1671 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu’l-Velîd et-Tayâlisî ona Şu'be ona Ebû İshak, o da Berâ’dan naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bir mecliste oturan ensardan bazı kimselerin yanına uğradı ve şöyle buyurdu: “Eğer mutlaka yolda bir meclis kurup oturacaksanız, (soranlara) yol gösterin, selamı yayın ve mazluma yardım edin.” Şu'be şöyle dedi: Ebû İshak, bu hadisi Berâ’dan işitmemiştir.
Açıklama: Bu isnad zayıf olmasına rağmen hadis sahihtir.
Bize Muhammed b. Hâşim el-Ba'lebekkî, ona Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr, ona Amr b. el-Hâris, ona Ebu'z-Zübeyr rivayet ettiğine göre Câbir (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) beni bir gün bir iş için göndermişti. Geri geldiğimde doğuya veya batıya doğru (binek üzerinde) gidiyordu. Ona selam verdim. Eliyle işaret etti. Sonra tekrar selam vardim. Tekrar eliyle işaret etti. Ben de oradan ayrıldım. Sonrasında Allah Resulü, "Câbir!" diye seslendi. İnsanlar da "Câbir!" diye seslendiler. Onun yanına geldim ve "Ey Allah'ın resulü! Sana selam verdim ama selamımı almadın" dedim. "Namaz kılıyordum" buyurdu.
Bize Ebu Bekir, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Biz daha çocuk idik, Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve bize selam verdi."
Bize Cerir, Muğîre'den, Hammâd'a kabirlere selam vermekten sorulduğunu, bunun üzerine onun şöyle dediğini rivayet etti: "Bu, onların yaptığı iştendi."
Bize Halid b. Hâris rivayet etti: Hişâm'a, "Urve, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrine gelip de O'na selam verir miydi?" diye sorulduğunda onun: "Hayır" dediğini rivayet etti.
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail, ona Şerîk -İbn Ebû Nemir-, ona Atâ, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), benim yanımda her kaldığında gecenin sonunda Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Selam size mümin kavmin yurdu! Biz ve siz gelecekte buluşmak üzere sözleştik, biz birbirimize vekil olacağız. Allah'ın dilemesiyle biz de size katılacağız. Allah'ım! Bakîu'l-garkad mezarlığında yatanları bağışla."
Açıklama: Buluşmak için sözleşmeden kasıt, kıyamet gününde birlikte olmaktır. vekil olmaktan ise birbirlerine hüsn-i şehadet yapmak gibi unsurlar kastedilmiş olmalıdır (Sindî, Haşiye Süneni Nesâî, IV, 94).
Bize Ubeydullah b. Saîd, ona Haremî b. Umâra, ona Şu'be, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) mezarlara uğradığı zaman şöyle derdi: "Selam size ey diyarın mümin ve müslüman halkı! Allah'ın dilemesiyle bizler de sizin aranıza katılacağız. Siz bizden önce gittiniz, biz de sizi takip edeceğiz. Allah'tan bizim ve sizin için bağışlanma dilerim."
Bize Abdürrezzak, ona da Ma'mer, Hasan'dan şöyle dediğini rivayet etti: "Müslüman ve kafirlerin birlikte bulundukları bir meclise uğradığın zaman onlara selam ver!"