Giriş

Bize Ebu Muğire, ona Abdurrahman b. Amr el-Evzai, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katâde ona da babası (Ebu Katâde Hâris b. Rib'î), Hz. Peygamber'den (sav) şöyle duyduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birisi idrarını yaptığı vakit cinsel organına sağ eliyle dokunmasın, sağ eliyle taharet de almasın ve bir kaptan içerken içine nefes vermesin."


Açıklama: Hz. Peygamber sağ elimizi yeme, içme gibi eylemlerde kullandığımız için daha temiz olmayan yerlerde sol elimizi kullanmamızı tavsiye etmiştir. Yine bir şey içerken ağzımızı bardaktan uzak tutarak nefes alma esnasında ağzımızdan tükürük ya da bakteri tarzında bir zararın bardağa bulaşmasına engel olmamızı da salık vermiştir.

    Öneri Formu
43530 DM002168 Darimi, Eşribe, 21

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Vekî', ona İkrime b. Ammar, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva' (ra); (T) Bize ayrıca İshak b. İbrahim –hadis onun lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu'n-Nadr Haşim b. Kasım, ona İkrime b. Ammar, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva) şöyle anlatmıştır: Bir adam Rasulullah'ın (sav) yanında hapşırdı. Rasulullah (sav) ona “Yerhamükallah/Allah seni bağışlasın” diye dua etti. Sonra adam yine hapşırınca Hz. Peygamber (sav) 'Bu adam nezle olmuş' buyurdu.


Açıklama: İkrime b. Ammar el-Iclî - Saduk, hataları bulunmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276294 M007489-2 Müslim, Zühd ve Rekâik, 55

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276341 T002741-2 Tirmizi, Edeb, 3

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276347 T002741-3 Tirmizi, Edeb, 3

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona Kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun.' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizi) dedi ki: Aynı şekilde bu hadisi Şu'be, İbn Ebu Leyla'dan, o Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen bu hadisi karıştırarak (Ebu Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) yerine) 'Ali'den, o da Rasulullah'dan (sav)' şeklinde rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276349 T002741-4 Tirmizi, Edeb, 3

Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Ebu Yahya et-Tavîl -Kûfelidir- ona da Zeyd el-Ammî'nin rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) birisi ile karşılaştığında onunla konuşur, o kişi gidene kadar ondan yüz çevirmezdi. Birisiyle tokalaştığı zaman da karşısındaki elini çekmeden o kişinin elini bırakmazdı. Dizlerinin üzerine oturduğunda dizlerinin yanında oturan kişiden önde olduğu da görülmemiştir.


    Öneri Formu
30648 İM003716 İbn Mâce, Edeb, 21

Bize el-Abbâs b. el-Velîd ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Sâlih, ona Süleyman b. Atâ el-Cezerî, ona Mesleme b. Abdullah el-Cühenî, ona amcası Ebu Meşce'a, ona Ebu'd-Derdâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) et yemeğine davet edildiğinde mutlaka icabet etmiştir. Kendisine et ikram edildiğinde mutlaka kabul etmiştir.


    Öneri Formu
30856 İM003306 İbn Mâce, Et'ime, 27

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süyfân b. Uyeyne, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Câbir; (bir de) Süfyân Muhammed b. Münkedir’in naklettiği rivayete göre Câbir, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kendisi ile birlikte bulunduğum bir sırada Ensar’dan bir kadının evine girdi. Kadın Ona (sav) bir koyun kesti. Rasulullah (sav) koyun etinden yedi. Sonra [kadın] Ona (sav) bir tabak yaş hurma getirdi, Rasulullah (sav) ondan da yedi. Sonra öğle namazı için abdest alıp namazını kıldı. Ardından (tekrar o kadının yanına) gitti ve kadın (öğleden önce yenilen) o koyun etinin kalan kısmından biraz daha et getirdi. Rasulullah da (sav) ondan yedi ve abdest almadan ikindi namazını kıldı.” Bu konuda Ebu Bekir es-Sıddık, İbn Abbâs, Ebu Hüreyre, İbn Mesud, Ebu Râfi', Ümmü’l-Hakem, Amr b. Ümeyye, Ümmü Âmir, Süveyd b. Numan ve Ümmü Seleme’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî): Ebu Bekir’in bu konudaki hadisi, sened yönünden sahih değildir. Çünkü sadece bu hadisi Hüsâm b. Misak, İbn Sîrîn’den, o, İbn Abbas’tan, o, Ebu Bekir es-Sıddık’tan o da Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Sahih olan rivayet, sadece İbn Abbâs’ın Hz. Peygamber’den (sav) naklettiği rivayettir. Hadis hâfızlarının rivayeti de bu şekildedir. (Bu hadis) İbn Sîrîn'nin, İbn Abbas’tan, o da Nebî (sav) vasıtası ile değişik şekillerde rivayet edilmiştir. Hadisi Atâ b. Yesâr, İkrime, Muhammed b. Amr b. Atâ, Ali b. Abdullah b. Abbâs ve daha başkaları İbn Abbâs'tan, o da Nebî'den (sav) rivayet etmişlerdir. Onlar isnatta Ebu Bekir es-Sıddık tarikiyle zikretmemişlerdir. [Ebu Bekir es-Sıddık'ın] zikredilmemesi, daha sahihtir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle dedi: "Hz. Peygamber’in (sav) ashabı, tabiûn ve onlardan sonra gelen Süfyân es-Sevrî, İbn’ül-Mübârek, Şâfiî, Ahmed [b. Hanbel] ve İshâk [b. Râhûye] gibi alimlerin uygulaması, bu doğrultudadır. Onlar ateşte pişen şeylerden dolayı abdest almak gerekmediği görüşündedirler. Bu, Rasulullah’ın (sav) iki uygulamasından sonuncusudur. Bu hadis, bir önceki 'Ateşte pişen yemekleri yemekten dolayı abdest almak gerektiği' hadisin hükmünü neshetmiş gibidir."


    Öneri Formu
280916 T000080-2 Tirmizi, Tahare, 59

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme b. Ekva'ın rivayet ettiğine göre, babası (Seleme b. Ekva' ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): "Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin" dedi. Sonra adam ikinci ve üçüncü kez hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Bu adam nezle olmuş" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva'), Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona; 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki:) Bu hadis, (yukarıda ilk verilen Abdullah) İbn Mübârek hadisinden daha sahihtir. Şu'be, İkrime b. Ammâr'dan, Yahya b. Said rivayetinin bir benzerini nakletmiştir. Bunu bize Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İkrime b. Ammâr nakletmiştir. (Abdullah) İbn Mübarek rivayetinin bir benzerini Abdurrahman b. Mehdî, İkrime b. Ammâr'dan nakletmiştir. (Bu rivayete göre) Hz. Peygamber (sav) adama üçüncü kez hapşırmasından sonra 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. Bunu bize İshak b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdî'den rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
276374 T002743-4 Tirmizi, Edeb, 5

Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr'in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: (Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas'ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım, ama babam bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Sonra Fadl'ın kızı hapşırdı, babam ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Bir süre sonra annemin yanına döndüm ve olanları ona anlattım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona 'Oğlum yanında hapşırmış, sen ona dua etmemişsin. Ama Fadl'ın kızı hapşırınca dua etmişsin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Oğlun hapşırdı ama Allah'a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl'ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah'ın (sav): "Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!" buyurduğunu işittim, dedi.


    Öneri Formu
276288 M007488-2 Müslim, Zühd ve Rekâik, 54