322 Kayıt Bulundu.
Bize Affân, ona Abdurrahman b. İbrahim el-Kâss, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır." 'Bunlar nelerdir Ey Allah'ın elçisi?' diye sorduklarında Hz. Peygamber (sav) şöyle cevap verdi: "Karşılaştığında selam ver, davet ettiğinde davetine icabet et, nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında -Allah'a hamd ettiği takdirde- ona (yerhamukellah) diyerek hayır duada bulun, hastalandığında onu ziyaret et, öldüğünde cenazesine katıl."
Açıklama: Hadis sahih isnad hasendir. Hasenlik durumu Abdurrahman b. İbrahim dolayısıyladır.
Bize Süleyman b. Mansur el-Belhi, ona Ebü’l-Ahvas (T), Bize Hennad b. es-Serri, ona Ebü’l-Ahvas, ona Eş’as, ona Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib’in şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber bize yedi şeyi emredip yedi şeyi de yasakladı. Hastayı ziyaret etmeyi, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmayı, ettiği yemini bozmamayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı, davet edenin davetine icabet etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı emretti. Altın yüzük takmayı, gümüş kaplar kullanmayı, ipek eğer yastıklarını, ibrişimli kumaşları (kassi), parlak atlası (istebrak), ipekli elbise ve halis ipek (dibac) giymeyi yasak etti."
Bize İbrahim b. Musa, ona Cerir, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr (ra), Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Rahman'a kulluk ediniz, selamı yayınız ve yemek yediriniz ki cennetlere giresiniz."
Abdulah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "' Sakın yollarda oturmayın.' Bunun üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları; 'Ey Allah’ın Rasulü! Oturup konuşmamız gerekebiliyor' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), 'eğer oturursanız, yola hakkını verin' buyurdu. 'Yolun hakkı nedir?' diye sorduklarında, 'gözü (harama bakmaktan) sakınmak, yolda eziyet veren bir şey varsa kaldırmak, verilen selamı almak, iyiliği emredip kötülükten alıkoymaktır' buyurdu."
Bize Süleyman, ona İsmail, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın müslüman üzerinde hakkı altıdır." 'Bunlar nelerdir Ey Allah'ın elçisi?' diye sorulunca şöyle cevap verdi: "Onunla karşılaştığında selam ver, seni davet ettiğinde davetine icabet et, nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında Allah'a hamd ederse (yerhamukellah) diyerek hayır duada bulun, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğünde cenazesine katıl"
Bize Musa b. Davud, ona İbn Lehîa, ona Halid b. Ebu İmran, ona Nâfi, ona İbn Ömer'in söylediğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu zor zamanda terk etmez. Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki iki kişi birbirini sevdi mi aralarının açılmasına ancak ikisinden birisinin işlediği günah sebep olur." Hz. Peygamber (sav) ayrıca şöyle buyurmuştur: "Bir Müslümanın Müslüman kardeşi üzerinde iyilik kabilinden altı hakkı vardır: Aksırdığında ona dua etmek, hastalandığında ziyaret etmek, yanında da gıyabında da olsa onun iyiliğini İstemek, karşılaştığında ona selam vermek, davet ettiğinde icabet etmek, ölünce cenazesine katılmak. Hz. Peygamber (sav), bir Müslümanın Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durmasını da yasakladı."
Bize Affân, ona Abdülvahid b. Ziyâd, ona Osman b. Hakim, ona İshak b. Abdullah b. Ebû Talha, ona da babası Abdullah b. Ebu Talha rivayet etti: " Yol üzerindeki avlulardan birinde oturuyorduk. Hz. Peygamber (sav) yanımıza geldi ve 'Buralarda neden oturuyorsunuz; yol kenarlarında oturmaktan uzak durun' buyurdu. 'Ey Allah’ın Resulü! kimseye zarar vermeden oturup aramızda konuşuyorduk' diye karşılık verdi. Bunun üzerine Allah Rasulü, 'Öyleyse oturduğunuz yerin hakkını verin' buyurdu. 'Onun hakkı nedir? Ey Allah’ın Resulü!' diye sorunca, 'Gözü kötü bakışlardan sakındırmak, verilen selamı almak ve güzel şeyler konuşmaktır' buyurdu."
Bize Ma'mer ona Zühri, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir Müslümanın kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selamını almak, aksırdığında (yerhamukellah diyerek) dua etmek, davetine icabet etmek, hastalandığında ziyaret etmek ve cenazesine katılmak."
Bize Yahya b. Yahya et-Temimi, ona Ebu Heyseme, ona Eş’as b. Ebu’ş-Şa’sa (T) Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Eşas, Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin'in şöyle anlattığını rivayet etti: Bera b. Azib'in huzuruna girdim ve onu şöyle derken işittim: "Hz. Peygamber bize yedi şeyi emir, yedi şeyi de yasak etti: Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmayı, yemin edince gereğini yerine getirmeyi veya (şöyle yapacaksın diye) yemin edenin yeminini bozdurmamayı, mazluma yardım etmeyi, davete icabet etmeyi ve selamı yaymayı emretti. Altın yüzükleri yahut altından yüzük takmayı, gümüş kaptan bir şey içmeyi, ipekten eyer kılıfı yapmayı, ibrişimli ipek kumaşları, ipek, parlak atlas (istebrak) ve halis ipeği (dibac) yasak etti."
Açıklama: Hz. Peygamber tarafından emredilen ve nehyedilen yedi şey incelendiğinde bütün davranışların sosyal içerikli olduğu görülür. Hasta ziyareti de fertlerin zor zamanlarda birbirlerine maddi ve manevi olarak destek olmalarını sağlayacak toplumsal yönü olan bir ameldir. İbnü'l-Cevzî hadiste zikredilen hasta ziyaretinin gayelerine dikkat çekmiştir. Ona göre hasta şunlar gibi bazı amaçlara binaen ziyaret edilir: Rahatlatmak ve ihtiyaçlarını gidermek, ya da belki de vefatı yaklaşmış birinin ölüm hakkındaki nasihatlerini dinleyip, bunlara kulak vermek. (Bk. İbnü'l-Cevzi, Keşfu'l-müşkil, II, 236)