97 Kayıt Bulundu.
Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav), benim her gün artarda oruç tutup geceleri namaz kıldığım haberi ulaşmış. Ya bana birini göndermişti veya karşılaşmıştık, bana şöyle dedi: "Bana senin her gün oruç tuttuğun ve geceleri namaz kıldığının haberi gelmedi mi sanıyorsun? Böyle yapma! Çünkü gözünün sende hakkı vardır. Nefsinin sende hakkı vardır. Ailenin sende hakkı vardır. Dolayısıyla bazen oruç tut, bazen tutma. Geceleri bazen namaz kıl, bazen uyu. Her on günde bir gün oruç tut, diğer dokuz günün ecri de senin olur." Ey Allah'ın elçisi, benim daha fazlasına gücüm yeter deyince; "o zaman Davud'un (as) orucunu tut!" buyurdu. Ben, ey Allah'ın elçisi! Davud (sav) nasıl oruç tutardı? diye sorunca; "bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığı zaman da asla kaçmazdı" buyurdu. Bu sefer ben, ey Allah'ın elçisi, Dâvud'un orucunu tutunca, kim bana aynısını garanti edebilir dedim. [Ravi Ata, Hz. Peygamber'in her gün oruç tutmayı (sıyamu'l-ebed) burada nasıl söylediğini bilmiyorum demiştir.] Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her gün oruç tutan, oruç tutmamıştır. Her gün oruç tutan, oruç tutmamıştır. Her gün oruç tutan, oruç tutmamıştır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr (ra), Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle dediğini rivayet etti: "Senin geceleri namaz kıldığın ve gündüzleri de oruç tuttuğun haberinin bana gelmediğini mi sanıyorsun?" Evet, ben öyle yapıyorum dedim. Rasulullah (sav); "sen bunları yaptığında gözlerin sana sıkıntı verebilir, zayıf düşebilirsin. Gözlerinin, nefsinin ve ailenin sende hakkı vardır. Dolayısıyla geceleri bazen namaz kıl, bazen uyu! Gündüzleri de bazen oruç tut, bazen tutma!" buyurdu.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: 'Yaşadığım süre içerisinde gündüzleri oruç tutacağım, geceleri namaz kılacağım' dediğim Hz. Peygamber'e (sav) haber verilmiş. Hz. Peygamber bunu sorduğunda, 'Anam babam sana feda olsun! bunu ben söyledim' dedim. Bunun üzerine "buna gücün yetmez. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tut, her iyilik on misliyle karşılık bulduğu için ömrün boyunca oruç tutmuş gibi olursun" dedi. Ben de 'bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince, bir gün oruç tut, iki gün tutma buyurdu. 'Bundan da daha fazlasına gücüm yeter' deyince, o zaman "bir gün tut, bir gün tutma, bu Davud'un (as) orucudur ve en faziletli oruçtur" dedi. 'Bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince Hz. Peygamber (sav) de "bundan daha faziletlisi olmaz" buyurdu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Muğîre, ona Mücâhid, ona da Abdullah b. Amr (ra), Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Har aydan üç gün oruç tut." Abdullah, "Benim bundan fazlasına gücüm yeter" deyince, Hz. Peygamber (sav), "Öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma!" buyurana kadar Abdullah, ısrara devam etti. Yine Rasûlullah (sav) ona, "Kur'ân'ı bir ayda hatmet!" buyurdu. Abdullah ise, "Ben daha çok hatim okuyabilirim" demişti. Neticede Hz. Peygamber (sav), "Üç günde bir hatmet!" buyurana kadar, Abdullah ısrara devam etti.
Bize Âdem, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Abbas el-Mekkî -ki şâir idi ve hadis rivayetinde itham edilmemiştir-, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bana, 'Sen sürekli oruç tutuyor ve geceleyin sürekli namaz kılıyormuşsun' buyurdu. Ben de, 'Evet' dedim. Hz. Peygamber (sav), 'Böyle yaparsan gözünün feri gider ve vücudun zayıf düşer. Yıl boyu oruç tutan biri hiç oruç tutmamış demektir. Her ay üç gün oruç tutmak, bütün senenin orucu yerine geçer" buyurdu. Ben yine, 'Ben bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince Hz. Peygamber (sav), 'Öyleyse Davud aleyhisselamın orucunu tut. O bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı' buyurdu.
