89 Kayıt Bulundu.
Bize Hakem b. Nâfî, ona Şuayb b. Ebû Hamza, ona Zührî, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman, ona da Peygamber’in (sav) hanımı Âişe (r.anha), Rasûlullah’tan (sav) rivayet etti: – “Ey Âişe (Âiş), şu zât Cibrîl’dir, sana selâm ediyor” buyurdu. Ben: – “Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh (selâm, Allah’ın rahmeti ve bereketi onun da üzerine olsun)” dedim. Âişe (r.aha) dedi ki: O benim görmediğimi görüyor.
Bize Ebû Nuaym, ona Zekeriyyâ, ona Âmir, ona Ebû Seleme b. Abdurrahmân, ona da Âişe (r.anha) Rasûlullah’ın (s.a.v.) kendisine; – Cebrail (a.s) sana selâm ediyor” dediğini, kendisinin de ona: – Ve aleyhi’selâm ve rahmetullâh (selâm ve Allah’ın rahmeti onun da üzerine olsun), diye karşılık verdiğini rivayet etmiştir.
Bize Süfyân b. Uyeyne, ona Mücâlid, ona Şa‘bî, ona Ebû Seleme, ona da Âişe (r.anha) anlattı: Allah Rasûlu’nü (s.a.v.) ellerini atın yelesine koymuş bir şekilde biriyle konuşurken gördüm. (Kendisine): – Seni, ellerini Dihye el-Kelbî’nin atının yelesine koymuş bir şekilde gördüm. Dihye ile konuşuyordun, dedim. O: – Sen de onu gördün mü? diye sordu. Ben de: – Evet (gördüm), dedim. O: –İşte o Cebrail'dir (a.s.), kendisi sana selâm ediyor” dedi. Ben: – Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh (Selam, Allah’ın rahmeti ve bereketi onun da üzerine olsun), Allah dost ve misafirimizi hayırla mükâfatlandırsın. O ne güzel dost ve ne güzel misafirdir, dedim. Süfyân dedi ki: hadiste geçen “dahîl”, dost demektir.
Bize Süfyân, ona Mücâlid, ona Şa‘bî, ona Ebû Seleme, ona da Âişe (r.anha) anlattı: Allah Rasûlu’nü (s.a.v.) ellerini atın yelesine koymuş bir halde biriyle konuşurken gördüm. (Kendisine): – Seni, ellerini Dihye el-Kelbî’nin atının yelesine koymuş, Dihye ile konuşurken gördüm, dedim. O: – Sen de gördün mü? diye sordu. Ben de: – Evet (gördüm), dedim. O: –İşte o Cebrail'dir (a.s.), kendisi sana selâm ediyor” dedi. Ben: – Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh (selam, Allah’ın rahmeti ve bereketi onun da üzerine olsun), Allah dost ve misafirimizi hayırla mükâfatlandırsın. O ne güzel dost ve ne güzel misafirdir, dedim. Süfyân dedi ki: Hadiste geçen “dahîl”, dost demektir.
Açıklama: Hadisin isnadı kavidir.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Saîd, ona da Katâde, Mutarrif b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti. “Imran b. Husayn hastalığında bana birini gönderdi. Yanına vardığımda bana; 'Sana bazı hadisler rivayet ediyordum. Umulur ki şanı yüce olan Allah, bu hadîslerle benden sonra sana fayda verir. Bil ki (melekler ) bana selam veriyordu. Eğer yaşarsam bunu gizle, ölürsem istersen bunu söyleyebilirsin' dedi."
Açıklama: Buhârî ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.