291 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Said b. Abdülaziz, ona Yezid b. Nimran'ın azadlı kölesi, ona da Yezid b. Nimran şöyle rivayet etmiştir: Tebûk'te kötürüm bir adam gördüm. (O adam) şöyle dedi: "Ben bir eşeğin üzerinde olduğumda halde, namaz kılarken Nebi'nin (sav) önünden geçtim de "Allah'ım! Onu kötürüm kıl!" diye beddua etti. Ondan sonra (ayaklarım) üzerinde yürüyemedim."
Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona Hişam b. Ğâz, ona Amr b. Şuayb, ona babası (Şuayb b. Muhammed), ona da (Amr'ın) dedesi (Abdullah b. Amr es-Sehmî) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte Ezâhir (denilen) Seniyye (tarafından) indik. (Derken) namaz vakti girdi. Hz. Peygamber (sav), biz arkasında (cemaat olduğumuz) halde kıble (ile kendi arasında sütre edindiği) bir duvara doğru namaza durdu. (O esnada) bir kuzu gelip onun önünden geçmeye çalıştı. Nebi (sav), karnı duvara değene dek kuzuya engel oldu. Kuzu da onun arkasında geçti." [(Ebu Davud şöyle demiştir): Ya da Müsedded, buna benzer bir rivayette bulundu.]
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Nadr Mevlâ Ömer b. Ubeydullah, ona da Büsr b. Said şöyle rivayet etmiştir: Zeyd b. Hâlid el-Cühenî, kendisini Ebu Cüheym'e gönderip namaz kılanın önünden geçen kimsenin durumu hakkında Rasulullah'tan (sav) işittiği bilgiyi sormasını istemiştir. Bunun üzerine Ebu Cüheym Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaz kılanın önünden geçen kimse kendisine ne olacağını bilseydi 40 kadar beklemesi, onun önünden geçmesinden kendisi için daha hayırlı olurdu." [(Ravi) Ebu Nadr, 40 gün mü, ay mı, yoksa sene mi dedi, bilemiyorum dedi.]
Açıklama: Burada kullanılan 40 rakamını, gün ya da ay gibi bir zaman dilimiyle yorumlanabilir. Ancak burada 40 rakamı, ne kadar uzarsa uzasın, namazın önünden geçilmemesi gerektiğini beyan eden bir müphemiyet içermektedir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu Nadr, ona Busr b. Said’in rivayet ettiğine göre Zeyd. b. Halid şöyle demiştir: Ebu Cuheym’e Rasulullah’dan (sav) namaz kılanın önünden geçen kimse hakkında ne işittiğini sormak üzere gönderdi. Ebu Cuheym dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz kılanın önünden geçen kimse bundan dolayı ne kadar günahkâr olduğunu bilseydi kırk –Ebu Nadr dedi ki: kırk gün mü, ay mı, yoksa yıl mı dediğini bilemiyorum- (boyunca) durmak onun için daha hayırlı olurdu."
Bize Süleyman b. Harb ve Hafs b. Ömer, onlara Şube, ona Amr b. Mürre, ona Yahya b. Cezzar, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) namaz kılıyordu. Bir oğlak (gelip) önünden geçmeye çalıştı. Hz. Peygamber (sav) de ona engel olmaya çalıştı."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas, bir eşek üzerinde geldim şeklinde rivayette bulunurken; (T) Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "O zaman(lar) bulûğ çağına henüz ulaşmıştım; dişi bir binek üzerinde (cemaate) geldim. Rasulullah da (sav) Minâ'da insanlara namaz kıldırıyordu. Bazı safların önünden geçtim. Eşek otlasın diye onu salıverdim. Ben de safa girip (namaza durdum ve) kimse bunu ayıplamadı." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu, el-Ka'nebî'nin rivayet ettiği tarikin lafızlarıdır ki, daha tamdır.] [Malik (b. Enes), namaz kılındığında (safların arasından geçmeyi) ben de uygun görüyorum demiştir.]
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona Hakem, ona Yahya b. Cezzar, ona da Ebu Sahbâ şöyle rivayet etmiştir: "İbn Abbas'ın yanında namazı bozan şeyler hakkında müzakere ettik. İbn Abbas, ben ve Abdülmuttalib oğullarından bir çocuk, Rasulullah (sav) namaz kılarken eşek üzerinde (cemaate) geldik. O ve ben inip eşeği safın önünde bıraktık. Hz. Peygamber (sav), buna aldırış etmedi. (Ardından), Abdülmuttalib oğullarından iki kız çocuğu gelip safların arasında girdiler de Rasulullah (sav), buna da aldırış etmedi."
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Davud b. Mihrak el-Firyabi, onlara Cerir, ona da Mansur; bu hadisi önceki isnad ile rivayet edip (İbn Abbas'ın) "Abdülmuttalib oğullarından iki kız didiştiler de Hz. Peygamber (sav) onları tutuverdi ifadesini zikretmiştir. (Ravi) Osman ise, aralarını ayırdı şeklinde aktarımda bulunmuştur. (Ravi) Davud da birini diğerinden ayırıp buna aldırış etmedi bilgisini kaydetmiştir."
Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona (Abdülmelik'in) dedesi (Leys b. Sa'd), ona Yahya b. Eyyüb, ona Muhammed b. Ömer b. Ali, ona Abbas b. Ubeydullah b. Abbas, ona da Fadl b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), beraberinde Abbas olduğu halde bize ait bir araziye gelip önünde sütre olmaksızın çölde namaz kıldı. Eşeğimiz ve köpeğimiz ise, onun önünde oynuyorlar(dı). (Ancak) Hz. Peygamber (sav), buna aldırış etmedi."