Bize İshak el-Vâsıtî, ona Hâlid, ona Hâlid, ona Ebu Kılâbe, ona da Ebu Melîh şöyle rivayet etmiştir: Babanla birlikte Abdullah b. Amr'ın huzuruna girdim. Bize şöyle bir rivayette bulundu: "Benim sürekli oruç tuttuğum Hz. Peygamber'e (sav) bahsedilmişti. Bir gün evime geldi, kedisine içi lifli deriden bir yastık sundum. Ama O ise yere oturdu. Yastık benimle onun arasında kalıverdi. Hz. Peygamber (sav); "- Her aydan üç gün oruç tutmak sana yetmiyor mu?" buyurdu. Ben, "- (Yetmiyor) ey Allah'ın rasûlü" dedim. "- Peki beş gün yetmiyor mu?" buyurdu. Ben yine, "- Ey Allah'ın rasûlü..." dedim. "- Öyleyse yedi gün" buyurdu. Ben yine, "- Ey Allah'ın rasûlü..." dedim. "- Peki dokuz gün olsun" buyurdu. "- Ey Allah'ın rasûlü..." deyince, "- On bir gün olsun, dedi, sonra şöyle devam etti: Davud aleyhisselamın orucundan fazla oruç olmaz. Onun orucu da senenin yarısını idi. Dolayısıyla sen bir gün oruç tut, bir gün tutma."
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona (Said) İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Abdullah b. Amr b. Âs şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) karşıma çıktı ve bana, "senin, geceleri (sürekli) namaz kılacağım ve gündüzleri de (daima) oruç tutacağım dediğin bana ulaştı" buyurdu. (Abdullah), Ey Allah'ın Rasulü! Evet, bunu dedim karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav); "(geceleri hem) namaz kıl (hem de) uyu. Oruç tut ama (bazı günler de) tutma. Her aydan üç gün oruç tut. Bu, tüm seneyi oruçlu (geçirmek) gibidir" buyurdu. Ben, Ey Allah'ın Rasulü! Ben bundan daha fazlasını yapabilirim deyince O (sav); "(o halde) bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Ben: Bundan daha fazlasını yapabilirim deyince O (sav); "(o zaman) bir gün oruç tut, bir gün tutma. Bu orucun orta yoludur ve Davud orucudur" buyurdu. Ben: Bundan da fazlasını yapabilirim deyince Rasulullah (sav); "bundan faziletlisi yoktur" buyurdu.
Açıklama: "والذى يليه" ifadesi için bkz. Menhel, X, 189. مطابقة الحديث للترجمة فى قوله "والذى يليه" فإن الضمير المستتر فيه، عائد على رمضان والبارز على شعبان، أى صم رمضان وصم الشهر الذى يليه رمضان، أى يقع بعده وهو شعبان. وفى نسخة ذكر الحديث تحت ترجمة "باب فى صوم شوال" ولعل وجه مطابقته لها احتمال أن الضمير المستتر فى قوله "والذى يليه" عائد على شوال والبارز على رمضان، أى وصم الشهر الذى يقع بعد رمضان وهو شوال. والاحتمال الأول أولى، لأنه لم يرد حديث صريح فى طلب صيام شوال كله "وما قيل" إن المراد بصيام شوال صيام ستة منه "يبعده" أن هذا عقد له المصنف الباب الآتى فلا معنى لحمل حديث الباب عليه
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Usame b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle demiştir: Benim “vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım” dediğim Rasulullah'a (sav) haber verilmiş. Rasulullah (sav) "“vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de namaz kılacağım” diyen kimse sen misin" diye sordu. Ben “Evet, ben bu sözü söyledim” dedim. Rasulullah "sen bu ağır ibadeti yerine getirmeye güç yetiremezsin. Onun için bazen oruç tut, bazen tutma. Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kıl ve bir kısmında uyu ve her aydan üç gün oruç tut. Çünkü sevaplar on misliyle karşılık bulur, böylece sen de bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olursun" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, ben bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Abdullah der ki: Ben yine “bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Rasulullah (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Davud Peygamber'in orucudur. Bu, oruçların en âdilidir" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "bundan daha faziletlisi yoktur" buyurdu.