4991 Kayıt Bulundu.
Bize Kteybe (b. Saîd) ve Hennâd (b. Serî), onlara Veki' (b. Cerrah), ona Şube (b. Haccâc), ona Abdülaziz b. Suheyb (el-Bünanî), ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) tuvalete girmek istediğinde "Allah'ım! Erkek ve dişi tüm şeytanlardan ve tüm pisliklerden sana sığınırım" diye dua ederdi. Şu'be, Rasulullah'ın (sav) bir defasında "Allah'ım!" demeksizin bu duayı okuduğunu kaydetmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali, Zeyd b. Erkâm, Câbir ve İbn Mes'ûd'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Enes hadisi bu konuda rivayet edilenlerin en sahih ve iyisidir (ahsen). Zeyd b. Erkâm hadisinin senedinde problem (ızdırab) vardır. (Bu hadisi) Hişâm ed-Destevâî ve Said b. Ebu Arûbe, Katâde'den nakletmişler; Said, (kendi senedinde) Kâsım b. Avf eş-Şeybânî vasıtasıyla Zeyd b. Erkam'dan rivayette bulunurken Hişâm ed-Destevâî, Katâde vasıtasıyla Zeyd b. Erkam'dan nakilde bulunmuştur. (Bu hadisi) Şu'be ve Ma'mer, Katâde'den, o Nadr b. Enes'ten rivayet etmiş; Şu'be, doğrudan Zeyd b. Erkam'dan naklederken Ma'mer, Nadr b. Enes'ten, o da babası vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayette bulunmuştur. Ebu İsa şöyle demiştir: Muhammed (b. İsmail el-Buhârî'ye) bunun hakkında soru sordum. O, "Katâde'nin her ikisinden de rivayette bulunması ihtimal dahilindedir" demiştir.
Açıklama: Tirmizi'nin hadis için kullandığı "ahsen" kavramının, ıstılah olarak hasen terimi ile bir ilişkisi yoktur. "Ahsenü şey'in fi'l-bâb" herhangi bir konuda sıhhat açısından en kuvvetli hadisi ifade etmek için kullanılmıştır. Böyle bir hadis sahih, hasen hatta zayıf dahi olabilir. (Bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 21, İstanbul, 2011). Ayrıca Zeyd b. Erkam rivayeti için kullanılan ızdırâb kavramına, tezat (ihtilaf) içermelerine rağmen aralarında tercih yapılamayan hadislerin durumunu anlatmak için başvurulmaktadır. (Bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 121, İstanbul, 2011)
Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî) ve Muhammed b. Müsennâ (el-Anezî), onlara (Ebu Abbas) Vehb b. Cerir (el-Ezdî), ona babası (Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî), ona Muhammed b. İshak, ona (Ebu Bekir) Ebân (b. Salih el-Kuraşî), ona (Ebu Haccac) Mücahid (b. Cebr el-Kuraşî), ona da (Ebu Abdullah) Cabir b. Abdullah (el-Ensârî) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), abdest bozarken kıbleye dönmemizi yasaklamıştı. Fakat vefatından bir yıl önce kendisini kıbleye doğru [abdest bozarken] gördüm." Bu konuda Ebu Katade, Hz. Âişe ve Ammâr b. Yâsir'den hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi:"Bu konuda Cabir'in (ra) rivayet etiği hadis, hasen garib bir hadistir."
Açıklama: Hadis tarihinde hasen teriminin kullanımı ile özdeşleşen isim Sünen sahibi Tirmizi olmuştur. O, kimi zaman bu terimi tek başına kullanmamış, hasen'in yanına sahih, ceyyid, garib kimi ıstılahları da eklemiştir. Bu hadis için yaptığı hasen garîb tanımı ile o, rivayetin tek isnadla rivayet edilmiş olduğunu ve hasen seviyesine çıktığını belirtmek istemiştir. (Bk. Ahmet Yücel, Hadis Usulü, s. 172, İstanbul, 2015)
Bu hadisi (Ebu Abdurrahman Abdullah) b. Lehîa (el-Hadramî), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim el-Kuraşî), ona da Ebu Katade (Haris b. Rib'î es-Sülemî) (ra) rivayet etmiştir. Buna göre Ebu Katade, Hz. Peygamber'i (sav) kıbleye doğru küçük abdestini bozarken görmüştür. Bize bu hadisi (Ebu Recâ) Kuteybe (b. Said es-Sekafî), ona da (Ebu Abdurrahman Abdullah) b. Lehîa (el-Hadramî) rivayet etmiştir. Cabir'in rivayet ettiği hadis, İbn Lehîa'nın rivayet ettiği hadisten daha sahihtir. Çünkü İbn Lehîa, hadisçilere göre zayıftır. Yahya b. Said el-Kattân ve diğer hadisçiler, hafızası bakımından onu zayıf bulmuşlardır.
Bize Kuteybe b. Saîd, Amr en-Nâkıd ve Muhammed b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -Kuteybe Süfyan tahdis etti demiştir-, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz taşla taharetlenirse tek taşla taharetlensin. Abdest alırken burnuna su alıp sonra sümkürsün."
