulları Seleme Habeşistan'da doğduktan sonra Mekke'ye döndüler. Sonra yine kocası ile Medîneye hicret ettiler. Hanımlardan Habeşistan'a ilk hicret eden olduğu gibi, Medine'ye de ilk hicret eden hanımdır. Medine'de, Ömer, Dürre ve Z e y n e b adlarında üç çocuğu olmuştur. Gayet isabetli görüşü, parlak zekâsı ye güzelliği vardı. 378 hadîs-i şerif nakletmiştir. Hicretin 59 veya 6] yılında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[369]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 184, /181
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, kızması
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, Kısas
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن عبد الله بن دينار عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير الذي على الناس راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع على أهل بيته وهو مسؤول عن رعيته وعبد الرجل راع على مال سيده وهو مسؤول عنه ألا كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164018, EM000206
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن عبد الله بن دينار عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته فالأمير الذي على الناس راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع على أهل بيته وهو مسؤول عن رعيته وعبد الرجل راع على مال سيده وهو مسؤول عنه ألا كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته
Tercemesi:
îbni Ömer'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
«Hepiniz birer çobansınız, (çoban gibi gözetici ve koruyucu birer bekçişiniz). Hepiniz de, gözetlemeğe mecbur olduğu şeyden sorumludur. O insanların başında olan idareci = kumandan, bir çobandır ve o, eli altın-dakilerden sorumludur. İnsan, ailesi Üzerinde bir çobandır ve o, eli al-tındakilerden (karısından, çoluk - çocuğundan) sorumludur. İnsanın kölesi = hizfnetçisi, efendisinin malı üzerinde bir çobandır ve o, bundan sorumludur. Dikkat edin! Hepiniz birer çobansınız ve hepiniz, eli altında bulunanlardan sorumludur.»[411]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 206, /194
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Sorumluluk bilinci, Devlet başkanının, aile reisinin vs.
Yönetici, sorumlulukları
Yönetim, Yöneticilik
حدثنا أبو عاصم عن جعفر بن يحيى بن ثوبان قال حدثني عمارة بن ثوبان قال حدثني أبو الطفيل قال : رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يقسم لحما بالجعرانة وأنا يومئذ غلام أحمل عضو البعير فأتته امرأة فبسط لها رداءه قلت من هذه قيل هذه أمه التي أرضعته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166527, EM001295
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن جعفر بن يحيى بن ثوبان قال حدثني عمارة بن ثوبان قال حدثني أبو الطفيل قال : رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يقسم لحما بالجعرانة وأنا يومئذ غلام أحمل عضو البعير فأتته امرأة فبسط لها رداءه قلت من هذه قيل هذه أمه التي أرضعته
Tercemesi:
— Ebu't-Tufeyl anlatıp, şöyle .demiştir:
— Ci'râne mevkiinde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selietnj'i gördüm ki, et taksim ediyordu. Ben de o gün çocuktum, devenin kesilen et parçasını taşıyordum. Bu sırada Peygamber'e bir hanım geldi de, ,ona Peygamber hırkasını döşedi, (onun Ü2erine oturttu). Ben 'sordum:
Bu hanım kimdir? Denildi ki, bu, Peygamberi emziren süt annesiçlir.[1324]
Ci'rane veya Ci'irrâne, Mekke-Tâif yolu üzerinde.bir yerin adıdır. Hu-neyn savaşından dönüşte Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bu yerde ganimetleri bölerken süt annesi Halime hanım huzura gelmişler ve me-tİnde anlatıldığı gibi, Hz. Peygamber tarafından güzel bîr şekilde iltifatla karşılanmışlardı. Kendilerinden iyilik görülen kimselere İyilik etmek ve on^ lara iltifatta bulunmak Hz. Peygamberin güzel ahlâklarından biri olduğunu burada görmüş olmakla öylece hareket etmeyi vazife bilmeliyiz.
«Ahd»'ın buradaki mânâsı, bir şeyin kıymetini bilip, onu gözetmek, bir şeyi benimseyip korumaktır. Bu kelimenin lügat bakımından Zaman, yemin, mekân, zimmet, vasiyyet, nasihat, sözleşme, sıhhat ve iman gibi birçok mânâları vardır. Ahd sözünün ilk mânâda kullanıldığına Beyhakî'nin tahriç ettiği ve Hz. Â İ ş e'den rivayet ettiği şu hadîs delil teşkil eder:
Hz. Â işe'den (Radiyaîlahu anha) demiştir ki : İhtiyar bir kadın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selleın)'e geldi de, Peygamber ona:
«Nasılsınız, haliniz nasıl, bizden sonra durumunuz nasıl oldu?»
Diye sordu. Hanımcağız cevap verdi :
— Hayır üzereyiz, anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü... Hanımcağız evden çıkınca dedim ki, ya Resûlallah, bu ihtiyar kadına, bu güzel karşılama ve iltifatı yapıyorsun? Cevaben Peygamber şöyle buyurdu :
«Yâ Âi$e! Bu kadın Hatice'nin zamanında bize gelirdi. Muhakkak ki, kıymet gözetmek (kadirşinaslık) imandandır.»
Bu mânâda bir Hadîs-İ Şerif de 1. C. 232 sayıda geçmiştir.[1325]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1295, /970
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, süt anneleri, süt kardeşleri
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Süt anneliği
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166545, EM001302
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Tercemesi:
Zeyd ibni Sabit (RadiyalUthu arttı)'den rivayet edildiğine göre, bir gün. Ömer ibni Hattab (RadiytıUâhûanb) kendisine geldi de, (içeri girmek için) izm istedi. Zeyd ona izin verdi, Zeyd'in başı, onu taramakta olan kendisine ait bir cariyenin elinde bulunuyordu. O esnada Zeyd başını (cariyenin elinden) yıkardı. Bunun üzerine Hz. Ömer ona :
«Cariyeyi bırak, .tarasın seni.» dedi. Zeyd cevaben dedi ki:
— Ey mü'minlerin Emîri! Bana haber gönderseydin de sana gelseydim ya? Hz. Ömer şöyle buyurdu :
«Benim (sana) ihtiyacım var.»[1340]
Hz. Ömer (Radiyallahu onh) bîr devİet reisi olduğu halde şahsî bir işi için başkasını yanına çağırmayı İslâm edebine uygun bulmamış, bizzat kendisi gitmiştir. Bu, İslâm ahlâkının en nazik edeblerİnden biridir. Zeyd ibnİ Sabİt bilhassa feraiz ilminde emsali bulunmayan bir âlim olduğu İçin halife Hz. Ömer, dede mirası ile ilgili bir meseleyi öğrenmek İçin yanına gitmiş ve böylece büyük bir nezaket göstermişti. Bu haberi Bey-ha kî, Süneni Kübrâ adlı eserinin C. VI, 247. sayfasında ve Feraiz bölümünde tahrİç etmiştir. Zeyd ibni Sabit'İn hal tercemesi hakkında bifgi için 458 sayılı Hadîs-i Şerîf açıklamasına müracaat edilsin.[1341]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1302, /974
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Yönetim, adaletli olmak