Giriş

“Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!”


    Öneri Formu
56028 KK23/114 Mü'minûn, 23, 114

Eğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından (kurtulmak için) elbette bunları fedâ ederlerdi. Halbuki (o gün) onlar için, Âllah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır.


    Öneri Formu
57729 KK39/47 Zümer, 39, 47

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.


    Öneri Formu
57730 KK39/48 Zümer, 39, 48

De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.


    Öneri Formu
58351 KK45/26 Câsiye, 45, 26

Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir.


    Öneri Formu
54615 KK7/45 A'râf, 7, 45

"Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?"


    Öneri Formu
56914 KK37/16 Sâffât, 37, 16

"İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?"


    Öneri Formu
56917 KK37/17 Sâffât, 37, 17

Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedî kalacaksınız.


    Öneri Formu
57989 KK43/71 Zuhruf, 43, 71

"Allah'ın vâdi gerçektir, kıyamet gününde şüphe yoktur" dendiği zaman: Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret olduğunu sanıyoruz, (onun hakkında) kesin bir bilgi elde etmiş değiliz, demiştiniz.


    Öneri Formu
58371 KK45/32 Câsiye, 45, 32


    Öneri Formu
33158 İM004082 İbn Mâce, Fiten, 34