Giriş

Bize Abde b. Abdullah, ona Ali b. el-Kasım, ona Hemmâm, ona Katade, ona el-Hasan el-Basrî, ona da Semûre b. Cündeb (ra) rivâyet etmiştir: "Resûlullah (sav), imamlarımıza selâm vermemizi ve birbirimizle selamlaşmamızı bize emretti.”


    Öneri Formu
11331 İM000922 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 30

Bize Ebu Hatim el-Basrî el-Ensarî Müslim b. Hatim, ona Muhammed b. Abdullah el-Ensarî, ona babası, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: "Yavrum! Ailenin yanına girdiğin zaman selam ver. Bu senin ve ailen için bereket olur.” Ebu İsa Tirmizi, “Bu hadis, hasen garibtir” demiştir.


    Öneri Formu
15908 T002698 Tirmizi, İsti’zan ve Âdâb, 10

Bize Ebu Amr Osman b. Ahmed b. Semmak Bağdat'ta, ona Abdurrahman b. Muhammed b. Mansur el-Harisî, ona Yahya b. Said el-Kattân, ona Avf; Ebu'l-Hasen b. Yakup el-Adl, ona Yahya b. Ebu Talip, ona Abdülvehhab b. Atâ, ona Avf b. Ebu Cemile, ona da Zürare b. Evfâ, Abdullah b. Selam (r.a.)'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (s.a.v.) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasûlullah (s.a.v.) geldi, Rasûlullah (s.a.v.) geldi, Rasûlullah (s.a.v.) geldi" (diye) seslenildi. Onu görmek için (gelen) insanların arasında ben de vardım. Rasûlullah (s.a.v.)'in yüzünü gördüğümde, yüzünün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, sıla-i rahim yapınız ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."


    Öneri Formu
271004 NM007464-2 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2599 (4/160)


    Öneri Formu

Bana Mâlik, ona Nâfi rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer (ra) namaz kılan bir adamın yanına uğradı ve ona selam verdi. Adam selamını sözlü olarak aldı. Bunun üzerine Abullah b. Ömer ona dönüp "Sizden biriniz namaz kılarken selam alırsa onu sözlü olarak almasın, eliyle işaret etsin" dedi.


Açıklama: Bazı alimlere göre namaz kılana selam verilmesi caiz değilken bir grup alime göre ise namaz kılana selam verilebilir, ancak namaz kılan selama sözle değil işaretle mukabele etmelidir. Abdullah b. Ömer'in de ikinci görüşe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Birinci görüşü savunanlar, Hz. Peygamber'in "Namazda sizin için çeşitli meşguliyetler var" hadisini esas alırken ikinci görüşte olanlar Rasulullah'ın bir keresinde namaz kılarken kendisine verilen selamı işaret elmasını delil olarak kabul etmişlerdir (İbn Abdilberr, İstizkar, II, 337).

    Öneri Formu
35267 MU000410 Muvatta, Kasru's-Salât, 23

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası Abdurrahman, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) mezarlığa gelmiş ve orada yatanlara selam verip şöyle demişti: "Selam size ey mümin kavmin yurdu! Biz de Allah dilediği zaman size katılacağız." Sonra şöyle dedi: "Kardeşlerimizi görmek isterdik." Orada bulunanlar "Ey Allah'ın resulü! Biz senin kardeşlerin değil miyiz?" dediler. Hz. Peygamber (sav) "Siz benim ashabımsınız. Kardeşlerim benden sonra geleceklerdir. Ben onlardan önce Kevser havuzuna gidip onları beklerim." buyurdu. "Ey Allah'ın resulü! Ümmetinden daha gelmemiş olanları nasıl bileceksin?" diye sordular. "Bir adam düşünün, onun siyah atlar arasında alınları ve sekileri beyaz atları olsa onları hemen ayıramaz mı?" diye sordu. "Elbette ayırır" dediler. Bunun üzerine "Benim kardeşlerim de abdest izleri sebebiyle kıyamet günü bembeyaz gelirler" buyurdu. "Ben onlardan önce kevser havuzuna gidip onları beklerim" dedi ve şöyle ekledi: "Nice adamlar kayıp develer gibi havuzumdan kovulacaklardır. Ben de onlara 'Gelin buraya' diye sesleneceğim. O zaman 'onlar senden sonra (dinde) değişiklik yaptılar' denir, onlar da arkalarını dönüp giderler. Ben de 'Uzak olun, uzak olun" derim.


    Öneri Formu
32410 İM004306 İbn Mâce, Zühd, 36

Bana Mâlik, ona Vehb b. Keysân, ona da Muhammed b. Amr b. Atâ aktardı: Abdullah b. Abbâs’ın yanında oturuyordum. Yemenli bir adam bulunduğu mekana girerek kendisine “esselâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh” dedikten sonra selamına bazı ilavelerde bulundu. O zaman gözlerini kaybetmiş olan İbn Abbâs: – Bu kimdir? diye sordu. Oradakiler de: – Semtine uğramış bir Yemenli, diyerek onu kendisine tanıttılar. Bunun üzerine İbn Abbâs şöyle dedi: – Selam, bereketle noktalanmıştır. Yahyâ dedi ki: Mâlik’e: – Kadına selam verilir mi? diye sorulduğunda, – Selamın yaşlı kadınlara verilmesinde bir sakınca görmüyorum, ancak genç kadınlara verilmesini hoş karşılamıyorum, diye cevap vermiştir.


    Öneri Formu
38888 MU001760 Muvatta, Selâm, 1

Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî, ona Leys b. Sa'd, ona Bükeyr -İbnü'l-Eşec-, ona Nabil Sâhibü'l-Abâ, ona İbn Ömer, ona Suhayb (ra) şöyle rivayet etmiştir: Namaz kılarken Rasulullah'ın (sav) yanına uğradım ve selam verdim. Selamımı işaretle aldı. Leys şöyle demiştir: Sanırım "Parmağıyla" dedi.


    Öneri Formu
40089 DM001401 Darimi, Salat, 94

Bize Yahya b. Hassân, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zeyd b. Eslem, ona İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Benî Amr b. Avf mescidine girmişti. İnsanlar da o namazdayken girip kendisine selam veriyorlardı. Suheyb'e "Onların selamını nasıl alıyordu?" diye sordum. Eliyle işaret ederek "İşte böyle" dedi.


    Öneri Formu
40090 DM001402 Darimi, Salat, 94

Bize Mahled, ona Mübeşşir b. İsmâil, ona İbn Ebû Ganiyye, ona Muhammed b. Muhâcir, ona babası, ona da Esmâ bt. Yezîd el-Ensâriyye anlattı: Ben yaşıtım olan kızlarla beraber iken Nebî (s.a.v.) bana uğradı. Bize selâm verdi ve: – “Geçiminizi sağlayanlara karşı nankörlük etmekten sakının” buyurdu. Arkadaşlarımın arasında kendisine soru sormak bakımından en cesaretli olanı bendim. Şöyle dedim: – Ey Allah’ın Rasûlü! Geçimimizi sağlayanlara karşı nankörlük nedir? O da şöyle cevap verdi: – “Belki sizden biriniz ana babasının evinde evlenmeden uzun süre kaldıktan sonra Allah kendisine önce bir koca ardından da bir evlat nasip eder de o, öfkeye kapılıp nankörlük ederek (kocasına): ‘Senden hiçbir hayır görmedim!’ der”, buyurdu.


    Öneri Formu
165750 EM001048 Buhari, Edebü'l-Müfred, 479