322 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu'l-Hayr, Abdullah b. Amr (ra)'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Bir adam, Rasûlullah (sav)'e, İslamdaki hangi amellerin daha hayırlı olduğunu sordu. Rasûlullah (sav) de şöyle cevap verdi; - Yemek yedirmen ve tanıdığına da, tanımadığına da selam vermendir."
Bize Said b. Amir, ona Avf, ona da Zürare b. Evfa, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde -ki insanlar onun gelişini yüksek bir yerden gözetliyorlardı-, "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslendiler." (Abdullah b. Sellam devamla şöyle) dedi; "(karşılamaya) çıkanlar arasında ben de çıktım. Yüzünü gördüğümde bu yüzün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk sözler şunlar oldu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, sıla-i rahim yapın ve insanlar uyurken namaz kılın ki emân içerisinde cennete girin."
Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Eyyûb, ona Ebû Kılâbe, ona İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Rabbim bana bu gece en güzel surette geldi (ravilerden biri: "sanırım 'uyku aleminde' dedi" diye söyledi) ve bana şöyle dedi: “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?” buyurdu. Ben “Bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onun soğukluğunu göğsümde (veya boğazımda) hissettim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır bilir misin?” diye sordu. Ben “Evet, bilirim” dedim. “Keffâretler (ve dereceler) hakkında” buyurdu. Keffâretler namazdan sonra mescitlerde kalıp (sonraki namazı beklemek) ve cemaate yaya olarak gitmek, zor zamanlarda dahi abdesti dosdoğru almaktır. Her kim bunları yaparsa hayırla yaşar hayırla ölür. Anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Muhammed! Namazı kıldığın zaman şöyle de: "Allah’ım senden dileğim odur ki iyilikleri yapayım, kötülükleri terk edeyim, miskinleri seveyim. Eğer kullarına bir sıkıntı verip onları bir fitne ile denemek isteyecek olursan beni bu fitneye bulaştırmadan emanetini geri al." Dereceler ise selamı yaymak, (eşe dosta, kimsesizlere) yemek yedirmek, geceleyin herkes uyurken namaz kılmaktır." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisin senedinde Ebû Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Katâde bu hadisi, Ebû Kılâbe - Hâlid b. el-Leclâc – İbn Abbâs senediyle de rivayet etmiştir.
Bize Yahya b. Yahya et-Temimi, ona Ebu Heyseme, ona Eş’as b. Ebu’ş-Şa’sa (T) Yine bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Eş’as, Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bera b. Azib’in huzuruna girdim ve onu şöyle derken işittim: Hz. Peygamber bize yedi şeyi emir, yedi şeyi de yasak etti: Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmayı, yemin edince gereğini yerine getirmeyi veya (şöyle yapacaksın diye) yemin edenin yeminini bozdurmamayı, mazluma yardım etmeyi, davete icabet etmeyi ve selamı yaymayı emretti. Altın yüzükleri yahut altından yüzük takmayı, gümüş kaptan bir şey içmeyi, ipekten eyer kılıfı yapmayı, ibrişimli ipek kumaşları, ipek, parlak atlas (istebrak) ve halis ipeği (dibac) yasak etti."
Açıklama: Hz. Peygamber tarafından emredilen ve nehyedilen yedi şey incelendiğinde bütün davranışların sosyal içerikli olduğu görülür. Hasta ziyareti de fertlerin zor zamanlarda birbirlerine maddi ve manevi olarak destek olmalarını sağlayacak toplumsal yönü olan bir ameldir. İbnü'l-Cevzî hadiste zikredilen hasta ziyaretinin gayelerine dikkat çekmiştir. Ona göre hasta şunlar gibi bazı amaçlara binaen ziyaret edilir: Rahatlatmak ve ihtiyaçlarını gidermek, ya da belki de vefatı yaklaşmış birinin ölüm hakkındaki nasihatlerini dinleyip, bunlara kulak vermek. (Bk. İbnü'l-Cevzi, Keşfu'l-müşkil, II, 236)
Bize Said b. Âmir, ona Avf, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine'ye vardığında -ki halk onun gelişini gözlemeye çıkmıştı- : "Allah'ın elçisi geldi, Allah'ın elçisi geldi." dediler. (Onu karşılamak için) çıkanlarla birlikte ben de çıkmıştım. Onun yüzünü görünce bu yüzün yalancı yüzü olmadığını anladım. Ondan ilk işittiğim söz şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla sıla-i rahim yapınız, insanlar uyurken namaz kılınız ki selametle Cennete giresiniz."
Bize Hüseyin el-Cu'fi, ona Zâide, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr Hz. Peygamber'den şöyle rivayet etmiştir: 'Rahman'a ibadet edin, yoksulları yedirin ve selamı yayın ki cennete giresiniz.'a
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona ‘Alâ, ona da babası, Ebû Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (sav); “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır.” buyurdu. “Bunlar nedir ey Allah'ın Rasûlü?" diye sorulunca; “Karşılaştığında ona selam verir, seni davet ettiğinde davetine katıl, senden nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında ve hemen akabinde Allah’a hamdettiğinde يرحمك الله (Allah sana merhamet buyursun) de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğünde de ona cenazesine katıl.” buyurdu.