حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن شقيق عن أبى مسعود الأنصاري قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : حوسب رجل ممن كان قبلكم فلم يوجد له من الخير إلا أنه كان رجلا يخالط الناس وكان موسرا فكان يأمر غلمانه أن يتجاوزوا عن المعسر قال الله عز وجل فنحن أحق بذلك منه فتجاوزوا عنه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164106, EM000293
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش عن شقيق عن أبى مسعود الأنصاري قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : حوسب رجل ممن كان قبلكم فلم يوجد له من الخير إلا أنه كان رجلا يخالط الناس وكان موسرا فكان يأمر غلمانه أن يتجاوزوا عن المعسر قال الله عز وجل فنحن أحق بذلك منه فتجاوزوا عنه
Tercemesi:
— Kbu Mes'ûd El-Ensarî (Radîyallahu anh) 'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki:
— Resûlüllah (SaUaUahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Sizden önce bir adam hesafca çekildi de, onun hayırlı bir şeyi bulunamadı. Ancak o adam, insanlara karışırdı (alış-veriş ederdi) ve zengin bir kimse idi. Çalıştırdığı hizmetçilerine, fakirlerden vazgeçmelerini, (alacaklarını bağışlamalarını) emrederdi. (Onun hakkında) Azîz ve Celîl olan Allah (meleklerine) şöyle buyurdu:
— Şam yüce biz, o zengin kuldan, bağış etmeye daha lâyıkız; ondan vaz geçin, (onu cezalandırmayın).»[582]
Bu hadîs-i şeriften cömerdliğin ne kadar büyük bir haslet olduğunu, Allah'ın geniş rahmetine naşı! bîr vesile teşkil ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Tartıya konabilecek hiç bir hayırlı amelî bulunmayan bir varlıklı adamın, sırf dar geçimlilere tazyik etmeyerek onlardaki haklardan vaz geçmesi sebebiyle, Allah tarafından kurtuluşa erdirilmiştir. Allah Tealâ'nın ihsan ve ikramı, bütün yaratıklara hesapsız rızık göndermesi ve bunca nimetlere kulların nankörlük etmesi karşılığında yine İhsanını esirgememesi, onun kerem ve ihsanının sonsuzluğuna delildir. İşte kullar da kendi çaplarında bu ihsan ve cömertlik vasfı ile sıfatlanarak hareket ederse, Allah'ın bağışlamasına ve rahmetine nail olur.[583]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 293, /260
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Seçki, Güzel ahlak
Sosyalleşme, temel prensipler
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
Teşvik edilenler, insanları affetmek
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثني أبو بكر بن نافع واسمه أبو بكر مولى زيد بن الخطاب قال سمعت محمد بن أبى بكر بن عمرو بن حزم قالت عمرة قالت عائشة قال النبي صلى الله عليه وسلم : أقيلوا ذوى الهيئات عثراتهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164613, EM000465
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثني أبو بكر بن نافع واسمه أبو بكر مولى زيد بن الخطاب قال سمعت محمد بن أبى بكر بن عمرو بن حزم قالت عمرة قالت عائشة قال النبي صلى الله عليه وسلم : أقيلوا ذوى الهيئات عثراتهم
Tercemesi:
— Hazreti Âişe demiştir ki, Peygamber (Saltaliahü Aleyh! ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— İyiliksever olanların hatalarım bağışlayınız.»[909]
Bundan önceki hadîs-i şeriflerle 332 ve 312 sayılı hadîslere bakılsın.
Bu hadîs-i şerifin yumuşak huylu olmak bölümünde getirilmiş olmasının sebebi, hataların tatlılıkla bağışlanmasını, şiddet gösterilmemesini ifade içindir. Başkasının hakkını çiğnememek ve başkasına zulüm olmamak şartı ile insanlar arasında beşeriyet icabı meydana gelen günah ve hataları örtmek ve arkasına düşmeden terk etmek ve böylece müminlerin şerefini korumak selâmet yoludur. Böyle hareket edilirse, ferdler arasında sevgi ve bağlılık meydana gelir.
iyiliksever olanlar, hata ve günahlarından utanç duyarlar ve pişmanlık çekerler. Bunun için, onları mahcub duruma düşürmeden ve kendilerine ezİ-yet vermeden hatalarını örtmek, onlara büyük bir iyilik olur. Fakat daima kötülük yoiunda bulunanlar bağışlanır ve cezalandırılmazlarsa, daha fazla kötülük etmeye imkân kazanırlar. Böyleco zarar verme bakımından onlara yardım edilmiş olur.[910]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 465, /371
Senetler:
()
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Yargı, Hadler, herkese uygulanması
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا داود بن رشيد نا محمد بن ربيعة ح ونا إبراهيم بن حماد نا الحسن بن عرفة نا محمد بن ربيعة عن يزيد بن زياد الشامي عن الزهري عن عروة عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : ادرؤا الحدود ما استطعتم عن المسلمين فإن وجدتم للمسلم مخرجا فخلوا سبيله فإن الإمام لأن يخطئ في العفو خير له من أن يخطئ في العقوبة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186343, DK003097
Hadis:
نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا داود بن رشيد نا محمد بن ربيعة ح ونا إبراهيم بن حماد نا الحسن بن عرفة نا محمد بن ربيعة عن يزيد بن زياد الشامي عن الزهري عن عروة عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : ادرؤا الحدود ما استطعتم عن المسلمين فإن وجدتم للمسلم مخرجا فخلوا سبيله فإن الإمام لأن يخطئ في العفو خير له من أن يخطئ في العقوبة
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Hudud ve Diyat ve Ğayruhu 3097, 4/62
Senetler:
()
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
نا محمد بن القاسم بن زكريا نا أبو كريب نا معاوية بن هشام عن مختار التمار عن أبي مطر عن علي قال سمعت رسول الله صلى الله عليه و سلم يقول : ادرؤا الحدود
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186344, DK003098
Hadis:
نا محمد بن القاسم بن زكريا نا أبو كريب نا معاوية بن هشام عن مختار التمار عن أبي مطر عن علي قال سمعت رسول الله صلى الله عليه و سلم يقول : ادرؤا الحدود
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Hudud ve Diyat ve Ğayruhu 3098, 4/63
Senetler:
()
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
نا محمد بن عبد الله بن غيلان نا أبو هشام الرفاعي نا عبد السلام بن حرب نا إسحاق بن عبد الله بن أبي فروة عن عمرو بن شعيب عن أبيه : أن عبد الله بن مسعود ومعاذ بن جبل وعقبة بن عامر الجهني قالوا إذا اشتبه عليك الحد فادرأه ما استطعت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186345, DK003099
Hadis:
نا محمد بن عبد الله بن غيلان نا أبو هشام الرفاعي نا عبد السلام بن حرب نا إسحاق بن عبد الله بن أبي فروة عن عمرو بن شعيب عن أبيه : أن عبد الله بن مسعود ومعاذ بن جبل وعقبة بن عامر الجهني قالوا إذا اشتبه عليك الحد فادرأه ما استطعت
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Hudud ve Diyat ve Ğayruhu 3099, 4/63
Senetler:
()
Konular:
Teşvik edilenler, insanları affetmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum