322 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe ona Muhammed b. Musa el-Mahzumi el-Medeni, ona Sa’id b. Ebu Sa’id el-Makburi, ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Mü’minin mü’min üzerindeki hakkı altıdır. Hastalandığında ziyaret etmek, öldüğünde cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, karşılaştığında selam vermek, aksırdığında hayır duada bulunmak, gıyabında veya yanında iken iyiliğini İstemek." [Tirmizî bu hadis hakkında şunları söylemiştir. Bu rivayet hasen sahih bir hadistir.Ayrıca Muhammed b. Musa el Mahzûmî el-Medenî'nin sika/güvenilir bir kimse olup, kendisinden Abdulaziz b. Muhammed ve İbn Ebu Füdeyk rivayette bulunmuştur.]
Ebû Hureyre (r.a.), Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Beş şey, müslümanın müslüman üzerindeki hakklarındandır: Selamı almak, davete icabet etmek, cenazeye katılmak, hastayı ziyaret etmek, aksırdığında Azîz ve Celîl olan Allah'a hamdedene, يرحمك الله (yani Allah sana merhamet buyursun) demek.”
Bize Affân, ona Hemmâm, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Rahman'a ibadet ediniz, selamı yayınız ve yemek yediriniz ki cennetlere giresiniz."
Bize Veki', ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız" Rasûlullah, sözüne devamla şöyle buyurdu: "Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Amr b. Ali ve Yahya b. Davud, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre, Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Abdullah b. Haris, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman b. Musa, ona Nafi', ona da İbn Ömer (r.a.), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Selamı yayınız, yemek yediriniz ve Allah azze ve celle'nin emrettiği gibi kardeş olunuz.".
Bize İsmail b. Ebu Uveys, ona kardeşi, ona Süleyman b. Bilal, ona İbrahim b. Ebu Useyd, ona dedesi, ona da Ebu Hüreyre, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki Müslüman olmadıkça cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) Müslüman olamazsınız. Selamı yayınız ki birbirinizi sevesiniz. Kindarlıktan kaçınınız. Kindarlık (kökünden) kazıyandır. Size saçı (kökünden) kazıyandır demiyorum bilakis o dini (kökünden) kazıyandır." [Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Enes b. Iyad, ona da İbrahim b. Ebu Useyd benzerini rivayet etti.]
Bize Muhammed b. Selam, ona Muhammed b. Fudayl b. Gazvan, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Rahman'a ibadet ediniz, yemek yediriniz ve selamı yayınız ki cennetlere giresiniz."
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav), bize yedi şeyi: Cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yeminle istenileni yerine getirmeyi ve selamı almayı emretti."
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona ‘Alâ, ona da babası, Ebû Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (sav); “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır.” buyurdu. “Bunlar nedir ey Allah'ın Rasûlü?" diye sorulunca; “Karşılaştığında ona selam verir, seni davet ettiğinde davetine katıl, senden nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında ve hemen akabinde Allah’a hamdettiğinde يرحمك الله (Allah sana merhamet buyursun) de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğünde de ona cenazesine katıl.” buyurdu.