244 Kayıt Bulundu.
Bize Raca b. el-Muracca, ona Nadr b. Şümeyl, ona Musa b. Servan, ona Talha b. Ubeydullah b. Kerîz, ona da Ümmü Derda'nın naklettiğine göre eşi Ebu Derdâ Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Bir adam kardeşine, gıyabında dua ederse melekler de ona âmin, Allah (cc) sana da aynısını versin, derler."
Bize Ali b. Asım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Ömer b. Kays, ona da Muhammed b. Eş'as, Hz. Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: 'Ben Allah Elçisi'nin (sav) yanında iken Yahudi bir adam yanına girmek için izin istedi. Rasulullah (sav) onu kabul etti. Adam: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Nebi (sav) de: 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe şöyle demiştir: 'Bu durum karşısında ben tam bir söz söylemeye niyetlenmiştim ki, içeriye ikinci bir (Yahudi) adam daha girdi girdi ve aynı sözü söyledi. Peygamber (sav) yine, 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' buyurdu. Hz. Âişe sözüne devamla, 'Sonra bir üçüncüsü girip, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' deyince ben de: 'Bilakis ölüm de, Allah'ın gazabı da sizin üzerinize olsun. Maymunların ve domuzların kardeşleri sizi! Siz Rasulullah'ı (sav) Allah'ın O'nu selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz?' dedim. Hz. Âişe sözünü şöyle sürdürdü: 'Hz. Peygamber (sav) bana baktı ve: "Yavaş ol! Şüphesiz Allah (cc) çirkin işi ve kötü sözü sevmez. Onlar bir söz söyledi; biz de onlara sözlerini (aynen) iade ettik. Bu bize bir zarar vermez ama (bizim sözümüz) onları kıyamet gününe kadar takip eder. Şüphesiz onlar, Allah'ın bize doğru olanı gösterip onları yanılttığı cuma günü, Allah'ın bizi doğruya yöneltip onları saptırdığı kıble ve imamın arkasında 'âmîn' dememiz hususlarında bizi kıskandıkları kadar başka hiçbir şeyi kıskanmazlar." buyurdu.'
Bize Ahmed b. Mikdam, ona Seleme b. Abdullah er-Rahavî, ona Osman b. Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir, ona babası (Ebu Ubeyde b. Muhammed), ona da dedesi (Muhammed b. Ammar), (babası) Ammar b. Yasir'in şöyle haber verdiğini nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) minbere çıktı ve üç defa "âmîn, âmîn, âmîn" dedi. Aşağıya inince kendisine bu durum soruldu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bana cebrail geldi ve Ramazan'a erişip de (yapacağı hayırlar vesilesiyle) bağışlanmayan kimsenin burnu yerde sürtünsün veya Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve âmîn dememi istedi. Ben de âmîn dedim. Yine anne ve babasının (yaşlılığına) erişip de o ikisi vesilesiyle cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtünsün ya da Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve yine âmîn dememi istedi. Ben de yine âmîn dedim. Yine yanında senin zikrin geçtiği halde sana salavât getirmeyen kişiyi Allah (rahmetinden( uzak kılsın, dedi ve âmin dememi istedi. Ben de âmîn dedim." [Bu hadisin Ammar'dan rivayet edilen bu vechini sadece bu tarikle biliyoruz.]
Bize Velid b. Utbe ed-Dimeşkî ve Mahmud b. Halid, onlara (Muhammed b. Yusuf) el-Firyabî, ona da Subeyh b. Muhriz el-Himsî, ona Ebu Musbih el-Makrâî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz sahabe olan ve sözlerin en güzelini söyleyen Ebu Züheyr en-Nümeyri ile otururduk. Bizden birisi dua etti mi; (Duanı) aminle bitir. Gerçekten amin, sayfanın üzerine vurulan mühür gibidir derdi. Ebu Züheyr dedi ki: size bundan bahsedeyim mi? Bir gece Rasulullah'la (sav) birlikte (dışarıya) çıkmıştık. Devamlı ve ısrarla dua eden bir adamın yanına geldik. Bunun üzerine Nebi (sav) durup onu dinlemeye başladı ve "eğer mühürlerse cennetti kazandı" dedi. Cemaatten birisi ne ile mühürleyecek? diye sordu. "Aminle" diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi'ye (sav) soru soran kimse gitti (ve o dua eden) adama varıp dedi ki, ey filan, aminle bitir ve müsterih ol. [Bu, Mahmud (b. Halid) (rivayetinin) lâfzıdır.] [Ebû Davud dedi ki; el-Makrai -Himyer'den bir kabile (ismi)dir.]
Açıklama: Bilal-i Habeşî'nin bu sözü kendisi kamet ederken Hz. Peygamber'in (sav) Fatiha'ya başlaması ve Bilal'in âmin demeye yetişememesi dolayısıyladır.
Açıklama: Bilal-i Habeşî'nin bu sözü kendisi kamet ederken Hz. Peygamber'in (sav) Fatiha'ya başlaması ve Bilal'in âmin demeye yetişememesi dolayısıyladır.
Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnad Şerik'in zaafından dolayı zayıftır.
Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnad Şerik'in zaafından dolayı zayıftır.