Bize Kuteybe b. Saîd, Amr en-Nâkıd ve Muhammed b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -Kuteybe Süfyan tahdis etti demiştir-, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz taşla taharetlenirse tek taşla taharetlensin. Abdest alırken burnuna su alıp sonra sümkürsün."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, -Ebu Bekir "bize tahdis etti" ifadesini kullanmıştır.-, onlara A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona el-Mugîre b. Şu'be şöyle nakletmiştir: Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydim. "Ey Mugîre! İbriği al" dedi. İbriği aldım ve onunla birlikte çıktım. Rasulullah yanımdan ayrıldı ve göremediğim bir yere gitti. Orada hacetini gördü. Sonra geri geldi. Üzerinde yenleri dar şam işi bir cübbe vardı. Gelip elini yeninden çıkarmaya çalıştı, dar gelince altından çıkardı. Ona su döktüm. Namaz abdesti aldı. Mestleri üzerine meshetti ve daha sonra namaz kıldı.
Bize Muhammed b. İbrahim el-Basrî, ona Bişr b. Mufaddal, ona İbn Avn, ona Âmir es-Şa'bî, ona Urve b. Mugîre ve Muhammed b. Sîrîn, ona bir adam nakletmiş ve bu vasıtayla da hadisi Muğire'ye ulaştırmıştır. -İbn Avn "Bu kişinin bu kişiden naklettiği hadisi bilmiyorum demiştir."- Rivayete göre Mugîre şöyle demiştir: Bir yolculuğunda Rasulullah (sav) ile birlikteydim. Yanındaki bir sopayla sırtıma hafifçe dürttü ve yolunu değiştirdi. Ben de onu takip ettim. Sonra falanca yere gelip devesini çökertti ve uzaklaştı. Gözden kayboluncaya kadar gitti. Ardından geldi ve "Yanında su var mı?" diye sordu. Yanımda bir kırba su vardı. Onu getirip kendisi için döktüm. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Ardından kollarını yıkamak istedi. Üzerinde kolları dar bir Şam cübbesi vardı. Ellerini cübbenin altından çıkardı ve yüzünü ve kollarını yıkadı. Hadisin ravisi Hz. Peygamber'in alın ve sarığından da bahsetmiştir. İbn Avn: "Bunları tam olarak ezberleyemedim." demiştir. Sonra mestleri üzerine mesh etti. Sonra "Senin de ihtiyacın varsa sen de gör" dedi. "Benim bir hacetim yok" dedim ve kervanın yanına geldik. İnsanlar Abdurrahman b. Avf'ı imam yapmışlardı. Sabah namazının birinci rekatını kıldırmıştı. Onu uyarmak istediysem de Hz. Peygamber (sav) buna izin vermedi. Yetiştiğimiz rekatı (onun arkasında), yetişemediğimizi ise kendimiz kıldık.
Bize Muhammed b. Yahya ez-Zühli, ona Abdullah b. Racâ', ona İkrime b. Ammar, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İyaz b. Ebu Züheyr, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: İki kişi abdest bozmak üzerinde birbirinin avret yerine bakarak fısıldaşmasınlar. Çünkü Allah (ac) buna çok kızar. Bize Muhammed b. Yahya, ona Selm b. İbrahim el-Verrâk, ona İkrime, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İyâz b. Hilâl, ona da Muhammed b. Yahya nakilde bulunmuştur ki, doğru olan da budur. Bize Muhammed b. Humeyd, ona Ali b. Ebu Bekir, ona Süfyân es-Sevrî, ona İkrime b. Ammâr, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da İyâz b. Abdullah benzeri bir rivayette bulunmuştur.
Bize Muhammed b. Yahya ez-Zühli, ona Abdullah b. Racâ', ona İkrime b. Ammar, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İyaz b. Ebu Züheyr, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: İki kişi abdest bozmak üzerinde birbirinin avret yerine bakarak fısıldaşmasınlar. Çünkü Allah (ac) buna çok kızar. Bize Muhammed b. Yahya, ona Selm b. İbrahim el-Verrâk, ona İkrime, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İyâz b. Hilâl, ona da Muhammed b. Yahya nakilde bulunmuştur ki, doğru olan da budur. Bize Muhammed b. Humeyd, ona Ali b. Ebu Bekir, ona Süfyân es-Sevrî, ona İkrime b. Ammâr, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da İyâz b. Abdullah benzeri bir rivayette bulunmuştur.
Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, onlara İsa b. Yunus, -İshak 'bize haber verdi'; İsa 'bize tahdis etti' ifadesini kullanmıştır.- ona A'meş, ona Müslim, ona Mesrûk, ona Mugîre b. Şu'be şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) hacetini görmek için çıkmıştı. Geri dönünce onu su kabı ile karşıladım ve ona su döktüm. Önce ellerini yıkadı. Ardından yüzünü yıkadı. Kollarını yıkamak istedi ama üzerindeki cübbe dar geldiği (için kollarını hemen çıkaramadı). Sonra onları cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Başı ve mestleri üzerine mesh etti. Sonra da biz namaz kıldırdı."