Giriş


Açıklama: Rivayetin üç ayrı tarikle nakledildiği görülmektedir. Bu rivayetin iştiharı ve sıhhatine delildir. Ancak ravilerden İbn Ebu Leyla'nın hafızası açısından tenkide uğradığı söylenebilir. Bu açıdan rivayet bu tarik hasen ve şahidi ile sahih li gayrıhi mertebesindedir. Yukarıda da izah edildiği üzere teşmitte bulunanlara "yedikumullahu ve yuslihu balekum" ifadesi hem müslümana hem gayrı müslümana kullanaılabilir. Ancak teşmit için bu ifade değil "yerhamukellah" ifadesi esastır.

    Öneri Formu
196009 NM007884 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2743 (4/266)


Açıklama: Ravilerden İbn Ebî Leylâ Muhammed b. Abdurrahman hafızası açısından seyyiul hıfz olmakla tenkide uğramış zayıf bir ravidir. Ancak rivayetin Eyyub el-Ensâri ve Ebû Hureyreden aynı anlamla nakledilen iki şahidi daha vardır.Muhaddisler ravilerden İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensarî'nin hafızası açısından tenkid etektedirler. (İbn Ebî Hatim, el-Cerh vet-Tadil, XIII, 394) Darekutnî onun sika olduğunu belirtmekle birlikte İbn Ebî Leyla'nın seyyiul hıfz ve zayıf bir ravi olduğunu da dile getirmektedir.( İbn Züreyk, Men tekelleme fihi Darekutnî, III, 121). Aynî oun için sika demektedir. (Aynî, Maganil-Ahyar, VI,63). Kadılık yapan İbn Ebî Leylâ'nin fakih olarak maklub olarak naklettiği rivayete dayanan tenkidi muhaddislerin fakihlere tenkidlerinde ihtiyatlı davranmayı gerektirir. Darekutnî hafızasını konusunda zayıf demekle birlikte onun sika olduğunu dile getirmiş olması da bu durumu ortaya koyar.

    Öneri Formu
196010 NM007885 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2743 (4/266)


Açıklama: Rivayette meçhul bir ravi bulunmaktadır.

    Öneri Formu
196013 NM007888 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2744 (4/267)


Açıklama: Muhammed b. Nuaym el-Medinî - Mechulü'l-hal olmakla tenkit edilmektedir.

    Öneri Formu
196015 NM007890 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2745 (4/268)


Açıklama: Hz. Peygamber (sav) aksırıken belli bir edebi de öğretmektedir. Aksıran kişi etrafındaki kişileri rahatsız etmemek için aksırdığı esnada ağzını eli veya mendili ile kapatarak sesin azalmasını ve ağızdan çıkabilecek ve etrafa saçılabilecek herşeyi kontrol etmeyi sağlayacaktır. Ayrıca aksırıken yüksek basınçla çıkan bu havayı daha kontrollü çıkartacaktır. Bu günde medeni bir kural olan bu uygulamanın sünnet olarak Hz. Peygamber tarafından kendi döneminde öğretmiş olması onun edeb ve adabıyla ilel ebed örnek şahsiyetini ortaya koyan bir husustur.

    Öneri Formu
196113 NM007989 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2779 (4/293)


Açıklama: Hz. Peygamber'in duasını almak için Yahudilerin yanında aksırarak "elhamdülillah" (Allah'a hamd olsun) dedikleri;Hz. Peygamber'in teşmit olarak cevaben: "Yehdikumullah ve yuslih balekum" (Allah size hidayet etsin (İslam'ın getirdiği itikad esaslarına inanarak imana ulaştırsın) ve düşünce, kalbinzi(hayata bakış açınızı ve davranışlarınızı) ıslah eylesin)" dediği analaşılır. Bu ifadenin teşmit duası olarak sadece gayrı müslimlere kullanılabileceği anlamı çıkmaktadır. Çünkü rivayetlere bakıldığında inananların teşmit için önerilen dua:"yerhamukellah" (Allah sana rahmet etsin) şeklindedir. Hz. Peygamber'in teşmitte Yahudiler kasıtlı olarak rahmet dilemediği; bunun yerine hidayet- iman ve fikrlerinin-bakış açılarının ıslahını dilediği anlaşılmaktadır. 1. Hz. Peygamber (sav), aksıran ve hamd eden müslümana bunu duyanların: "Allah sana rahmet etsin" demelerini emretmektedir. 2. Bu rivayet aksıran ve ona rahmet dileyenlerin inançları arasında farklık bir dua edilmesine delildir. 3. Ancak Hz. Peygamber (sav)teşmit edenlere ashabının Allah'tan hidayet ve hallerinin ıslahına dua etmeleri konusunda tavsiyeleri vardır.

    Öneri Formu
196016 NM007891 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2746 (4/268)


Açıklama: Ravilerden el-Hasen b. Muhammed b. Ziyad el-Bisyânî meçhulul haldir. Ayrıca Hibe b. Cüveyn b. Ali münker rivayetleri yanında zayıf ve ve şii bir ravi olmakla tenkid edilmektedir. (İbn Hacer, Tehzibüt-Tehzib, II, 154). Ravileri tenkide uğramış bu rivayet, konuyla ilgili diğer rivayetlerde yer almayan " لم يجد وجع الضرس و لا وجع الأذن (aksıranın hamdini duyanın) ne diş ağrısı duyar ne de kulak ağrısı çeker." ifadesi Hz. Ali'ye isnad edilmektedir. Ancak bu bilginin tercübe edildiğinde gerçek olup olmadığı deneyle ortaya konabilir. Tıb ilmi ile alakalı diş ağrısı ve karın ağrısının bir başkasının; bir aksıranın hamd etmesi arasında hiç bir ilgi yoktur.

    Öneri Formu
196592 NM008478 Hakim, el-Müstedrek, VIII, 2937 (4/414)


    Öneri Formu
196011 NM007886 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2743 (4/266)


    Öneri Formu
196012 NM007887 Hakim, el-Müstedrek, VII, 2744 (4/267)


    Öneri Formu