Giriş

Bize Velîd b. Utbe ed-Dımaşkî ve Mahmud b. Halid, onlara (Muhammed b. Yusuf) el-Firyâbî, ona da Subeyh b. Muhriz el-Hımsî, Ebu Musbih el-Makrâî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sahabî olan ve sözlerin en güzellerini aktaran Ebu Züheyr en-Nümeyrî ile oturuyorduk. Orada içimizden birisi dua etti, Ebu Züheyr de ona 'Duanı âminle mühürle (tamamla). Şüphesiz âmin lafzı, sayfanın üzerine vurulan mühür gibidir' dedi. Sonra Ebu Züheyr 'Size bununla ilgili bir haber nakledeyim' dedi ve şöyle devam etti: Bir gece Rasulullah'la (sav) birlikte dışarıya çıkmıştık. Derken devamlı ve ısrarlı bir şekilde dua eden bir adamın yanına geldik. Nebî (sav) durup onu dinlemeye başladı ve 'Eğer duasını mühürlerse, kabul edilmesi kesinleşir' buyurdu. Orada olanlardan birisi 'Ne ile mühürleyecek ki?' diye sorunca, 'Âmin lafzıyla. Zira âmin lafzıyla tamamlayacak olursa, duanın kabulü kesinleşir' buyurdu. Bunun üzerine Nebî'ye (sav) soruyu soran kimse gitti, dua eden adama varıp 'Ey filan! Duanı âminle bitir ve kabulü için de müsterih ol' diye o kimseyi müjdeledi." [Hadisin lafı Mahmud (b. Halid)'e aittir. Ebu Davud, el-Makrâ'ın Himyer'den bir kabile ismi olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
7651 D000938 Ebu Davud, Salat, 167, 168

Bize Yahya b. Yahya, ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam (namazda) âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse, işlemiş olduğu günahları affedilir." [İbn Şihab (namazda) Hz. Peygamber'in (de) 'âmin' dediğini nakletmiştir.]


    Öneri Formu
3125 M000915 Müslim, Salât, 72

Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Ebu Yunus, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namazda biriniz âmin dediğinde, melekler de semada âmin derler. Bu iki âmin birbirine denk geldiğinde, (âmin diyen) kulun geçmiş günahları bağışlanır."


    Öneri Formu
3134 M000917 Müslim, Salât, 74

Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Muğîre, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz âmin dediği vakit, melekler de semada âmin derler. Eğer bunların biri diğerine denk gelirse, âmin diyen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."


    Öneri Formu
3414 M000918 Müslim, Salât, 75

Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Namazda) Kur’ân okuyan imam (Gazaba uğrayanların ve sapıtanlarınkine değil) dediği vakit, arkasındakiler de âmin dediğinde, onların âmin demesi ile semadakilerin demesi birbirine denk düşerse, geçmiş günahları bağışlanır."


    Öneri Formu
3419 M000920 Müslim, Salât, 76

Bize İshak b. İbrahim ve İbn Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) ashabına şöyle diyerek namaz kılmayı öğrettiğini rivayet etmiştir: "İmamdan önce hareket etmeyiniz. O 'Allahu Ekber' dediğinde, siz de tekbir alınız. O 'vele'd-dâllîn' dediğinde, siz de âmin deyiniz. O rükûa varınca, siz de rükûa varın. İmam 'semiallahü limen hamideh' dediğinde de 'Allahumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyiniz."


    Öneri Formu
3446 M000932 Müslim, Salât, 87

Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi: "Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"


    Öneri Formu
3080 M000904 Müslim, Salât, 62

Bize Kuteybe, ona Abdülaziz ed-Derâverdî, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona Ebu Hureyre, Nebi'den (sav) hadisi yukarıdaki hadise yakın olarak rivayet etmiştir. Ancak 'İmam 'Vele’d-dâllîn' derse siz de âmin deyiniz' ibaresinden sonra, 'İmamdan önce de başınızı (secde ve rükûdan) kaldırmayınız' ifadesini eklemiştir.


    Öneri Formu
3448 M000933 Müslim, Salât, 87

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona Seleme, ona Ebu Anbes Hucr el-Hadramî, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (namazda) 'vela'd-dâllîn' kısmını okuduğunda 'âmin' der ve sesini de yükseltirdi."


    Öneri Formu
7631 D000932 Ebu Davud, Salat, 167, 168

Bize Mahled b. Halid eş-Şa'îri, ona İbn Nümeyr, ona Ali b. Salih, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Anbes, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kıldım. Hz. Peygamber (sav), âmin ifadesini açıktan söyledi. (Namaz bitince) sağına ve soluna selam verdi. Hatta ben yanağının beyazlığını gördüm."


    Öneri Formu
7633 D000933 Ebu Davud, Salat, 167, 168