Giriş

Bize Ebu Üsame, ona Avf, ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar (Onu karşılamak için) hızla ona doğru koştular, ve üç kez 'Rasulullah (sav) geldi!' (diye) seslenildi. Onu görmek için (gelen) insanların arasında ben de vardım. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk şey, söylediği şu sözlerdir; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, sıla-i rahim yapınız ve insanlar uyurken namaz kılınız ki esenlikle cennete giresiniz."


    Öneri Formu
126255 MŞ036997 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Evâil, 1

Bize Ebu Üsâme, ona Avf, ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar (Onu karşılamak için) hızla Ona doğru koştular, ben de Onun yanına gittim. Ona (sav) bakınca, yüzünün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk şey, şu sözleridir: "Ey insanlar! Selamı yayınız, sıla-i rahim yapınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız."


    Öneri Formu

Bize Ebu Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer b. Dürustüveyh, ona Yakub b. Süfyân, ona Muaz b. Avzillah el-Basrî, ona Avf el-A'râbî, ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar (Onu karşılamak için) hızla Ona doğru koştular ve 'Rasulullah (sav) geldi!' (diye) seslendiler." (Abdullah b. Selâm devamla şöyle) dedi; Onu görmek için (gelen) insanlar arasında ben de vardım. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde, yüzünün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. Ondan işittiğim ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Yemek yediriniz, selamı yayınız, sıla-i rahim yapınız ve insanlar uyurken gece namaz kılınız ki esenlikle cennete giresiniz."


    Öneri Formu
141480 BS004709 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 671


Açıklama: Bu isnadda geçen (ح) harfi müellifin kendisine ulaşan birkaç isnadı birleştiğini göstermektedir. Yani adı geçne her harften sonra müellif tekrar hocasını sayıyor demektedir. Buna göre yukarıdaki isnadda müellifin Hasan b. Affan, İbrahim b. Abdullah ve Ebû Ömer el-Kûfî olmak üzere üç tane hocası bulunmakta ve bu isnadlar A'meş'te birleşmektedir. Buna tahvil uygulaması denir. Hadisin sonundaki zikredilen isnad ise destek için kaydedilmiş olup, mutâbî olarak adlandırılır. Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu

Bize İbrahim b. Said ve Sadaka b. Fadl, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Abdurrahman b. İshak, ona Numan b. Sa'd, ona da Ali, Allah Rasulü'nden (sav) rivayet etmiştir: Hz. Peygamber "Cennette içinden dışı, dışından da içi gözüken bir ev vardır" buyurunca, bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu, peygamberlerin evi mi?' diye sordu. Hz. Peygamber de: "Allah onu, insanlara yemek yediren (ikramda bulunan), selamı yayan, orucunu sürekli kılan, insanlar uyurken geceleri namaz kılan kimse için hazırlamıştır" buyurdu.


    Öneri Formu


Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu


Açıklama: Bu isnadda geçen (ح) harfi müellifin kendisine ulaşan birkaç isnadı birleştiğini göstermektedir. Yani adı geçne her harften sonra müellif tekrar hocasını sayıyor demektedir. Buna göre yukarıdaki isnadda müellifin Hasan b. Affan, İbrahim b. Abdullah ve Ebû Ömer el-Kûfî olmak üzere üç tane hocası bulunmakta ve bu isnadlar A'meş'te birleşmektedir. Buna tahvil uygulaması denir. Hadisin sonundaki zikredilen isnad ise destek için kaydedilmiş olup, mutâbî olarak adlandırılır. Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu


Açıklama: Bu isnadda geçen (ح) harfi müellifin kendisine ulaşan birkaç isnadı birleştiğini göstermektedir. Yani adı geçne her harften sonra müellif tekrar hocasını sayıyor demektedir. Buna göre yukarıdaki isnadda müellifin Hasan b. Affan, İbrahim b. Abdullah ve Ebû Ömer el-Kûfî olmak üzere üç tane hocası bulunmakta ve bu isnadlar A'meş'te birleşmektedir. Buna tahvil uygulaması denir. Hadisin sonundaki zikredilen isnad ise destek için kaydedilmiş olup, mutâbî olarak adlandırılır. Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu