Açıklama: İkrime ve Abbas b. Abdulmuttalib arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36627, DM000076
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ أنبأنا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ قَالَ الْعَبَّاسُ رَضِىَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ : لأَعْلَمَنَّ مَا بَقَاءُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِينَا ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَرَاهُمْ قَدْ آذَوْكَ وَآذَاكَ غُبَارُهُمْ ، فَلَوِ اتَّخَذْتَ عَرِيشاً تُكَلِّمُهُمْ مِنْهُ؟ فَقَالَ :« لاَ أَزَالُ بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ يَطَئُونَ عَقِبِى ، وَيُنَازِعُونِى رِدَائِى ، حَتَّى يَكُونَ اللَّهُ هُوَ الَّذِى يُرِيحُنِى مِنْهُمْ ». قَالَ : فَعَلِمْتُ أَنَّ بَقَاءَهُ فِينَا قَلِيلٌ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etti: el-Abbas (ra) dedi ki: Ben Rasulullah’ın (sav) aramızda ne kadar bir süre daha kalacağını kesinlikle öğreneceğim, dedi ve: Ey Allah’ın Rasulü, ben onların sana çokça eziyet ettiklerini, onların tozlarının da seni rahatsız ettiğini görüyorum. Bu sebeple sen kendine, onlara üzerinden konuşacağın bir kürsü edinsen nasıl olur, dedim. O şöyle buyurdu: “Ben, Allah onlardan yana beni bizzat kendisi rahatlatacağı vakte kadar, onlar da topuklarıma basıp ridamdan beni çekiştirip duracakları vakte kadar aranızda kalmaya devam edeceğim” buyurdu. (Abbas) dedi ki: Böylelikle onun aramızda kalacağı sürenin az olduğunu anlamış oldum.
Açıklama:
İkrime ve Abbas b. Abdulmuttalib arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 14, 1/213
Senetler:
1. Ebu Fadl Abbas b. Abdulmuttalib el-Haşimî (Abbas b. Abdulmuttalib b. Hişam b. Abdu Menaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29835, İM003554
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْقُدُّوسِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَسْوَدِ عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ قَتَادَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْحُسَيْنِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسُبُّ أَحَدًا وَلاَ يُطْوَى لَهُ ثَوْبٌ .
Tercemesi:
Bize Abdülkuddûs b. Muhammed, ona Bişr b. Ömer, ona İbn Lehîa, ona Ebu’l-Esved, ona Âsım b. Ömer b. Katâde, ona Ali b. el-Huseyn, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ben Rasulullah’ın (sav) bir kimseye sövdüğünü de onun için bir elbisenin katlandığını da görmedim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Libâs 1, /575
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
3. Asım b. Ömer el-Ensari (Asım b. Ömer b. Katade b. Numan b. Zeyd)
4. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
6. Ebu Muhammed Bişr b. Ömer ez-Zehraî (Bişr b. Ömer b. Hakem b. Ukbe)
7. Ebu Bekir Abdulkuddüs b. Muhammed el-Basri (Abdulkuddüs b. Muhammed b. Abdulkebir)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ مَيْمُونٍ قَالَ حَدَّثَنِى الْقَعْنَبِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ هِلاَلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا نَقْعُدُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَسْجِدِ فَإِذَا قَامَ قُمْنَا فَقَامَ يَوْمًا وَقُمْنَا مَعَهُ حَتَّى لَمَّا بَلَغَ وَسَطَ الْمَسْجِدِ أَدْرَكَهُ رَجُلٌ فَجَبَذَ بِرِدَائِهِ مِنْ وَرَائِهِ - وَكَانَ رِدَاؤُهُ خَشِنًا - فَحَمَّرَ رَقَبَتَهُ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ احْمِلْ لِى عَلَى بَعِيرَىَّ هَذَيْنِ فَإِنَّكَ لاَ تَحْمِلُ مِنْ مَالِكَ وَلاَ مِنْ مَالِ أَبِيكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ وَأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ لاَ أَحْمِلُ لَكَ حَتَّى تُقِيدَنِى مِمَّا جَبَذْتَ بِرَقَبَتِى » . فَقَالَ الأَعْرَابِىُّ لاَ وَاللَّهِ لاَ أُقِيدُكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ كُلُّ ذَلِكَ يَقُولُ لاَ وَاللَّهِ لاَ أُقِيدُكَ . فَلَمَّا سَمِعْنَا قَوْلَ الأَعْرَابِىِّ أَقْبَلْنَا إِلَيْهِ سِرَاعًا فَالْتَفَتَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « عَزَمْتُ عَلَى مَنْ سَمِعَ كَلاَمِى أَنْ لاَ يَبْرَحَ مَقَامَهُ حَتَّى آذَنَ لَهُ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِرَجُلٍ مِنَ الْقَوْمِ « يَا فُلاَنُ احْمِلْ لَهُ عَلَى بَعِيرٍ شَعِيرًا وَعَلَى بَعِيرٍ تَمْرًا » . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « انْصَرِفُوا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29093, N004780
Hadis:
أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ مَيْمُونٍ قَالَ حَدَّثَنِى الْقَعْنَبِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ هِلاَلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا نَقْعُدُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَسْجِدِ فَإِذَا قَامَ قُمْنَا فَقَامَ يَوْمًا وَقُمْنَا مَعَهُ حَتَّى لَمَّا بَلَغَ وَسَطَ الْمَسْجِدِ أَدْرَكَهُ رَجُلٌ فَجَبَذَ بِرِدَائِهِ مِنْ وَرَائِهِ - وَكَانَ رِدَاؤُهُ خَشِنًا - فَحَمَّرَ رَقَبَتَهُ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ احْمِلْ لِى عَلَى بَعِيرَىَّ هَذَيْنِ فَإِنَّكَ لاَ تَحْمِلُ مِنْ مَالِكَ وَلاَ مِنْ مَالِ أَبِيكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ وَأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ لاَ أَحْمِلُ لَكَ حَتَّى تُقِيدَنِى مِمَّا جَبَذْتَ بِرَقَبَتِى » . فَقَالَ الأَعْرَابِىُّ لاَ وَاللَّهِ لاَ أُقِيدُكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ كُلُّ ذَلِكَ يَقُولُ لاَ وَاللَّهِ لاَ أُقِيدُكَ . فَلَمَّا سَمِعْنَا قَوْلَ الأَعْرَابِىِّ أَقْبَلْنَا إِلَيْهِ سِرَاعًا فَالْتَفَتَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « عَزَمْتُ عَلَى مَنْ سَمِعَ كَلاَمِى أَنْ لاَ يَبْرَحَ مَقَامَهُ حَتَّى آذَنَ لَهُ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِرَجُلٍ مِنَ الْقَوْمِ « يَا فُلاَنُ احْمِلْ لَهُ عَلَى بَعِيرٍ شَعِيرًا وَعَلَى بَعِيرٍ تَمْرًا » . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « انْصَرِفُوا » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Ali b. Meymun, ona el-Ka’nebî, ona Muhammed b. Hilal, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Mescitte Rasulullah (sav) ile birlikte oturuyorduk. O da kalktı mı biz de kalkardık. Bir gün O kalkınca biz de onunla beraber kalktık. Nihayet mescidin ortasına vardığında bir adam ona yetişti, arkasından ridâsını çekiştiriverdi –Rasulullah’ın ridâsı kaba bir kumaştan yapılmıştı- bundan ötürü boynunun kızarmasına sebep oldu. Adam: Ey Muhammed, benim bu iki deveme (sendeki mallardan) yükle, çünkü sen ne kendi malından ne de senin babanın malından bu yükleri verecek değilsin, dedi. Bu sefer Rasulullah (sav): “Hayır, bununla birlikte Allah’tan mağfiret dilerim ama benim boynumu (ridamı) çekiştirerek iz bıraktığından dolayı benim kısas yapmama izin vermezsen ben de senin develerine (erzak) yüklemem” buyurdu. Bedevi: Hayır, vallahi senin bana kısas uygulamanı kabul etmiyorum, dedi. Rasulullah (sav) bu sözünü üç defa söyledi, her seferinde bedevi: Hayır, vallahi senin bana kısas uygulamana izin vermeyeceğim, diyordu. Bizler bedevinin bu sözlerini işitince hızlıca onun üzerine doğru gittik. Rasulullah (sav) derhal bize dönerek: “Benim sözümü işiten hiçbir kimseye, ben izin vermeden yerinden asla ayrılmamasını kesinlikle emrediyorum” buyurdu. Arkasından Rasulullah (sav), topluluk arasından bir adama: “Ey filan kişi, bunun bir devesine arpa, diğer devesine de kuru hurma yükle!” buyurdu. Sonra da Rasulullah (sav): “Dağılın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 23-24, /2397
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hasan Hilal b. Yesaf el-Eşca'î (Hilal b. Yisaf)
3. Muhammed b. Hilal el-Mezhıci (Muhammed b. Hilal b. Ebu Hilal)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
5. Muhammed b. Ali er-Rakkî (Muhammed b. Meymun b. Ali)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Hz. Peygamber, affediciliği
Hz. Peygamber, sabrı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36628, DM000077
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ دَاوُدَ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ قِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلاَ نَحْجُبُكَ؟ قَالَ :« لاَ دَعُوهُمْ يَطَئُونَ عَقِبِى وَأَطَأُ أَعْقَابَهُمْ حَتَّى يُرِيحَنِى اللَّهُ مِنْهُمْ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Musa, ona Yahya b. Hamza, ona el-Evzâî, ona Davud b. Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ey Allah’ın Rasulü, biz sana bir teşrifatçı görevlendirip, perde arkasına almayalım mı, denildi. O: “Hayır, onları bırakın, Allah onlardan yana beni rahata kavuşturuncaya kadar, onlar benim topuğuma bassın, ben de onların topuğuna basarım” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 14, 1/214
Senetler:
1. Davud b. Ali (Davud b. Ali b. Abdullah b. Abbas b. Muttalib)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu Abdurrahman Yahya b. Hamza el-Hadramî (Yahya b. Hamza b. Vakıd)
4. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7007, M006066
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ يُوسُفَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنَ النَّاسِ وَجْهًا وَأَحْسَنَهُمْ خَلْقًا لَيْسَ بِالطَّوِيلِ الذَّاهِبِ وَلاَ بِالْقَصِيرِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Alâ, ona İshak b. Mansur, ona İbrahim b. Yusuf, ona babası, ona da Ebu İshak’ın şöyle dediğini rivayet etti: el-Berâ’yı şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) yüzü itibariyle insanların en güzeli, ahlâkı itibarıyla insanların en iyisi idi, fazla da uzun değildi, kısa da değildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6066, /980
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Hz. Peygamber, örnekliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7070, M006109
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمْرًا فَتَرَخَّصَ فِيهِ فَبَلَغَ ذَلِكَ نَاسًا مِنْ أَصْحَابِهِ فَكَأَنَّهُمْ كَرِهُوهُ وَتَنَزَّهُوا عَنْهُ فَبَلَغَهُ ذَلِكَ فَقَامَ خَطِيبًا فَقَالَ « مَا بَالُ رِجَالٍ بَلَغَهُمْ عَنِّى أَمْرٌ تَرَخَّصْتُ فِيهِ فَكَرِهُوهُ وَتَنَزَّهُوا عَنْهُ فَوَاللَّهِ لأَنَا أَعْلَمُهُمْ بِاللَّهِ وَأَشَدُّهُمْ لَهُ خَشْيَةً » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir, ona el-A’meş, ona Ebu’d-Duhâ, ona Mesruk, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bir iş yaptı ve o işe ruhsat verdi, bu husus ashabından bazı kimselere ulaşınca, onlar bundan hoşlanmamış gibi yaptılar ve o işten uzak durmaya çalıştılar. Onların bu hali kendisine ulaşınca hutbe vermek için ayağa kalkarak şöyle buyurdu: “Bazı kimselere ne oluyor ki benim bir şeye ruhsat verdiğime dair haber ulaştı da onlar bundan hoşlanmadılar ve onu yapmaktan çekindiler. Allah’a yemin ederim ki şüphesiz ben onlar arasında Allah’ı en iyi bilen ve ondan en çok korkanım.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6109, /985
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Eğitim, Hz. Peygamberi taklit
İslam, İslam fıtrat dinidir
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الضُّبَعِىُّ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ: خَدَمْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَشْرَ سِنِينَ فَمَا قَالَ لِى أُفٍّ قَطُّ وَمَا قَالَ لِشَىْءٍ صَنَعْتُهُ لِمَ صَنَعْتَهُ وَلاَ لِشَىْءٍ تَرَكْتُهُ لِمَ تَرَكْتَهُ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَحْسَنِ النَّاسِ خُلُقًا وَلاَ مَسِسْتُ خَزًّا قَطُّ وَلاَ حَرِيرًا وَلاَ شَيْئًا كَانَ أَلْيَنَ مِنْ كَفِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ شَمَمْتُ مِسْكًا قَطُّ وَلاَ عِطْرًا كَانَ أَطْيَبَ مِنْ عَرَقِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ عَائِشَةَ وَالْبَرَاءِ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23990, T002015
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الضُّبَعِىُّ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ: خَدَمْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَشْرَ سِنِينَ فَمَا قَالَ لِى أُفٍّ قَطُّ وَمَا قَالَ لِشَىْءٍ صَنَعْتُهُ لِمَ صَنَعْتَهُ وَلاَ لِشَىْءٍ تَرَكْتُهُ لِمَ تَرَكْتَهُ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَحْسَنِ النَّاسِ خُلُقًا وَلاَ مَسِسْتُ خَزًّا قَطُّ وَلاَ حَرِيرًا وَلاَ شَيْئًا كَانَ أَلْيَنَ مِنْ كَفِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ شَمَمْتُ مِسْكًا قَطُّ وَلاَ عِطْرًا كَانَ أَطْيَبَ مِنْ عَرَقِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ عَائِشَةَ وَالْبَرَاءِ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Cafer b. Süleyman ed-Dabbî, ona Sâbit, ona da Enes’in şöyle dediğini rivayet etti: On yıl Rasulullah’a (sav) hizmet ettim, asla bana “öf“ demedi, yaptığım bir şey için “onu niye yaptın” yapmadığım bir şey için “onu niye yapmadın” da demedi. Rasulullah (sav) insanlar arasında ahlâkı en güzel olan bir kimse idi. Ben Rasulullah’ın (sav) avucundan daha yumuşak ne bir ince, ne kalın ipeğe, ne de herhangi bir şeye dokunmuş değilim. Nebi’nin (sav) terinden de daha hoş ne bir misk, ne de bir esans koklamış da değilim.
Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Âişe’nin de el-Berâ’nın da rivayet ettiği hadisler vardır.
Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 69, 4/368
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Hz. Peygamber, ayrıcalığı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Müslüman, Hoşgörü, müsamaha
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنْبَأَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ أَنَّ الْمِسْوَرَ بْنَ مَخْرَمَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ خَطَبَ بِنْتَ أَبِى جَهْلٍ وَعِنْدَهُ فَاطِمَةُ بِنْتُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا سَمِعَتْ بِذَلِكَ فَاطِمَةُ أَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ إِنَّ قَوْمَكَ يَتَحَدَّثُونَ أَنَّكَ لاَ تَغْضَبُ لِبَنَاتِكَ وَهَذَا عَلِىٌّ نَاكِحًا ابْنَةَ أَبِى جَهْلٍ . قَالَ الْمِسْوَرُ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَسَمِعْتُهُ حِينَ تَشَهَّدَ ثُمَّ قَالَ « أَمَّا بَعْدُ فَإِنِّى قَدْ أَنْكَحْتُ أَبَا الْعَاصِ بْنَ الرَّبِيعِ فَحَدَّثَنِى فَصَدَقَنِى وَإِنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ بَضْعَةٌ مِنِّى وَأَنَا أَكْرَهُ أَنْ تَفْتِنُوهَا وَإِنَّهَا وَاللَّهِ لاَ تَجْتَمِعُ بِنْتُ رَسُولِ اللَّهِ وَبِنْتُ عَدُوِّ اللَّهِ عِنْدَ رَجُلٍ وَاحِدٍ أَبَدًا » . قَالَ فَنَزَلَ عَلِىٌّ عَنِ الْخِطْبَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18760, İM001999
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنْبَأَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ أَنَّ الْمِسْوَرَ بْنَ مَخْرَمَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ خَطَبَ بِنْتَ أَبِى جَهْلٍ وَعِنْدَهُ فَاطِمَةُ بِنْتُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا سَمِعَتْ بِذَلِكَ فَاطِمَةُ أَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ إِنَّ قَوْمَكَ يَتَحَدَّثُونَ أَنَّكَ لاَ تَغْضَبُ لِبَنَاتِكَ وَهَذَا عَلِىٌّ نَاكِحًا ابْنَةَ أَبِى جَهْلٍ . قَالَ الْمِسْوَرُ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَسَمِعْتُهُ حِينَ تَشَهَّدَ ثُمَّ قَالَ « أَمَّا بَعْدُ فَإِنِّى قَدْ أَنْكَحْتُ أَبَا الْعَاصِ بْنَ الرَّبِيعِ فَحَدَّثَنِى فَصَدَقَنِى وَإِنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ بَضْعَةٌ مِنِّى وَأَنَا أَكْرَهُ أَنْ تَفْتِنُوهَا وَإِنَّهَا وَاللَّهِ لاَ تَجْتَمِعُ بِنْتُ رَسُولِ اللَّهِ وَبِنْتُ عَدُوِّ اللَّهِ عِنْدَ رَجُلٍ وَاحِدٍ أَبَدًا » . قَالَ فَنَزَلَ عَلِىٌّ عَنِ الْخِطْبَةِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Ebu’l-Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ali b. el-Hüseyin’in haber verdiğine göre el-Misver b. Mahreme de kendisine şunu haber vermiştir: Ali b. Ebu Talib, Nebi’nin (sav) kızı Fatıma nikâhı altında bulunuyorken Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. el-Misver dedi ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, (hutbe verirken) teşehhüd getirdikten sonra şöyle buyurduğunu dinledim: “İmdi, gerçekten ben Ebu’l-Âs b. er-Rabî’a kızımı nikâhlamıştım, o benimle konuştu (bana söz verdi) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Muhammed’in kızı Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu bir yanlışa sürüklemenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın yanında bir arada olmayacaklardır.” (el-Misver) dedi ki: Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 56, /319
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Ehl-i beyt
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, çocukları
Hz. Peygamber, evlilikle ilgili tavsiyeleri
Hz. Peygamber, kızması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23991, T002016
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىَّ يَقُولُ سَأَلْتُ عَائِشَةَ عَنْ خُلُقِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ: لَمْ يَكُنْ فَاحِشًا وَلاَ مُتَفَحِّشًا وَلاَ صَخَّابًا فِى الأَسْوَاقِ وَلاَ يَجْزِى بِالسَّيِّئَةِ السَّيِّئَةَ وَلَكِنْ يَعْفُو وَيَصْفَحُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىُّ اسْمُهُ عَبْدُ بْنُ عَبْدٍ وَيُقَالُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدٍ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona Ebu İshak’ın şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah el-Cedelî’yi şöyle derken dinledim: Âişe’ye Rasulullah’ın (sav) ahlâkına dair bir soru sordum, şu cevabı verdi: O, çirkin konuşan, çirkin konuşmaya çalışan, çarşı pazarda yüksek sesle bağırıp çağıran bir kişi değildi. Kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi. Fakat affeder, bağışlardı.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Ebu Abdullah el-Cedelî’nin adı ise Abd b. Abd’dır. Abdurrahman b. Abd olduğu da söylenir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 69, 4/369
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Müslüman, Affetmek Kin Beslemek
Müslüman, Hoşgörü, müsamaha
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28069, N004632
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ بْنُ أَبِى حَفْصَةَ قَالَ أَخْبَرَنَا عِكْرِمَةُ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بُرْدَيْنِ قِطْرِيَّيْنِ وَكَانَ إِذَا جَلَسَ فَعَرِقَ فِيهِمَا ثَقُلاَ عَلَيْهِ وَقَدِمَ لِفُلاَنٍ الْيَهُودِىِّ بَزٌّ مِنَ الشَّأْمِ فَقُلْتُ لَوْ أَرْسَلْتَ إِلَيْهِ فَاشْتَرَيْتَ مِنْهُ ثَوْبَيْنِ إِلَى الْمَيْسَرَةِ . فَأَرْسَلَ إِلَيْهِ فَقَالَ قَدْ عَلِمْتُ مَا يُرِيدُ مُحَمَّدٌ إِنَّمَا يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِمَالِى أَوْ يَذْهَبَ بِهِمَا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَذَبَ قَدْ عَلِمَ أَنِّى مِنْ أَتْقَاهُمْ لِلَّهِ وَآدَاهُمْ لِلأَمَانَةِ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yezid b. Zürey’, ona Umâre b. Ebu Hafsa, ona İkrime, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) üzerinde (nispeten sert ve kalın) Kıtrî iki elbise vardı. Oturduğu zaman elbiseler onu terletiyor, ona ağır geliyordu. Filan Yahudi’ye ait Şam’dan kumaşlar gelmişti. Ben de: Ona birisini gönderip de ondan ödeyebileceğin rahat zamanına kadar (altlı üstlü) iki elbise satın alsan, nasıl olur? dedim. Rasulullah (sav) bunun üzerine ona birisini gönderdi. O: Ben Muhammed’in ne yapmak istediğini biliyorum, o ancak benim malımı –yahut bu iki elbiseyi- benden (karşılıksız) alıp götürmek istiyor, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Yalan söyledi, çünkü o da şüphesiz benim onlara göre Allah’tan en çok korkan, emaneti onlara göre en çok eksiksiz yerine getiren kimse olduğumu çok iyi bilmiştir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 70, /2386
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hakem Umare b. Ebu Hafsa el-Ezdî (Umare b. Nabit)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, elbiseleri
Hz. Peygamber, giyim kuşamı
Hz. Peygamber, terlemesi ve terinin saklanması